KALICI OLAN BİZLERİZ

17.11.2016 - 06:00, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 1145+ kez okundu.
 

KALICI OLAN BİZLERİZ

Münihin Sesi köşe yazarlarından Gülbey Kılıç'ın KALICI OLAN BİZLERİZ başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.
Son on yılda Türkiye ve Avrupa hiç bu kadar yakın ilişkiye girmedi. Ama bizde bir laf vardır;"Çok muhabbet tez ayrılık getirir" diye. Aynen de öyle oldu. Zırt pırt Avrupa yoluna düşmek bir yana ağzını her açan "Avrupa" deyince bu ilişki son dönemlerde kabak tadı vermeye başladı. Özelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan sanki Kasımpaşa'daki gençlik yıllarını yaşar gibi karşılaştığı her istemediği pozisyonda Avrupa'ya kafa tutuyor. Avrupa Birliğinin aldığı kararları tanımadığını, idamın geri gelmesine kadar Avrupa'yı açıkça tehdit ediyor. Bir yandan milyonlarca mülteciyi barındırmakla övünüyor, dünyaya insanlık dersi verdiğini söylüyor, diğer yandan durumdan vazife çıkartarak mültecileri siyasi malzeme olarak kulanıyor. Diğer taraftan vize konusunu mültecilere bağlıyor. Avrupalı Demokrasi insan hakları dediğinde sonra diyorki, Türkiye'de birinci sınıf bir Avrupa demokrasisi vardır. Bunu da 15 Temmuz darbe girişiminin perçinlediğini belirtiyor. Sanki Avrupalı demokrasinin ne olduğunu bilmiyor. Bir kişinin iki dudak arasında Türkiye yöneltiliyor. Türkiyedeki cadı avını gazetecileri, aydınları, siyasetçileri kısaca keyfi tutuklamaları Avrupalı takip etmiyor gibi konuşuyor. Sonra Avrupalı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a diktatör diyorlar. Erdoğan'da Avrupa'nın geçmişini dile getirerek, Mussolini yaşamış İtalya, Hitlerden dili yanmış Almanya, Franco'nun itibarsızlaştırdığı İspanyan'nın bulunduğu Avrupa'ya diktatör olmadığını anlatmaya çalışıyor. Biz Avrupalı siyasetçiler ile konuşurken, Türkiye'deki gelişmeleri çok iyi takip etiklerini anlıyoruz. Hatta bunu da söylemekten çekinmiyorlar. Eğer Avrupa vize serbestliğini Türkiye'ye verirlerse bu günlerde fırsatını bulanın Türkiye den kaçmak istediğini biliyorlar. Hatta bize bunu da soruyorlar, Siz bizim yerimizde olsanız böyle bir Türkiye'ye vize serbestisi verir misiniz? .Bu sürtüşmenin arasında Avrupa'da yaşayan bizler kalıyoruz. Avrupalılarla sokakta, iş yerinde, okulda, birahanede biz karşı karşıya geliyoruz. İşte sizin ülkeniz diyorlar. Elbette ülkemizi savunacağız hak edeni de eleştireceğiz. Avrupa'nın yakın geçmişte yaşadığı çağdışı süreçlerden örnekleri de vereceğiz. Türkiye'nin çağdaş günlerinin beklediğini ve Avrupa'da yaşayan bizlerin bunun için katkı sunmaktan geri durmayacağımızı söyleyeceğiz. Ömrümüzü birlikte geçirdiğimiz Avrupalılara tane tane anlatacağız. Çünkü çoğumuz Türkiye'de doğduk Avrupa ülkelerinde doyuyoruz. Onun içindir ki Cumhurbaşkanı Erdoğan yada her hangi bir yetkili konuşurken, Avrupa'da var olan bizleri görmezden gelmemeli. İktidarlar gelip geçici, bizler kalıcıyız. Elli yıllı aştı bunu da sağlam bir şekilde kanıtladık... Dostça kalın Sağlıkla kalın.. * Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...
Münihin Sesi köşe yazarlarından Gülbey Kılıç'ın KALICI OLAN BİZLERİZ başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.

