ALMANYA SOKAKLARINDA BİR POLİS ARABASI

Almanya sokaklarında gezen polis arabasını görenler şaşkına dönüyor. Çünkü 1991 model Toros marka polis arabası bir Türk’e ait. Almanya’nın Stuttgart şehrinde yaşayan Türkiye’den getirdiği eski model arabaları kendine hobi edinen Necdet Sancak polis arabasının hikayesini Odatv için Deniz Gezginci’ye anlattı.

Aslen Giresunlu olan Necdet Sancak, 49 senedir Almanya’da yaşıyor. En büyük tutkusu Türkiye’den getirdiği eski model arabalarla Almanya sokaklarında dolaşmak. Necdet Sancak,  Anadol ve Murat 124’ten sonra Toros marka polis arabasını da Almanya’ya getirince çok ilginç olaylar yaşadı. Bazı gurbetçiler duygulanarak arabanın başında oturup ağladı bazıları ise Türkiye ile dalga geçildiği için öfkelendi. İşte Necdet Sancak ve Almanya sokaklarında dolaşan polis arabasının ilginç hikayesi.   Deniz Gezginci:  Necdet Bey bu eski model araba sevdanız nereden geliyor ? Necdet Sancak:  Almanya’ya geldiğimde beş aylıktım. Rahmetli babamla biz her sene Türkiye’ye izne gelirdik. Türkiye yollarında gördüğüm Murat 124, Anadol, Toros marka arabaları gördüğümde çok mutlu olurdum ve onlara hayran kalırdım. Dünyamın rengi değişiyordu sanki. Hastasıydım bu arabaların. Büyüdüğümde bir gün Almanya’da böyle bir arabaya sahip olacağım diye niyetleniyordum.  Hayallerim gerçek oldu şimdi arabalarımın tadını çıkartıyorum.  Bir gurbetçi olarak o atmosferi Almanya’da yaşıyor ve yaşatıyorum. Çocukluğumdan beri hayatım arabalarla geçiyor. Babam da araba alır, üç ay sonra sıkılır başka araba alırdı. Araba sevgim babamdan geliyor diyebilirim.  Almanya’da Audi fabrikasında çalışıyorum mesleğim oto tamircisi. Hayatım arabalarla geçiyor, çocukluğum da arabalarla geçti. Deniz Gezginci: Polis arabasını getirme fikri nasıl ortaya çıktı ? Necdet Sancak: Türkiye’yi Almanya’da yaşatmak istiyordum. Çocukluk hayallerimi belli bir yaştan sonra gerçekleştirmeye karar verdim. Almanya’ya Anadol ve Murat 124’ü getirdikten sonra bir de hayranı olduğum Toros marka polis arabasını getirmek istedim. Olabilecek mi diye bir deneyeyim bakalım dedim. Polis arabasına çevirdiğim 1991 model Toros’u Mavagat’tan buldum. Düzce Emniyeti’nden de yazılarını ve polis lambasını alıp yazısız bir şekilde Almanya’ya getirdim. Çünkü Türkiye’de polis yazısı ile gezmek yasak. Araştırmalarım sonucunda Almanya’da “Polis” yazdığı için (normalde Polizei yazması gerekiyor), Almanya polisine hitap etmediği ve benzetme olmadığı için bir riski olmadığını, serbest olduğunu öğrendim ve arabayı Almanya’ya getirmeye karar verdim. Deniz Gezginci: Arabayı kara yolu ile mi Almanya’ya getirdiniz ? Necdet Sancak: Benim Almanya’ya getirdiğim bütün arabalarımın en büyük özelliği o 2500 kilometrelik sıla yoluna çıkıp lastiklerin sıla yolu asfaltlarına deymiş olması. Arabalarımın Türkiye’de bakımlarını yaptırıp kontrolden geçirdikten sonra uzun yola dayanıklı mı değil mi diye ölçtüm. Üç arabamı da getirirken gemi, römork ya da tren yolunu kullanmadım.  Arabalarımla o sıla yolunu gelip onun keyfini yaşadım. Polis arabasını Almanya’ya getirdim, izin kağıtlarını aldım ve TÜV’den geçirip sıkıntısız bir şekilde Almanya sokaklarında kullanmaya başladım.   Deniz Gezginci: Anadol, Murat 124, Toros... Bu arabaları Almanya’ya getirmenin maliyeti nedir ? Necdet Sancak: Arabaların bakımı biraz maliyetli oldu. Bakımın haricinde gümrük parası ödemeniz gerekiyor o da çok pahalı bir şey değil. Murat 124’e 50 Euro gümrük parası ödedim,  Anadol’a 80 Euro, polis arabası Toros’a 330 Euro. Almanya’dan Türkiye’ye araba getirirken ödenen gümrük paralarına baktığınızda bunlar öyle büyük paralar değil.  İşin ilginç tarafı benim arabalarımı görüp heveslenenler ve bu tip arabaları getirmek isteyen başka gurbetçiler de oldu.   Deniz Gezginci: Sizin arabaları görüp heveslenenler mi oldu ? Necdet Sancak: Evet.. Benim arabaları görüp heveslenenler çok oldu. Belki benden sonra 20—25 kişi daha yardımlarımla bu tarz eski model araba getirmiştir.  Hepsine seve seve yardımcı oldum,  daha da getirmek isteyenler olursa onlara da yardımcı olurum. Almanya sokaklarında Türklere özgü marka arabaların olması güzel bir atmosfer oluşturuyor.  Ne kadar çok olursak o kadar daha güzel büyürüz, bir araya geliriz, gezmeler, turlar yaparız, burdaki gurbetçilere güzel atmosfer yaşatırız.   Deniz Gezginci: Peki nasıl tepkiler alıyorsunuz ? Necdet Sancak: Arabaların başında ağlayan insanlar da gördüm, “Türkiye’yi aşağlıyorsun, kötülüyorsun, senin yüzünden bizimle dalga geçiyorlar” diyen de oldu. Anlayacağınız kimisi arabanın başında ağladı kimisi tepki gösterdi.  Ancak ben kendi işime bakıyorum.  Bu benim hobim. İnsanlar benim hobimi beğenirler ya da beğenmezler çok fazla da umrumda değil. Ben bu şekilde mutluyum. Tepkiler olumlu olunca çok mutlu oluyorum, olumsuz tepkileri de sıkıntı etmiyorum çünkü beni rahatsız etmiyor. Ben güzel bir şey yaptığıma inanıyorum. Deniz Gezginci: Sokakta bir Türk polis arabası görünce Almanların tepkisi nasıl oluyor ? Necdet Sancak: Almanlar hem şaşırıyor hem de çok ilgilerini çekiyor. Onların da arabalarımı çok sevdiğini düşünüyorum. Özellikle polis arabasını.  Bir kaç kere Alman çocukların arabanın peşinden koştuğuna denk geldim. Deniz Gezginci: Bundan sonra farklı konseptteki arabaları getirmeye devam edecek misiniz ? Necdet Sancak:  Planlarımı henüz sonlandırmadım bir kaç hedefim daha var. Nasip kısmet  olursa onları da yerine getireceğim. Biraz sağlık sorunlarım var. Ancak beni şuan ayakta tutan arabalarım.  Onlar olmazsa bugün rahat bir şekilde ayakta olamazdım. Arabalarım  psikolojimi düzeltiyor, hastalığa karşı bana moral veriyor diyebilirim. Deniz Gezginci - Münih