AZRA ERHAT MEKTUPLARI

Kitap 18.02.2016 - 20:19, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 2187+ kez okundu.
 

AZRA ERHAT MEKTUPLARI

Münihin Sesi olarak yeni bir bölümle daha karşınızdayız. Bundan böyle her hafta Gazeteci, yazar, sanat tarihi uzmanı Erol Özkan BİR YAZAR BİR KİTAP programı ile sizlerle olacak. Görüntülü ve yazılı olarak ulaşabileceğiniz bu bölümde Erol Özkan’ın anlatımı ile her hafta yeni bir kitap tanıtılacak.
BİR YAZAR BİR KİTAP bölümünün ilk kitabı geçen sene Arkeoloji ve Sanat Yayınları’ndan çıkan Cengiz Bektaş’ın AZRA ERHAT MEKTUPLARI 1-2 Erol Özkan kitabı anlatmaya başlarken  “Annem kadar sevdiğim Azra Erhat’tan bahsetmek istiyorum” diyor ve bir nevi Azra Erhat’a olan bağlılığını dile getiriyor. Azra Erhat, 4 Haziran 1915  İstanbul doğumlu . Türk deneme ve inceleme yazarı, Eski Yunan ve Roma dilleri uzmanı, filolog, arkeolog, çevirmen ve düşünce kadını. Özellikle Eski Yunan klasiklerinden yaptığı çevirilerle tanınan bir yazarımız. A. Kadir ile birlikte gerçekleştirdiği İlyada ve Odissea çevirileri referans kabul ediliyor. 6 Eylül 1982 yılında beyninde çıkan bir tümör nedeni ile vefat ediyor. Cengiz Bektaş’ın kaleme aldığı AZRA ERHAT MEKTUPLARI kitabında Erol Özkan’ın da üç adet mektubu ve Kaz dağlarında, Ege’nin antik kentlerinde yaptıkları gezilerde çektiği fotoğraflar var. Azra Erhat, çok çalışkan bir yazar, ozan aynı zamanda Türkiye’nin en iyi beş mimarından da birisi olan Cengiz Bektaş’a bir gün; “Bana dostlarım tarafından gönderilen çok güzel  mektuplar  var, lütfen bunları kitap yap diyor”  ve Cengiz Bektaş bu enfes kitap için kolları sıvıyor. Yazarlığının yanı sıra sanat tarihi uzmanı olan Erol Özkan, Azra Erhat için; “Miteloji konusunda ondan daha çok yazan insan yok yeri doldurulamadı. Elimizde onun kitapları kaldı. Mitoloji sözlüğünü genç kuşaklar bilmiyorlar. Keşke bu tip kitapları burada yani Münih’te toplayabileceğimiz bir kütüphane yapabilsek” diyor ve ekliyor "Halikarnas Balıkçısı ile Azra Erhat arasında duygusallaşma olmuştur" Kitabın içerisinde çok ilginç imzalar var. Anadolu’yu sevenler, Batı Anadolu kültürlerinde klasik arkeolojiye, mitolojiye meraklı insanlar ki bunların arasında İsmet İnönü’den Şevket Süreyya Aydemir’e kadar bir çok değerli isim var. İkinci cilde Şadan Gökovalı’nın mektupları damgasını vuruyor ki Gökovalı Azra Erhat’a “anam” diye hitap ediyor. Kitaptaki en önemli mektuplar Şadan Gökovalı’nın yazdığı mektuplar olarak dikkat çekiyor. Erol Özkan; “Azra Erhat’ın bütün çabası Anadolu uygarlılarını, Anadolu kültürlerini mitolojiyi daha geniş kuşaklara tanıtmaktı. Onun bütün derdi buydu. Çok güzel eserlerle de amacına ulaştı. Cengiz hocaya da bir zamanlar Cumhuriyet gazetesinde kitabın tanıtımını yazacağım sözünü vermiştim ancak o sözü tutamamıştım. Şuan onun acısı içerisindeyim. Münihin Sesi sayesinde geçte olsa verdiğim sözü tutmuş oluyorum” diyor. Azra Erhat’ın yaşamı… 4 Haziran 1915’te İstanbul-Şişli’de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Belçika’da yaptı. 1939’da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ni bitirerek Klasik Filoloji Bölümünde asistan olarak göreve başladı. 1946’da doçent oldu. 1948’de aynı fakültedeki öğretim üyeleri Pertev Naili Boratav, Behice Boran, Adnan Cemgil, Niyazi Berkes’le birlikte üniversiteden uzaklaştırıldı. 