ALMANYA'DA BİR EFSANE: SELDA BAĞCAN

Çuval Dergisi tarafından Almanya’nın Nürnberg şehrindeki Meistersingerhalle’ de düzenlenen Selda Bağcan konserinde izdiham yaşandı. Yaklaşık 800 gurbetçinin katıldığı konserde Selda Bağcan sahneye kendisi gibi sanatçı olan yeğeni Serenad Bağcan ile çıktı.

Konsere başlarken salonu tıklım tıklım dolduran hayranlarına özellikle “Hoş geldiniz” demek istediğini belirten Selda Bağcan; “Yıllar önce Almanya’da ilk turneme çıktığımda heyecandan seyircilere hoş geldiniz demeyi unutmuşum.  Farkında bile değildim. Daha sonra seyircilerden biri çıkıp ‘Sen bize bir hoş geldiniz bile demedin’ deyince çok utanmıştım. O zaman anladım ki önce hoş geldiniz demek gerekiyor” deyince salonda kahkaha tufanı koptu.

Konser boyunca kendi özgün müzikleri ile anonim türküleri ilerlemiş yaşına rağmen büyük bir performans ile seslendiren Selda Bağcan, enerjisini yaşını göstermemesine bağladı. Büyük sanatçı; “Yıllar önceki sesimle şimdiki sesim çok farklı. O zaman 20 yaşındaydım. Ama şimdi yaşımı söylemeyim. 20 yaşındayken bu işi 30 yaşında bırakırım demiştim. 30 yaş çok uzaktı ve o zaman otuz yaşındaki insanlar çok büyük geliyordu bana. 30 yaşıma geldiğimde 40 yaşında bırakırım dedim. 40 yaşıma gelince niye bırakayım dedim. 50 yaşıma geldiğimde dünyada meşhur oldum hiç bırakılır mı dedim. 60’a geldim dur bakalım 70 var sırada dedim. Tek avantajım yaşımı göstermiyor olmam” dedi.  

Bana vize vermeyecek adam daha anasının karnından doğmadı…

Selda Bağcan, geçtiğimiz Nisan ayında planlanan Amerika konserlerinin vize işlemleri nedeni ile iptal olmasına da açıklık getirdi. Amerika konserlerinin kendisine vize verilmediği ile ilgili değil tamamen organizatörlerin hatası nedeni ile olduğunu belirtirken; “Vize başvurumun reddedilmesi diye bir durum söz konusu değil. Bana vize evrakları konserden bir gün önce geldi. Ben de bir günlüğüne vize almak için konsolosa gitmedim. Vize müracaatını yapmadım ki ret olsun. Ortalıkta öyle bir söylenti dolaşmış. Amerika’daki konserlerimi önümüzdeki Kasım ayına ertelettim çünkü her halükârda konserlere yetişemeyecektim. Bana vize vermeyecek adam daha anasının karnından doğmadı” dedi.

Selda Bağcan konser sonrasında Deniz Gezginci’nin sorularını yanıtladı.

Deniz Gezginci: Selda Hanım öncelikle Almanya’ya hoş geldiniz. Bugünkü konser ile ilgili neler söyleyeceksiniz?

Selda Bağcan: Çok güzel bir konserdi. Seyircilerim yani halk çok alkışladı. Bende tat bırakan konserlerden biriydi.

Deniz Gezginci: Selda Hanım vakıf işine girdiniz ve vakfınız önceki gün resmileşti. Bu vakfın amacı neydi?

Selda Bağcan: Vakfın amacı öncelikle çocuk okutmak. Genelde okuttuğumuz çocuklar üniversite öğrencisi olacak. Daha sonra hayvan barınaklarına yardım etmek, hastalara iyilik yapmak istiyorum. Türkiye’de çok hasta var. Benden başkalarına da bilhassa büyük ailelerin, zengin ailelerin bu işe el atması gerekiyor. En başta da devletin bu işe çözüm bulması lazım. Henüz vakıf kurulmadan gazetede gördüğüm birkaç insana yardım ettim. Yine vakıf kurulmadan önce deprem bölgesinde ihtiyacı olanlara konteynır yolladım. Yine başarabilir miyiz bilmiyorum ama aş evi açmak istiyorum. İnsanlar hiç para vermeden oraya gelip karınlarını doyursunlar istiyorum. Aş evlerinden artan yemekleri de barınaklara göndermek istiyorum. Hatta gücüm yeter mi bilmiyorum ama hayvan barınağı açmak istiyorum.  Yani vakıf ile ilgili hedeflerim çok.

