MÜNİH’İN GÜNDEMİNİ DEĞERLENDİRDİK

Radyocu Zeki Genç ile Gazeteci Deniz Gezginci, 92.4 frekansından yayın yapan Radyo Lora’da “BİZİM GÜNDEM” programında Münih’in gündemini değerlendirdi.

Münih'te iftar programları.. Deniz GEZGİNCİ: Öncelikle iftar programı düzenleyen herkese allah kabul etsin diyorum. Ramazanın gelmesi ile birlikte Münih’te iftar programları yoğun. Öyle ki aynı güne denk gelen büyük iftar programları oluyor. Ben geçtiğimiz günlerde DİTİB’in düzenlediği iftar programına katılabildim. Aynı gün UETD’nin de iftarı olmasına rağmen maalesef çok istememe rağmen oraya gidemedim. Böyle büyük organizasyonların bir biriyle çakışmamasına özen göstermek gerekiyor. Bu iftar programlarının bu yıl en sevindirici tarafı mülteci kardeşlerimizin de bu programlara davet edilmesiydi bence. Düzenlediği iftarlarda Türk misafirperverliğini gösteren herkese çok teşekkür ediyorum. Irkçılığa karşı insan zinciri… Zeki GENÇ: Geçtiğimiz hafta Pazar günü gösteri saat 12.00’de başladı. Maalesef ben orada fazla Türk göremedim. Ama bu etkinlik çok önemliydi. Çünkü biz ırkçılığa karşı oradaydık. İnsan hakları ve eşitlik bunlar bizim geleceğimizin ana konuları. Ben orada daha fazla Türk görmek isterdim. Bizim hemen arkamızda AFD’den insanlar vardı ve bu protesto gösterisini engellemek istiyorlardı. Onlara lütfen sessiz olun çünkü konuşulanları dinliyoruz dedik ve nazik davrandık. Bizim nazik tavrımız karşısında onlar da seslerini kestiler ve bizimle birlikte protesto gösterisinde konuşulanları dinlediler. Konuşulanlara katılmamış olsalar bile saygıyla dinlediler. Gösteriye yaklaşık 6 bin kişi ve kilometrelerce insan zinciri oluşturuldu. Deniz GEZGİNCİ: Bende Stauchus Meydanında Türk gazeteci olarak haberi takip ettim. Daha fazla Türk olması lazımdı katılıyorum. Münih'te yoğun yağmura rağmen kiliseler, camiiler, sinagoglar, vatandaşlar, mülteciler, siyahlar, beyazlar kısacası İNSAN olanlar Irkçılığa karşı bir araya geldi. "München ist Bunt" yani "Münih rengarenk" dedi. Tek bir polis müdahale etmedi, tek bir kişinin burnu kanamadı, gözü çıkmadı. Umarım bir gün benim güzel ülkemde de bu tür güzel protestolar tek bir cana zarar vermeden yapılır. Özellikle Suriyeli gençlerden oluşan koroyu dinlerken çok duygulandım. Onların şarkılarında dediği gibi “kardeş olun tüm insanlar bunu ister tanrımız” Almanya’nın ilk Türk partisi BİG parti…. DENİZ GEZGİNCİ: Big Parti Genel Başkanı Haluk Yıldız ile geçtiğimiz günlerde UETD ziyaretinde bir araya geldik. Özellikle Alman Parlamentosunda gündeme gelen 1915 sözde Ermeni soykırımının kabulünün ardından partide üye patlamasının olduğunu belirtti. Haluk Yıldız beyin o günkü dar zamanda partisinin hedefleri ile ilgili yaptığı açıklamalar hoşuma gitti. Ancak Haluk Bey sadece islami yöne yakın olan sivil toplum örgütlerini ziyaret edip diğerlerini görmezden gelirse büyük bir kitleye ulaşamayabilir. Yine de faaliyetlerini yakından izleyeceğim. Almanya’da bir Türk partisinin olması sevindirici. Umarım vatandaşlarımız da bu partiye sahip çıkarlar. ZEKİ GENÇ: Big Parti’yi kurulduğu günden beri takip ediyorum. Almanya’nın küçük olmasına, oyu 70-80 bin olmasına rağmen  en