MÜNİH TÜRK FİLM GÜNLERİ 30. YILINDA “SON ÇIKIŞ” İLE GALA DEDİ

Kültür - Sanat 23.03.2019 - 22:15, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 1999+ kez okundu.
 

MÜNİH TÜRK FİLM GÜNLERİ 30. YILINDA “SON ÇIKIŞ” İLE GALA DEDİ

Bu yıl 30'uncusu düzenlenen Münih Türk Film Günleri festivalinin galası “Son Çıkış” filminin gösterimi ile başladı. 21-31 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan festivalin açılış gecesinin konukları Almanya prömiyerini yapan “Son Çıkış” filminin yönetmeni Ramin Matin, senarist Can Kantarcı ve başrol oyuncusu Deniz Celiloğlu oldu. Ana teması ‘Ben kimim veya ne olmalıyım?’ üzerine kurulu olan festivalde 12 metraj film, 5 belgesel ve 8 kısa film gösterilecek.
Gasteig Carl-Orff salonunda büyük bir izleyici kitlesi önünde sunuculuğunu Sinema Türk yönetim kurulundan Ayşe Gülcemal ve Margit Lindner'in gerçekleştirdiği gala gecesinde açılış konuşmalarını Münih Anakent Belediyesi Kültür Dairesi Müdürü Dr. Hans-Georg Küppers, Şehir Kütüphaneleri Müdürü Dr. Arne Ackermann yaptı.    Münih Türk Film günlerinin otuz yıllık özetini yapan Ayşe Gülcemal; “Bugüne kadar Münih Türk Film günlerinde 420'den fazla film gösterimi yapıldı, 150'den fazla konuk ağırlandı. 30 yıl boyunca Sinema Türk, üyelerimizin istekli ve azimli çalışmalarından dolayı hep dinamik kaldı” dedi.    Afiş tasarımı dikkat çekti...   Bu yıl ki festivale damgasını vuran bir diğer olay da festivalin otuzuncu yılına özel hazırlanan afiş tasarımı oldu. Aylar öncesinden düzenlenen afiş tasarım yarışmasını Berlinli genç sanatçı Lara Panas kazanmıştı. Panas'ın kabak çekirdeklerinin üzerine çizdiği göz motifleri festivalin tüm afişlerinde kullanıldı. Lara Panas; “Sinema seyircileri lezzetli kabak çekirdekleri ile film izlemekten büyük keyif alır ve maalesef film sonralarında çekirdek kabukları yerlerde kalır. Afişi tasarlarken ben de bundan esinlendim” dedi.   Film gösterimi öncesi “Son Çıkış” filminin yönetmeni Ramin Matin, senarist Can Kantarcı ve başrol oyuncusu Deniz Celiloğlu sahneye davet edildi. Münih Türk Film Günleri'nin otuzuncu yılının açılışında yer almaktan büyük keyif duyduklarını belirten yönetmen Ramin Matin; “Almanya'nın bu güzel şehri Münih'te Türk Film Günleri'nin otuzuncusunda yer almaktan son derece mutluyuz, açılışını yapmaktan gururluyuz. Otuz yıl kolay bir süre değil. Buraya büyük bir heyecanla geldik ve kalabalık bir seyirci kitlesi ile karşılaştık. Bu da bizi çok mutlu etti” dedi.    Almanya'ya ilk kez geldiğini belirten filmin senaristi Can Katarcı: „Münih Türk Filmleri günlerinin otuzuncu yılında burada olmak gurur veriyor. İnsanlar da filmi güzel karşılayacaklar diye düşünüyorum. Festival organizasyonu kusursuz. Şehir çok güzel” dedi.   Filmin başrol oyuncusu Deniz Celiloğlu; „ Burada olmak çok güzel bir duygu. Almanya'ya aynı sebeplerden dolayı bir kaçsefer gelmiştim ancak Münih'e ilk defa geliyorum. Almanya'da ki Türk seyircilerle olmak çok güzel bir duygu“ dedi.    Kaçmak çözüm değil...   Film gösteriminin sonunda soru cevap kısmına geçildi. “Son Çıkış” filminin başlangıç noktasının 2006 yılında ortaya çıktığını ve İstanbul'da başlayan aşırı yapılaşma, kültürel mirasın yok olması gibi dertleri irdelemek üzere yola çıktığını belirten yönetmen Ramin Matin; “O zamanlar senaryo bize kötü geldiği için rafa kaldırmıştık ancak aradan yıllar geçtikçe bu sorunun daha da arttığını gördük. O günden bu yana kültürel miras zaten kalmadı ama inşaatlaşma, şehrin büyümesi, kalabalıklaşma ve insanın onun içindeki yeri daha ciddi bir sorun haline gelmeye başlayınca o temaları tekrar işlemek istedik” dedi.    Filmin hikayesinin kıyamet sonrası anlatısı şeklinde tasarladıklarını belirten senarist Can Katarcı; “Filmin hikayesi kıyamet sonrası anlatısı şeklindeydi. Olucak diye düşünülen büyük İstanbul depremi üzerine senaryoyu kurmuştuk. Bunun üzerine çalıştık. Finansal olarak bu filmi çekmesi kolay olmayacaktı. Daha sonra “Son Çıkış” haline gelen konuya çalışmaya başladık” dedi.   Filmde İstanbul gibi büyük bir metropolün çarpık yapılaşmasından ve çarpık insan ilişkilerinden kaçmaya çalışan bir mimarı canlandıran başarılı oyuncu Deniz Celiloğlu; “Tahsin rolünü sanıyorum sevsem de sevmesemde her halükarda oynayacaktım. Çünkü senrayo güzeldi, parası da güzeldi. Filmden önce İstanbul'dan kaçma fikrini ciddi ciddi bende düşünüyordum. Yaşım henüz gençti ve memleket günden güne bayır aşağı gidiyordu yani zor durumdaydı. Bu şartlarda herkes kendine bir çözüm bulmaya çalışıyor. Kaçsak mı, gitsek mi nasıl olacak bu işin sonu ? gibi sorular, dertler var. Fakat bu film benim bu sorunlarla yüzleşmemi sağladı. Ben de kaçmayı düşünüyordum bu filmi çekmeden önce ancak bu film suratıma bir yumruk gibi geldi. İyi ki de bu filmi çektik bu karakteri oynadım. Biraz aklımı başıma aldım ve kaçmanın bir çözüm olmadığını, sorunlarla yüzleşmem gerektiğini anladım” dedi.    Deniz Gezginci / Münih
Bu yıl 30'uncusu düzenlenen Münih Türk Film Günleri festivalinin galası “Son Çıkış” filminin gösterimi ile başladı. 21-31 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan festivalin açılış gecesinin konukları Almanya prömiyerini yapan “Son Çıkış” filminin yönetmeni Ramin Matin, senarist Can Kantarcı ve başrol oyuncusu Deniz Celiloğlu oldu. Ana teması ‘Ben kimim veya ne olmalıyım?’ üzerine kurulu olan festivalde 12 metraj film, 5 belgesel ve 8 kısa film gösterilecek.