Son on yılda Türkiye ve Avrupa hiç bu kadar yakın ilişkiye girmedi. Ama bizde bir laf vardır;"Çok muhabbet tez ayrılık getirir" diye. Aynen de öyle oldu. Zırt pırt Avrupa yoluna düşmek bir yana ağzını her açan "Avrupa" deyince bu ilişki son dönemlerde kabak tadı vermeye başladı.

Özelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan sanki Kasımpaşa'daki gençlik yıllarını yaşar gibi karşılaştığı her istemediği pozisyonda Avrupa'ya kafa tutuyor. Avrupa Birliğinin aldığı kararları tanımadığını, idamın geri gelmesine kadar Avrupa'yı açıkça tehdit ediyor.

Bir yandan milyonlarca mülteciyi barındırmakla övünüyor, dünyaya insanlık dersi verdiğini söylüyor, diğer yandan durumdan vazife çıkartarak mültecileri siyasi malzeme olarak kulanıyor. Diğer taraftan vize konusunu mültecilere bağlıyor. Avrupalı Demokrasi insan hakları dediğinde sonra diyorki, Türkiye'de birinci sınıf bir Avrupa demokrasisi vardır. Bunu da 15 Temmuz darbe girişiminin perçinlediğini belirtiyor.

Sanki Avrupalı demokrasinin ne olduğunu bilmiyor. Bir kişinin iki dudak arasında Türkiye yöneltiliyor. Türkiyedeki cadı avını gazetecileri, aydınları, siyasetçileri kısaca keyfi tutuklamaları Avrupalı takip etmiyor gibi konuşuyor. Sonra Avrupalı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a diktatör diyorlar. Erdoğan'da Avrupa'nın geçmişini dile getirerek, Mussolini yaşamış İtalya, Hitlerden dili yanmış Almanya, Franco'nun itibarsızlaştırdığı İspanyan'nın bulunduğu Avrupa'ya diktatör olmadığını anlatmaya çalışıyor.

Biz Avrupalı siyasetçiler ile konuşurken, Türkiye'deki gelişmeleri çok iyi takip etiklerini anlıyoruz. Hatta bunu da söylemekten çekinmiyorlar. Eğer Avrupa vize serbestliğini Türkiye'ye verirlerse bu günlerde fırsatını bulanın Türkiye den kaçmak istediğini biliyorlar. Hatta bize bunu da soruyorlar, Siz bizim yerimizde olsanız böyle bir Türkiye'ye vize serbestisi verir misiniz?

.Bu sürtüşmenin arasında Avrupa'da yaşayan bizler kalıyoruz. Avrupalılarla sokakta, iş yerinde, okulda, birahanede biz karşı karşıya geliyoruz. İşte sizin ülkeniz diyorlar. Elbette ülkemizi savunacağız hak edeni de eleştireceğiz. Avrupa'nın yakın geçmişte yaşadığı çağdışı süreçlerden örnekleri de vereceğiz. Türkiye'nin çağdaş günlerinin beklediğini ve Avrupa'da yaşayan bizlerin bunun için katkı sunmaktan geri durmayacağımızı söyleyeceğiz. Ömrümüzü birlikte geçirdiğimiz Avrupalılara tane tane anlatacağız. Çünkü çoğumuz Türkiye'de doğduk Avrupa ülkelerinde doyuyoruz. Onun içindir ki Cumhurbaşkanı Erdoğan yada her hangi bir yetkili konuşurken, Avrupa'da var olan bizleri görmezden gelmemeli.

İktidarlar gelip geçici, bizler kalıcıyız. Elli yıllı aştı bunu da sağlam bir şekilde kanıtladık...

Dostça kalın Sağlıkla kalın..

* Münihin Sesi.com sitesinde yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur...

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.