HANİ O BAHÇELİ EV VARDI YA !

O sokaklarda büyüdüm, Çocukluğum, gençliğim... O sokaklarda geçti. Nergis çiçeğinin “mis” kokusunu da bilirim, Bayraklı Salhane’nin “pis” kokusunu da,

O sokaklarda büyüdüm, Çocukluğum, gençliğim... O sokaklarda geçti.  Nergis çiçeğinin “mis” kokusunu da bilirim,  Bayraklı Salhane’nin “pis” kokusunu da,    * * * Bu sefer de depremi “ucuz atlatanlar” olarak,  Normal hayatımıza geri döneceğiz. Ateş her zamanki gibi düştüğü yeri yakacak. Herkes evlerine çekildikten sonra, Depremde evini, yakınlarını kaybedenler Acıları ile baş başa kalacak.   * * * Alevler korlaşınca “suçluları” arayacağız.  Malzemeden çalan hırsız müteahhitler suçlanacak,  Çürük binaları imar affına sokup ruhsat veren devlet görevlileri,  Alışveriş merkezi yapmak için kolonları kesen süper market zinciri de suçlamalardan nasibini alacak.   * * *  Yine hiç kendimizde suç bulmayacağız, Narenciye bahçeli, tek katlı evleri müteahhitler verirken, Kentsel dönüşüm ayağına bir tane fazladan daire kapar mıyız acaba diye hesap yaparken,  Kapasitesi yirmi hane olan sokağa, yirmi daireli,  yirmi apartman dikilmesine göz yumarken,  Egolarımızın peşinden koşarken, para hırsına kapılmışken, Depremde kaçacak yer bile bulamayınca, Acaba biz bir yerlerde yanlış yapıyor olabilir miyiz? diye,  Hiç kendimize sormayacağız.   * * *  Deprem olduğunda yakınlarımı aradım, Korkmuşlardı, ağlıyorlardı,  “Çok şükür bize bir şey olmadı” dediler. Peki, şimdi neredesiniz? diye sordum. Hani bir Ayşe teyze vardı ya, Hani torunları bahçesinde oynasın diye. Müstakil evini müteahhitler yedirmeyen,   Hani o bahçeli ev vardı ya,  Karıncalar meyvelerine zarar vermesin diye,  Dalları yarısına kadar badana ile boyanmış, Portakal, mandalina ağaçlarının altına sığındık.   “Burada güvendeyiz”...   Deniz Gezginci denizgezginci@hotmail.com