1949-1950 arasında Yeni İstanbul ve Vatan gazetelerinde çalışti. Uluslararası Çalışma Örgütünde (ILO) kütüphanecilik yaptı. İlk çevirileri Tercüme dergisinde çıktı. Sofokles, Aristofanes gibi yazarların eserlerini Türkçeye kazandırdı. Yeni Ufuklar dergisinin yazarlarından biri olan Erhat, bu dergi çevresinde gelişen hümanist anlayışın öncüleri arasında yer aldı. Batı uygarlığının kökenini ve Anadolu’ya dayandıran ve Anadolu kültürlerini bir bütün olarak gören Halikarnas Balıkçısı ile aynı görüşleri paylaştı ve aralarında derin bir yakınlık doğdu. Yine çok yakınındaki Sabahattin Eyüboğlu ile birlikte çevirdiği Hesiodos’un Theogonia ve "İşler ve Günler" adlı yapıtlarıyla Hesiodos üzerine araştırmaları, 1977’de "Hesiodos, Eserleri ve Kaynakları" adıyla basıldı. Bu üç isim bir arada "Mavi Yolculuk" terimini Türk ve dünya literatürüne kazandırdılar. Azra Erhat, kansere yakalandı. Londra'da tedavi gördü, ama sonuçsuz kaldı. 6 Eylül 1982'de 67 yaşındayken İstanbul’da vefat etti. İstanbul-Üsküdar Bülbüldere Mezarlığına defnedildi. Atatürk'ü İlyada kahramanlarindan Hektor'a benzetmesinin bir dönem sebep olduğu tartışmalarla da gündeme gelmiştir. Şadan Gökovalı'nın manevi annesidir. Cengiz Bektaş  kimdir… 26 Kasım 1934 yılında  Denizli’de doğdu.  Türk yüksek mimar, mühendis, ozan ve Evrensel gazetesi'nde yazar. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimarlık, Mimarlık bölümlerinde okudu, 1959’da Münih Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünü bitirdi. 1960'ta Alman Şehircilik Akademisi kurslarını izledi. 1959-62 yılları arasında Münih’te Prof.Dr. Fred Angerer ve Alexander Baron von Branca’nın ortak oluşturdukları bir büroyu yönetti. Serbest Mimar olarak çalıştı. 1962 de Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne öğretim görevlisi olarak çağrıldı. Orada inşaat İşleri Mimarlık Bürosunu yönetti. Üniversiteden isteğiyle ayrıldı. 1963’den beri özel işliğinde çalışıyor. 1966-69 arasında Zafer Mühendislik Mimarlık Yüksek Okulunda öğretim görevliliğini yürüttü. Trakya Üniversitesi’nde iki yıl “Halk Yapı Sanatı” dersi verdi. 1999 güzünden beri Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehircilik Bölümü lisansüstü öğrencilerine “Kültürün Planlamaya Etkisi” konusunda, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde de “Estetik” konusunda ders veriyor. Çağrılı olarak gittiği Makedonya, Amerika, Almanya’da kısa süreli konuk hocalık yaptı, konferanslar verdi. Uluslararası ve ulusal Mimarlık yarışmalarında 25’in üzerinde ödül aldı. Cumhuriyet Dönemi örnekleri arasında sayılan yapılar gerçekleştirdi. Azra Erhat Mektupları kitabı açıklaması… Azra'yı yitireli tam 33 yıl oluyor. 2015 onun 100. doğum yıldönümü... Aramızdan ayrılırken gerçekten sonuna denk bilinçliydi. Çevresindeki her şeyi düzenleyip öyle gitti. Evindeki eşyalarını sevdiklerine , yakınlarına, dostlarına dağıttı örneğin. Ona yollanan mektupları, kimine verdiği yanıtları da bana bırakmıştı. Bir biçimde yayınlanmalarını istiyordu. Koca bir dosya tutuyordu bunlar. Çok ilginç bir ad listesi oluşturuyorlardı. munihinsesi.com / özel
Münihin Sesi olarak yeni bir bölümle daha karşınızdayız. Bundan böyle her hafta Gazeteci, yazar, sanat tarihi uzmanı Erol Özkan BİR YAZAR BİR KİTAP programı ile sizlerle olacak. Görüntülü ve yazılı olarak ulaşabileceğiniz bu bölümde Erol Özkan’ın anlatımı ile her hafta yeni bir kitap tanıtılacak.

