CHP MÜNİH BİRLİĞİ KONGREYE GİDİYOR
Deniz GEZGİNCİ: CHP’nin Münih’te ikinci parti olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Necdet SARAÇ: CHP ikinci ya da üçüncülüğü hak eden bir parti değildir. İkincilik ya da üçüncülük bizim için başarısızlıktır. Yurtdışında başarılı olmamızın bir tek kriteri vardır o da birinci parti olmak. Türkiye’de CHP’nin başarılı olmasının tek bir kriteri vardır siyasi iktidar olmak. Böyle bir persfpektifiniz yoksa bu işlerle uğraşmamanız gerekiyor.
Deniz GEZGİNCİ: CHP’nin yurtdışı örgütleri ile ilgili ziyaretler yapıyorsunuz. İki gündür de Münih’tesiniz. CHP Münih Birilği ile ilgili tespitleriniz nelerdir ?
Necdet SARAÇ: CHP Münih örgütü aldığımız oyla kıyaslandığında ona uygun bir kurumsal ya da örgütsel yapıya sahip değil. Bunu geliştirmemiz lazım. Münih örgütlenmesi CHP’nin yurtdışında ki ilk örgütlenmelerinden bir tanesi. Münih’te de diğer yurtdışı örgütlenmelerimizde olduğu gibi yeniden bir yapılanma düşünüyoruz. Bizim burada resmi bir CHP Münih Birliği örgütümüz var ancak bu örgütün dışarısında kalmış çok sayıda arkadaşımız var. Talihsizlik şurada ki çatışmalar olduğunda çatışmaların dışında kalanlar örgütlü olanlardan daha fazladır. Biz bu sayıyı tersine çevirmek istiyoruz. Kapıları herkese açmak istiyoruz, yapıyı yeniden şekillendirmek istiyoruz. Münih’te partiyi şeffaf bir şekilde kongreye götürmek istiyoruz.
Deniz GEZGİNCİ: CHP Münih Birliği kongreye mi gidecek?
Necdet SARAÇ: Evet. Bu demokratik bir yarıştır. Demokratik yarışta kim seçilirse bizim kabulleneceğimiz ve tanıyacağımız başkandır. Bunu yaparken de bizim bakışımızı değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu Münih için de Köln için de Berlin için de Paris için de geçerli. Münih’te önümüzdeki aylarda bu işi yeniden yapılandıralım dedik. Bu çerçevede de ortak bir yapılandırma komisyonu oluşturuyoruz. Partimizi burada daha da geliştirebilecek, kamu oyuna yansıyan iç tartışmaları bertaraf edecek, vizyonumuzu geliştirecek, partimizin hem Almanlarla hem Türklerle diyaloglarını hızlandırabilecek bir yapılanmayı arzuluyoruz. Bu anlamda da CHP’li olan, kendisini CHP’li hisseden herkesi CHP’li görüyoruz ve bu sürecin içerisine davet ediyoruz. Münih ve çevresinde “ben CHP’liyim ve bu yapıda çalışmak istiyorum” diyen herkese CHP’nin kapılarını tümüyle açıyoruz. Bu anlayışın bizi şöyle bir noktaya taşıyacağına inanıyoruz. Bugüne kadar CHP yurtdışında birkaç farklı örgütlenme biçimiyle örgütleniyordu. Şimdi bunu tekleştiriyoruz. Örneğin tüzüğümüzü tekleştiriyoruz. Bundan sonra Münih’te ki tüzük ile Amsterdamda ki tüzük aynı olacak. Ülkelerin kendi iç yasaları ile ilgili bir iki nüans farkı olabilir. Almanya’da federasyon tipi örgütlenmeye gidiyoruz. Örgütlenme modelini değiştiriyoruz. Almanya