Gasteig Carl-Orff salonunda büyük bir izleyici kitlesi önünde sunuculuğunu Sinema Türk yönetim kurulundan Ayşe Gülcemal ve Margit Lindner'in gerçekleştirdiği gala gecesinde açılış konuşmalarını Münih Anakent Belediyesi Kültür Dairesi Müdürü Dr. Hans-Georg Küppers, Şehir Kütüphaneleri Müdürü Dr. Arne Ackermann yaptı. 

 

Münih Türk Film günlerinin otuz yıllık özetini yapan Ayşe Gülcemal; “Bugüne kadar Münih Türk Film günlerinde 420'den fazla film gösterimi yapıldı, 150'den fazla konuk ağırlandı. 30 yıl boyunca Sinema Türk, üyelerimizin istekli ve azimli çalışmalarından dolayı hep dinamik kaldı” dedi. 

 

Afiş tasarımı dikkat çekti...

 

Bu yıl ki festivale damgasını vuran bir diğer olay da festivalin otuzuncu yılına özel hazırlanan afiş tasarımı oldu. Aylar öncesinden düzenlenen afiş tasarım yarışmasını Berlinli genç sanatçı Lara Panas kazanmıştı. Panas'ın kabak çekirdeklerinin üzerine çizdiği göz motifleri festivalin tüm afişlerinde kullanıldı. Lara Panas; “Sinema seyircileri lezzetli kabak çekirdekleri ile film izlemekten büyük keyif alır ve maalesef film sonralarında çekirdek kabukları yerlerde kalır. Afişi tasarlarken ben de bundan esinlendim” dedi.