heyecanlı partisi diyebilirim. Buradaki göçmenlere yönelik politika yapıyor. Bir gün Genel Başkan Haluk Yıldız demişti ki “bizi burada temsil eden her hangi bir partimiz yok eninde sonunda sorunları birlikte çözeceğiz” Çalışmalarına 2009 yılında başladı ve bu parti gittikçe büyüyor. Son günlerde partide üye patlaması oldu. Her gün 15-20 kişi üyelik için partiye geliyor. Tabii ki olacak çünkü eninde sonunda diğer partiler bizim isteklerimizde iflas ettiler. Münih CHP’de neler oluyor ? DENİZ GEZGİNCİ: Öncelikle şunu söyleyeyim güzel şeyler olmuyor. Halkçı bir parti olan CHP’ye Münih’te yaşananlar hiç yakışmıyor. Geçtiğimiz günlerde geride bıraktığımız kongrede Başkan Sevgi Fırat’a oy verme ihtimali olan adayların içeri alınıp, muhalif adayların “pasif üye” gerekçesi ile içeri alınmaması demokrasiye yakışmaz. Geçtiğimiz günlerde kendilerine CHP Münih Atatürk Teşkilatı adını veren bir grup CHP’li toplandı. Orada bir bayanın “ben birliğin çalışmalarına üç yıldır üç kere gittim ama kendilerine oy vereceğimi zannettikleri için beni sonradan aktif üye olarak yazdılar ve içeri aldılar” demesi bile oradaki durumun vehametini ortaya koyuyor. CHP’de bu yanlışları gören ve düzeltmek için bir komisyon kuruldu. Maalesef buradaki birlik bu komisyonu tanımadı. Komisyonun biran evvel üzerine düşen görevi yapması gerekiyor. Aksi halde her önüne gelen CHP adını kullanarak gruplar oluşturur ve kendi kafasına göre çalışmalarda bulunur. Bunun da önüne geçemezsiniz. Ayrıca sosyal medyada CHP ile ilgili yapılan bazen hakarete, iftiraya, karalamaya kadar varan yorumları kendine sosyal demokratım diyen insanlara yakıştıramıyorum. ZEKİ GENÇ: Toplantılarına fazla katılmadığım için ve dışarıdan takip ettiğim kadarı ile CHP’de yaşanan olaylar çok canımı sıktığı için bu konuda fazla bir şey söylemek istemiyorum. Ama şunu söyleyebilirim artık Avrupa bir seçim bölgesi olacak. Bundan sonra tüm partiler bizi ciddiye almak zorunda. Sadece Alman partileri değil aynı zamanda Türkiye’de ki partiler de bizi ciddiye almak zorunda. Big Partisi Türkiye’de ki seçimlere dahi katılabilir. Bunu CHP, AKP ve MHP iyi duysun. Artık oyun değişiyor. Bundan sonra oyunun kurallarını biz koyacağız. Biz artık oyun kurucusuyuz. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor. Maarif Vakfı kuruldu… ZEKİ GENÇ: Türkiye’de ilginç şeyler oluyor. Maarif Vakfı kuruluyor diyorduk ve sonunda kuruldu. Bu bir eğitim vakfı. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir eğitim bakanı vardı şimdi bir de eğitim vakfı oldu. Maarif Vakfı paralel bir eğitim bakanlığı olmuş oldu. Bütçesi müthiş olacak. Bizi ilgilendiren en önemli husus ise Avrupa’da okul açabilecek ve okul satın alabilecek. Anaokulundan üniversiteye kadar okullar kurabilecek. İşin ilginç tarafı şu ki biz burada çoktan beri Anadolu Lisesi istemiştik. Ancak şimdi tamamı ile şuan hükümetteki partinin güdümünde paralel bir eğitim bakanlığı kuruluyor. Bu beni biraz üzdü. Sevindiren konu ise Anaokulundan üniversiteye kadar Türkiye Cumhuriyeti artık bizim eğitimimize katkı sunmak zorunda kaldığını anladı. Çünkü biz Türkiye için müthiş bir kazancız. Türkiye henüz Avrupa Birliği’ne