BİR YAZAR BİR KİTAP bölümünün ilk kitabı geçen sene Arkeoloji ve Sanat Yayınları’ndan çıkan Cengiz Bektaş’ın AZRA ERHAT MEKTUPLARI 1-2

Erol Özkan kitabı anlatmaya başlarken  “Annem kadar sevdiğim Azra Erhat’tan bahsetmek istiyorum” diyor ve bir nevi Azra Erhat’a olan bağlılığını dile getiriyor.

Azra Erhat, 4 Haziran 1915  İstanbul doğumlu . Türk deneme ve inceleme yazarı, Eski Yunan ve Roma dilleri uzmanı, filolog, arkeolog, çevirmen ve düşünce kadını. Özellikle Eski Yunan klasiklerinden yaptığı çevirilerle tanınan bir yazarımız. A. Kadir ile birlikte gerçekleştirdiği İlyada ve Odissea çevirileri referans kabul ediliyor. 6 Eylül 1982 yılında beyninde çıkan bir tümör nedeni ile vefat ediyor.

Cengiz Bektaş’ın kaleme aldığı AZRA ERHAT MEKTUPLARI kitabında Erol Özkan’ın da üç adet mektubu ve Kaz dağlarında, Ege’nin antik kentlerinde yaptıkları gezilerde çektiği fotoğraflar var.

Azra Erhat, çok çalışkan bir yazar, ozan aynı zamanda Türkiye’nin en iyi beş mimarından da birisi olan Cengiz Bektaş’a bir gün; “Bana dostlarım tarafından gönderilen çok güzel  mektuplar  var, lütfen bunları kitap yap diyor”  ve Cengiz Bektaş bu enfes kitap için kolları sıvıyor.

Yazarlığının yanı sıra sanat tarihi uzmanı olan Erol Özkan, Azra Erhat için; “Miteloji konusunda ondan daha çok yazan insan yok yeri doldurulamadı. Elimizde onun kitapları kaldı. Mitoloji sözlüğünü genç kuşaklar bilmiyorlar. Keşke bu tip kitapları burada yani Münih’te toplayabileceğimiz bir kütüphane yapabilsek” diyor ve ekliyor "Halikarnas Balıkçısı ile Azra Erhat arasında duygusallaşma olmuştur"

Kitabın içerisinde çok ilginç imzalar var. Anadolu’yu sevenler, Batı Anadolu kültürlerinde klasik arkeolojiye, mitolojiye meraklı insanlar ki bunların arasında İsmet İnönü’den Şevket Süreyya Aydemir’e kadar bir çok değerli isim var. İkinci cilde Şadan Gökovalı’nın mektupları damgasını vuruyor ki Gökovalı Azra Erhat’a “anam” diye hitap ediyor. Kitaptaki en önemli mektuplar Şadan Gökovalı’nın yazdığı mektuplar olarak dikkat çekiyor.

Erol Özkan; “Azra Erhat’ın bütün çabası Anadolu uygarlılarını, Anadolu kültürlerini mitolojiyi daha geniş kuşaklara tanıtmaktı. Onun bütün derdi buydu. Çok güzel eserlerle de amacına ulaştı. Cengiz hocaya da bir zamanlar Cumhuriyet gazetesinde kitabın tanıtımını yazacağım sözünü vermiştim ancak o sözü tutamamıştım. Şuan onun acısı içerisindeyim. Münihin Sesi sayesinde geçte olsa verdiğim sözü tutmuş oluyorum” diyor.