ile ilgili kararları Türkiye’de ki arkadaşlarımız değil Almanya’da bu işi yönetenler verecekler. Almanya’yı uzaktan yönetmek mümkün değil. İşin içerisinde olanların yönetmesi gerekiyor. Türkiyelilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde de eyaletler arası koordinasyon oluşturmayı düşünüyoruz. Yalnızca örgütlenme modelini değiştirerek bu işlerin çözülmesi mümkün değil. CHP olarak yurtdışından ne istediğimizi doğru düzgün anlatmamız gerekiyor. Yalnızca yurtdışında oy toplayan bir parti değil aynı zamanda çözüm ortağı olan bir parti olmak istiyoruz. Buradaki sivil toplum örgütleri ile, cami derneğinden alevi derneklerine, aile derneklerine kadar bunlarla yan yana gelmesi lazım. İkinci olarak da bize yakın olan partilerle dostluk kurmamız gerekiyor. Bu partilerle yan yana gelişimiz bizim hem Türkiyeliler nezdinde hem de Almanlar açısından daha görünür hale gelmemizi sağlayacaktır. Almanya’da artık günümüzde derneklerin önemi azalıyor. Siyasi olarak irade oluşturamadığınız sürece ağırlıkta oluşturamıyorsunuz. CHP yurtdışının artık seçim bölgesi olmasını istiyoruz. Yurtdışının şu anda oy kullanmak dışında hiçbir fonksiyonu yok. Yurtdışı seçim bölgesi olsun 10 adet te milletvekili çıkarsın. Bu bizim seçim bildirgemizde yer alıyor. Türkiyeliler açısından burada ki ilgimizi arttıracak. Münih gibi Türklerin yoğun yaşadığı bir yerde kendisini sosyal demokrat olarak ilan eden arkadaşlarımızı Avrupa parlamentosuna gösterebileceğimiz arkadaşlarımızı bugün örneğin SPD’de, sol partide, Yeşillerde eyalet ya da federal milletvekili olmasını sağlamamız lazım. Kendi lobimizi oluşturmamız gerekiyor. Bizim yüzümüz batıya dönük. Sosyal ve demokratik bir Avrupa’yı savunuyoruz. Biz yüzümüzü doğuya dönüp bakmıyoruz. Buradaki kültürün Türkiye’ye yansıması gerekiyor.
Deniz GEZGİNCİ: Dışarıdan bakıldığında CHP Münih Birliği’nde uzun süredir bir kaos ortamı var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz ?
Necdet SARAÇ: Aşağıdan yukarıya bir örgütlenme modeli geliştiremezsen, hesap verip hesap alır pozisyonuna geçemezsen adı CHP’de olsa orada demokrasiyi ağzına alamazsın. Münih’te ki tartışmalarda buradan kaynaklı çıkıyor.
Deniz GEZGİNCİ: Yurtdışı örgütlerinde kolları sıvadınız bugüne kadar ne tür çalışmalar yaptınız ?
Necdet SARAÇ: Örgütsel yapıyı değiştirme kararını 01 Nisan tarihinde aldık. Avrupa’da yaklaşık 30’a yakın birliğimiz bulunuyor. Bu birliklerden 9 tanesi Almanya’da. Örgüt modellerini değiştirdik. Şu an bir ekibimiz bunun üzerinde çalışıyor. Bir diğer ekibimiz de yeni tüzük hazırlığı içerisinde. Yaklaşık 10 gündür sorun yaşadığımız bölgelerde hem sorunlara müdahale ediyoruz, hem de uzlaşma komisyonları oluşturuyoruz.
Deniz GEZGİNCİ: Münih sorun yaşadığınız bir bölge mi ?