giremedi ama biz burada 6 milyon insan Avrupa Birliği’nin içerisindeyiz. Bizim Türkiye’ye çok çok önemli faydalarımız olur. Türkgücü Ataspor yeni sezonda iddialı DENİZ GEZGİNCİ: Geçtiğimiz günlerde Münih Türkgücü Ataspor yeni sezon hedeflerini ve transferlerini anlatmak için Türk ve Alman basını ile bir araya geldi. Ne kadar üzücü ki toplantıda Türk basınından üç kişi Alman basınından da sadece bir kişi yer aldı. Bu da Türkgücü Ataspor’a olan ilgisizliği gösteriyor. Başkan Hasan Kıvran ve ekibi bir şeyler yapmaya çalışıyor ama şimdilik bu çaba yeterli değil. Biraz Münih’te Yaşayan Türklerin de takımlarına sahip çıkması gerekiyor. Bu sene Türkgücü Ataspor’da Teknik Direktör değişti, takımın başına Team Manager getirildi, 14 yeni transfer yapıldı. Umarım bir üst lige çıkma hedefine ulaşırlar. ZEKİ GENÇ: Türkgücü geçmişte burada gerçekten çok güçlüydü. Daha sonra gücünü kaybetti, Ataspor ile birleşti. Bende maçlarını izlemeye giderdim. Türklerin Almanya’ya gelişinin 55. Yılı… ZEKİ GENÇ: Türklerin Almanya’ya 1961 yılında gelmelerinin üzerinden bu yıl tam 55 yıl geçmiş oluyor. Bu sene 55. Yılı kutlamak istiyoruz. Bu bizim için neden önemli ? Biz artık Almanya’dan geriye dönmeyeceğiz. Biz artık burada varoluşumuzu kutluyoruz. Türklerin gelecekte Almanya’da varoluşu 1961 yılında yaşanan göç ile başlıyor. İleride çocuklarımız 100. Yılı kutlayacak, 200. Yılı kutlayacaklar. Hep bu tarihten yola çıkarak kutlayacaklar. Bu tarihte Türkiye Almanya arasındaki iş gücü “Gastarbaiter” dediğimiz anlaşmaya bağlanıyor. Biz aslında kendimizi ve geleceğimizi kutlayacağız. Buradaki varoluşumuzu ve hedeflerimizi belirleyeceğiz. Biz burada 4-5 bin kişi bir araya gelip kendimizi,  Almanya’da ki yaşamımızı, geleceğimizi kutlamak istiyoruz. Almanya’da Üniversitesi bizi araştırdı.. ZEKİ GENÇ: Münster Üniversitesi geçtiğimiz Çarşamba günü Türkler üzerinde yaptığı bir araştırmayı yayınladı. Almanya’da Türklerin yüzde doksanının kendilerini çok hoş ve çok rahat hissettikleri ortaya çıktı. Almanya’da Türklerin hür olduğunu hissettikleri yer aldı. Araştırmanın ikinci sorusu “Siz Almanya’ya ne kadar bağlısınız” idi. Türklerin %87’si kendilerinin Almanya’da kalacağını, buraya bağlı olduğunu ve burada yaşamak istediğini söyledi. Buradaki Türklerin kendi ülkelerine bağlılığı da %85. Bu oran beni çok sevindirdi. Yani biz geldiğimiz yeri unutmuyoruz. Anketten çıkan bir diğer sonuç ise insanlarımızın %70’i buraya uyum sağlamak istiyorlar. Bu da bizim için bir artı.Münih’te Nazım ve Brecht buluştu… DENİZ GEZGİNCİ: Münih önceki gün keyifli bir dinletiye sahne oldu. Sanatçı Sema Moritz büyük Türk şairi Nazım Hikmet ile Alman şair Berthold Brecht’in şarkılarını bir araya getirdi. ÜÇ BEŞ KİŞİ Halk Hareketi tarafından düzenlenen dinleti oldukça keyifliydi. O gün Levent Ekiz yaptığı konuşmada daha bunun sadece bir hazırlık programı olduğunu daha büyük bir organizasyonla  Moritz’i Münihlilerle buluşturacağını belirtti. Merakla bekliyoruz.. Lütfen Münih’e duyurmamızı istediğiniz etkinliklerinizi ve “BİZİM GÜNDEM” programında işlememizi istediğiniz konular deniz@munihinsesi.com mail adresine gönderin. munihinsesi.com / özel