Deniz Gezginci: Geçtiğimiz günlerde şarkıcı Tarkan’a da vakıf kurması için bir açıklamanız oldu.

Selda Bağcan: Evet Tarkan’a da söyledim vakıf kur diye. Özellikle Tarkan gibi sanatçılar çok para kazanıyor. Ayrıca en az para kazanan benim. Tarkan gibi isimlerin milyon dolarları var benim öyle bir param yok. Bir lokmacık paramla bu işlere kalkışıyorum. En çok kazananlar onlar, onlar da vakıf kursunlar. Mutlaka onlar da istiyorlardır ama vakıf kurmak bürokrasisi fazla olan bir iş. Biz bir senede anca izin alabildik. Bağış yaptık, tapular verdik, hatta vakıf adına nakit para yatırdık. Bu biraz meşakkatli bir iş. Ama altından kalkamayacakları bir iş değil. Hepsi aklı başında insanlar. Ki çok ünlü oldular, çok para kazanıyorlar. Böyle bir vakfı Tarkan gibi popçuların da kurmasını diliyorum.

Deniz Gezginci: Sanat hayatınızda 52 yılı geride bıraktınız. Bugün yeniden gördük ki Türkiye’de, Almanya’da ve yurt dışında çok seviliyorsunuz. Öncelikle bu sevgiyi neye bağlıyorsunuz?

Selda Bağcan: İşimdeki ciddiyetime ve duruşuma bağlıyorum. Sesim zaten dünyada beğenilen bir ses. Dünyada seçilmiş tüm zamanların efsane şarkıcıları arasında 81 kişisinden biri olarak gösteriliyorum. Benim sevdiğim sanatçılarla aynı listede olmak benim için çok güzel, çok kıvanç verici bir duygu. Diğer taraftan gerek bizim ülkemizde gerekse de dünyada duruş önemli. Ben adı üzerinde protest bir şarkıcıyım. Dahası var mı? Sadece söylediğim şarkıların sözleri nedeni ile hem de yok yere üç kere hapse girdim.  Daha ne olsun?  O şarkı sözleri şimdi dünyada meşhur oldu dünyayı dolaşıyor.

Deniz Gezginci: Sizce yerel seçimlerden sonra Türkiye’de bir değişiklik, seçimlerin insanlara olumlu bir yansıması oldu mu?

Selda Bağcan: Birazcık oldu. 28 Şubat davasında "darbeye teşebbüs" suçundan müebbet hapis cezası almış olan emekli paşaları sözde affettiler.  Af falan değil o. Zaten o paşaların suçları yoktu. Ne suçu ya. Öyle şey olur mu?  Adamlar görevini yapmış bunun için suçlanabilirler mi? Kendi kitlelerine bir parmak bal çalmak için o insanları hapse attılar. Bu durum bizim içimizde kanayan bir yaraydı. Neyse ki o paşalar çıktılar.  Çok geç alınmış bir karardı bu. Yaşlılıktan dolayı diyorlar. Yaşlılıktan dolayı değil aslında o paşaların hiçbir suçları olmadıkları için. Yaşlılık diye bir kılıf uydurdular.

Deniz Gezginci: Selda Hanım bu içten söyleşi için size çok teşekkür ediyorum ve ilk fırsatta Münih’e de bekliyorum

Selda Bağcan: 5 yıllık vizem var artık ben Almanya’nın köyüne, kasabasına kadar her yerine giderim. Geçmişte de benim bütün turnelerim Almanya’nın kasabalarına kadardı. Şimdi de devam.