Azra Erhat’ın yaşamı…



4 Haziran 1915’te İstanbul-Şişli’de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Belçika’da yaptı. 1939’da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ni bitirerek Klasik Filoloji Bölümünde asistan olarak göreve başladı. 1946’da doçent oldu. 1948’de aynı fakültedeki öğretim üyeleri Pertev Naili Boratav, Behice Boran, Adnan Cemgil, Niyazi Berkes’le birlikte üniversiteden uzaklaştırıldı. 1949-1950 arasında Yeni İstanbul ve Vatan gazetelerinde çalışti. Uluslararası Çalışma Örgütünde (ILO) kütüphanecilik yaptı.

İlk çevirileri Tercüme dergisinde çıktı. Sofokles, Aristofanes gibi yazarların eserlerini Türkçeye kazandırdı. Yeni Ufuklar dergisinin yazarlarından biri olan Erhat, bu dergi çevresinde gelişen hümanist anlayışın öncüleri arasında yer aldı. Batı uygarlığının kökenini ve Anadolu’ya dayandıran ve Anadolu kültürlerini bir bütün olarak gören Halikarnas Balıkçısı ile aynı görüşleri paylaştı ve aralarında derin bir yakınlık doğdu. Yine çok yakınındaki Sabahattin Eyüboğlu ile birlikte çevirdiği Hesiodos’un Theogonia ve "İşler ve Günler" adlı yapıtlarıyla Hesiodos üzerine araştırmaları, 1977’de "Hesiodos, Eserleri ve Kaynakları" adıyla basıldı. Bu üç isim bir arada "Mavi Yolculuk" terimini Türk ve dünya literatürüne kazandırdılar.

Azra Erhat, kansere yakalandı. Londra'da tedavi gördü, ama sonuçsuz kaldı. 6 Eylül 1982'de 67 yaşındayken İstanbul’da vefat etti. İstanbul-Üsküdar Bülbüldere Mezarlığına defnedildi.

Atatürk'ü İlyada kahramanlarindan Hektor'a benzetmesinin bir dönem sebep olduğu tartışmalarla da gündeme gelmiştir. Şadan Gökovalı'nın manevi annesidir.

Cengiz Bektaş  kimdir…

26 Kasım 1934 yılında  Denizli’de doğdu.  Türk yüksek mimar, mühendis, ozan ve Evrensel gazetesi'nde yazar.

İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimarlık, Mimarlık bölümlerinde okudu, 1959’da Münih Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünü bitirdi. 1960'ta Alman Şehircilik Akademisi kurslarını izledi. 1959-62 yılları arasında Münih’te Prof.Dr. Fred Angerer ve Alexander Baron von Branca’nın ortak oluşturdukları bir büroyu yönetti. Serbest Mimar olarak çalıştı. 1962 de Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne öğretim görevlisi olarak çağrıldı. Orada inşaat İşleri Mimarlık Bürosunu yönetti. Üniversiteden isteğiyle ayrıldı.

1963’den beri özel işliğinde çalışıyor. 1966-69 arasında Zafer Mühendislik Mimarlık Yüksek Okulunda öğretim görevliliğini yürüttü. Trakya Üniversitesi’nde iki yıl “Halk Yapı Sanatı” dersi verdi. 1999 güzünden beri Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehircilik Bölümü lisansüstü öğrencilerine “Kültürün Planlamaya Etkisi” konusunda, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde de “Estetik” konusunda ders veriyor. Çağrılı olarak gittiği Makedonya, Amerika, Almanya’da kısa süreli konuk hocalık yaptı, konferanslar verdi. Uluslararası ve ulusal Mimarlık yarışmalarında 25’in üzerinde ödül aldı. Cumhuriyet Dönemi örnekleri arasında sayılan yapılar gerçekleştirdi.

Azra Erhat Mektupları kitabı açıklaması…



Azra'yı yitireli tam 33 yıl oluyor. 2015 onun 100. doğum yıldönümü... Aramızdan ayrılırken gerçekten sonuna denk bilinçliydi. Çevresindeki her şeyi düzenleyip öyle gitti. Evindeki eşyalarını sevdiklerine , yakınlarına, dostlarına dağıttı örneğin. Ona yollanan mektupları, kimine verdiği yanıtları da bana bırakmıştı. Bir biçimde yayınlanmalarını istiyordu. Koca bir dosya tutuyordu bunlar. Çok ilginç bir ad listesi oluşturuyorlardı.

munihinsesi.com / özel

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.