Eşlerin evlerde birbiriyle hitabından yeme-içmesine kadar herşeyin çocuklara birer modellik yaptığını söyleyen Aileici İletişim Uzmanı Eğitimci Hüseyin Arslan çok sayıda genç ailenin dikkatle dinlediği seminer de altın niteliğinde tavsiyelerde bulundu.

Sevgiyi besleyen algı ötesi latifelerden bahseden Arslan bu latifelerin iyi yönde kullanılması gerektiğini anlattı. Bu latifelere zarar veren hareketleri ‘'duygu katili hareketler‘' olarak nitelendiren aile uzmanı kesinlikle yapılmaması gereken üç hareketi su şekilde sıraladı, Evde iğneli konuşmak, yakın ve uzak hakaret, eşinin sosyal statütüsüne ve aktivitesine hakaret etmek, tenkit kalıbı kullanmak.

Saygıyı "karşınızdaki size ne yaparsa yapsın müslümanca ve insanca tavır sergilemektir" şeklinde tanımlayan Arslan, hiç kimsenin kimseyi sevmek zorunda olmadığını fakat saygı duyması gerektiğini anlattı. "Müslüman elinden dilinden emin olunan kimsedir" diyen Arslan, katılımcılara üç maddeden oluşan davranış paketi sundu. Kötülüğe iyilikle cevap verip sabır göstermek, sana gelmeyene gitmek, tatlı ve ikna edici konuşmak gerektiğini ifade etti.

Çok sayıda ailenin eşlik ettiği seminerlerde sağlıklı bir toplumsal yapının tesisi için aile kurumunun herkesin bildiği üzere çok önemli olduğunu kaydeden Hüseyin Arslan, bu yapının korunması için aile içi iletişimin güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Sağlam bir aile yapısının bilinçli bireyler tarafından kurulabileceğine dikkat çeken Arslan, özellikle çocuk sahibi ailelerin onların yetiştirilmesi ve özellikle de eğitimleri üzerinde daha hassas olmaları gerektiğini söyledi.

Çocukların hamileliğin dördüncü ayından itibaren algılarının açık olduğunu kaydeden Arslan, onların dünyaya getirilmesinden büyütülmesine kadar ciddi bir ehemmiyet gerektiğinin altını çizdi.

Hüseyin OLUC / Münih