 

Film gösterimi öncesi “Son Çıkış” filminin yönetmeni Ramin Matin, senarist Can Kantarcı ve başrol oyuncusu Deniz Celiloğlu sahneye davet edildi. Münih Türk Film Günleri'nin otuzuncu yılının açılışında yer almaktan büyük keyif duyduklarını belirten yönetmen Ramin Matin; “Almanya'nın bu güzel şehri Münih'te Türk Film Günleri'nin otuzuncusunda yer almaktan son derece mutluyuz, açılışını yapmaktan gururluyuz. Otuz yıl kolay bir süre değil. Buraya büyük bir heyecanla geldik ve kalabalık bir seyirci kitlesi ile karşılaştık. Bu da bizi çok mutlu etti” dedi. 

 

Almanya'ya ilk kez geldiğini belirten filmin senaristi Can Katarcı: „Münih Türk Filmleri günlerinin otuzuncu yılında burada olmak gurur veriyor. İnsanlar da filmi güzel karşılayacaklar diye düşünüyorum. Festival organizasyonu kusursuz. Şehir çok güzel” dedi.

 

Filmin başrol oyuncusu Deniz Celiloğlu; „ Burada olmak çok güzel bir duygu. Almanya'ya aynı sebeplerden dolayı bir kaçsefer gelmiştim ancak Münih'e ilk defa geliyorum. Almanya'da ki Türk seyircilerle olmak çok güzel bir duygu“ dedi. 

 

Kaçmak çözüm değil...

 

Film gösteriminin sonunda soru cevap kısmına geçildi. “Son Çıkış” filminin başlangıç noktasının 2006 yılında ortaya çıktığını ve İstanbul'da başlayan aşırı yapılaşma, kültürel mirasın yok olması gibi dertleri irdelemek üzere yola çıktığını belirten yönetmen Ramin Matin; “O zamanlar senaryo bize kötü geldiği için rafa kaldırmıştık ancak aradan yıllar geçtikçe bu sorunun daha da arttığını gördük. O günden bu yana kültürel miras zaten kalmadı ama inşaatlaşma, şehrin büyümesi, kalabalıklaşma ve insanın onun içindeki yeri daha ciddi bir sorun haline gelmeye başlayınca o temaları tekrar işlemek istedik” dedi. 

 

Filmin hikayesinin kıyamet sonrası anlatısı şeklinde tasarladıklarını belirten senarist Can Katarcı; “Filmin hikayesi kıyamet sonrası anlatısı şeklindeydi. Olucak diye düşünülen büyük İstanbul depremi üzerine senaryoyu kurmuştuk. Bunun üzerine çalıştık. Finansal olarak bu filmi çekmesi kolay olmayacaktı. Daha sonra “Son Çıkış” haline gelen konuya çalışmaya başladık” dedi.

 

Filmde İstanbul gibi büyük bir metropolün çarpık yapılaşmasından ve çarpık insan ilişkilerinden kaçmaya çalışan bir mimarı canlandıran başarılı oyuncu Deniz Celiloğlu; “Tahsin rolünü sanıyorum sevsem de sevmesemde her halükarda oynayacaktım. Çünkü senrayo güzeldi, parası da güzeldi. Filmden önce İstanbul'dan kaçma fikrini ciddi ciddi bende düşünüyordum. Yaşım henüz gençti ve memleket günden güne bayır aşağı gidiyordu yani zor durumdaydı. Bu şartlarda herkes kendine bir çözüm bulmaya çalışıyor. Kaçsak mı, gitsek mi nasıl olacak bu işin sonu ? gibi sorular, dertler var. Fakat bu film benim bu sorunlarla yüzleşmemi sağladı. Ben de kaçmayı düşünüyordum bu filmi çekmeden önce ancak bu film suratıma bir yumruk gibi geldi. İyi ki de bu filmi çektik bu karakteri oynadım. Biraz aklımı başıma aldım ve kaçmanın bir çözüm olmadığını, sorunlarla yüzleşmem gerektiğini anladım” dedi. 

 

Deniz Gezginci / Münih

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.