1915 OLAYLARI ÜZERİNE

05.06.2016 - 10:19, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 1861+ kez okundu.
 

1915 OLAYLARI ÜZERİNE

Münihin Sesi köşe yazarlarından Zekeriye Uçar'ın 1915 OLAYLARI ÜZERİNE başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.
Geri kalmış ve az gelişmiş ülkelerin adına söz sahibi emperyalizmdir. Dünyada söz sahibi olanlar Türkiye üzerine sözlerini söylemeyi hep sürdürmek istemişlerdir. Yeryüzünde bir devlet veya topluluk yoktur ki, tarihinde acı olmamış olsun. İnsanlığın tarihi acılarla doludur. İnsanın insanı yok etme arzusu hiç bitmemiş.  Peki insanlık tarihinde bizler nasıl yerimizi aldık? Türkler’in çok köklü bir tarihi olmasına rağmen yazılı tarihi bilimsel anlamda Türkiye Cumhuriyeti döneminde başlar. Yakın tarihimizin içine aldığı Osmanlı dönemi, geleceğimizi şekillendirmesi açısından çok önemlidir. Devlet olarak kurumsallaşmasıyla başlayan tarih neler yaşamamış ki? Taht yüzünden kardeşin kardeşi öldürmesi, mezhep katliamları…Bunun yanında İspanya yahudilerini kabul etmeleri de var, fethettikleri yerlerde yerli halka iyi davranışlarıda var. Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin Nazi Almanyası’ndan kaçan aydınları kabul etmesi de… Bunlar da insanlık açısından çok önemli tarihi olaylardır. Birinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği sırada, tarihsel gelişime ayak uyduramayan Osmanlı kendi adına bile söz sahibi olmaktan çıkmış, onun adına emperyalistler konuşmaya başlamıştı. Coğrafyanın yaşayan halkları birbirine düşürülmüş, kim hangi bölgede güçlü, katliam gerçekleştirmiş. Ve hiçbir katliam soykırımtanımlaması sayılmıyor. Almanya’nın 101 yıl sonra 1915 olaylarını soykırım olarak aldığı siyasi kararının bir anlamı olmalı. İnsanlik tarihi için ibret olması bakımından yaşanan gerçeklerin doğru ve profesyonel tarihçilerin ortaya çıkarması gerekir. Geçmişte yaşanan kötü tarih, bugün yaşayan hiç kimseyi ne sahiplendirir ne de suçlandırır. Aslolan insanlığın kendi soyu değil mi? Ve bugün hala katliamlar yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan beri en zayıf dönemini yaşıyor. Daha da güçsüzleşebilir ve böyle devam ettikçe bizim adımıza karar verenlere karşı bir şey yapamaz duruma geliriz. Sahte politikalarla, yalanlarla güçlü olunmaz. Laik eğitim ve toplum yapısıyla, güçlü demokrasi ve adaletli sosyal hukuk devleti olmakla olur. Yani Atatürk’ü anlamakla olur. Başka türlü de yolu olmaz. Zekeriye UÇARzekeriyeucar@hotmail.de  * Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...
Münihin Sesi köşe yazarlarından Zekeriye Uçar'ın 1915 OLAYLARI ÜZERİNE başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.

Geri kalmış ve az gelişmiş ülkelerin adına söz sahibi emperyalizmdir.

Dünyada söz sahibi olanlar Türkiye üzerine sözlerini söylemeyi hep sürdürmek istemişlerdir. Yeryüzünde bir devlet veya topluluk yoktur ki, tarihinde acı olmamış olsun. İnsanlığın tarihi acılarla doludur.

İnsanın insanı yok etme arzusu hiç bitmemiş. 

Peki insanlık tarihinde bizler nasıl yerimizi aldık?

Türkler’in çok köklü bir tarihi olmasına rağmen yazılı tarihi bilimsel anlamda Türkiye Cumhuriyeti döneminde başlar. Yakın tarihimizin içine aldığı Osmanlı dönemi, geleceğimizi şekillendirmesi açısından çok önemlidir. Devlet olarak kurumsallaşmasıyla başlayan tarih neler yaşamamış ki? Taht yüzünden kardeşin kardeşi öldürmesi, mezhep katliamları…Bunun yanında İspanya yahudilerini kabul etmeleri de var, fethettikleri yerlerde yerli halka iyi davranışlarıda var. Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin Nazi Almanyası’ndan kaçan aydınları kabul etmesi de… Bunlar da insanlık açısından çok önemli tarihi olaylardır.

Birinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği sırada, tarihsel gelişime ayak uyduramayan Osmanlı kendi adına bile söz sahibi olmaktan çıkmış, onun adına emperyalistler konuşmaya başlamıştı. Coğrafyanın yaşayan halkları birbirine düşürülmüş, kim hangi bölgede güçlü, katliam gerçekleştirmiş. Ve hiçbir katliam soykırımtanımlaması sayılmıyor. Almanya’nın 101 yıl sonra 1915 olaylarını soykırım olarak aldığı siyasi kararının bir anlamı olmalı.

İnsanlik tarihi için ibret olması bakımından yaşanan gerçeklerin doğru ve profesyonel tarihçilerin ortaya çıkarması gerekir. Geçmişte yaşanan kötü tarih, bugün yaşayan hiç kimseyi ne sahiplendirir ne de suçlandırır.

Aslolan insanlığın kendi soyu değil mi? Ve bugün hala katliamlar yapılıyor.

Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan beri en zayıf dönemini yaşıyor. Daha da güçsüzleşebilir ve böyle devam ettikçe bizim adımıza karar verenlere karşı bir şey yapamaz duruma geliriz. Sahte politikalarla, yalanlarla güçlü olunmaz. Laik eğitim ve toplum yapısıyla, güçlü demokrasi ve adaletli sosyal hukuk devleti olmakla olur. Yani Atatürk’ü anlamakla olur. Başka türlü de yolu olmaz.

Zekeriye UÇAR
zekeriyeucar@hotmail.de 

* Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...


Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.