Necdet SARAÇ: Münih, Köln, Berlin, Nünberg sorun yaşadığımız yerler. Burada ki modelimizde komisyonlar oluşturuyoruz ve bu komisyonlarda normalleştirici işler yapmaya çalışıyoruz. CHP’linin CHP’liye tavır almasının bir mantığı yok. Siyasette her CHP’li ile daha fazla diyalog içerisinde olunması gerekiyor. Partide kanatlar olur, farklı görüşler olur ama bizim burada yapmak istediğimiz en önemli şey konuşabilir hale gelmek. Uzlaşma kültürünü geliştirelim, yan yana yürüme kültürünü geliştirelim ve partinin dışında kalmış adamları içeriye çekelim. CHP’ye oy verenlerle CHP’yi yönetenler arasında ters orantı var. Maalesef CHP’yi yönetenler, CHP’ye oy verenlerden daha zayıf. Bu Münih’te de böyle. Münih’te gazetecileri, akademisyenleri, sendikacıları, iş adamlarını yan yana getirip neden bir danışma kurulu kurmayalım ? İlla bu isimlerin CHP’li olması gerekmiyor. Ayda bir Münih’in önde gelen, kendimize siyasi olarak yakın gördüğümüz insanlarla neden bir yemekte buluşmayalım ?
Deniz GEZGİNCİ: Geçtiğimiz ay Münih’te CHP’nin konuşulduğu böyle bir toplantı gerçekleştirildi ancak CHP Münih Birliği Başkanı bu toplantıda yer almadı ?
Necdet SARAÇ: Dün biz çok iyi işler yapsaydık bugün daha başarılı olurduk. Demek ki o başarılı işleri yeterince yapamamışız. Dünü tartışacağız ama benim esas sorguladığım bugün ve yarın ne yapabiliriz ?
Deniz GEZGİNCİ: Kongre tarihi belli mi ?
Necdet SARAÇ: Bütün Avrupa’da kongresini yapmış olan yerler de dahil olmak üzere tüzük kongreleri ile seçim kongrelerini birleştiriyoruz. Türkiye eğer erken seçime gitmezse 01 Eylül tarihinden itibaren her yerde kongreye gideceğiz. Aynı arkadaşlar seçilir seçilmez onu bilmiyorum. Hem tüzükleri, hem yeni örgütlenme modellerini hem de yönetimleri seçeceğiz.
Deniz GEZGİNCİ: Kongreden sonra Münih’te ne tür çalışmalar yapmak istiyorsunuz?
Necdet SARAÇ: Öncelikle üye sayısını arttıracağız. Münih’te en az 1000 üyeye ulaşmak istiyoruz. Kendi kadrolarımızı eğiteceğimiz bir çalışma yapmamız gerekiyor. Meclisler kurmamız gerekiyor. Mesela bir kadın meclisi kurmamız gerekiyor. Bir gençlik meclisi olması gerekiyor.
Deniz GEZGİNCİ: Gençlik meclisi oluşması gerekiyor dediniz. CHP Münih Birliği’nde 19 Mayıs Gençlik Bayramında Gençlik Kolları Başkanı sosyal medyadan veryansın ederek istifa etmişti. Diğer gençler de partiden uzaklaştırıldı. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Necdet SARAÇ: Ben bu tip olayların değiştirilebileceğine inanıyorum. Bakışı değiştirmek gerekiyor. Biz CHP olarak olmazı oynayan değil oluru oynayan bir noktadan bakmaya çalışıyoruz. 19 Mayıs olayının münferit bir olay olduğunu düşünüyorum. Böyle bir talihsizlik yaşanmış olabilir bu yanlıştır. Ancak CHP örgütlenmeleri milli bayramlarımız konusunda çok hassas. Bundan sonra bir tek klasik milli bayramlarda sınırlı kalmamalıyız. Buraya özgü bayramların, festivallerin içerisinde de yer almamız gerekiyor. Örneğin bizim Oktoberfest’te görünür olmamız gerekiyor. Münih’te ki kültürel bir etkinlikte CHP’nin kardeş partileri ile görünür olması gerekiyor.
Deniz GEZGİNCİ: Sizin de bildiğiniz üzere CHP Münih Birliği’ni eleştirdim diye ofisten kovulmuştum. Bir gazetecinin CHP ofisinden kovulmasını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Necdet SARAÇ: Siz bir gazeteciyi “sen neden bizi eleştiriyorsun” ya da “sen bu soruyu neden sordun” diye sorgulayamazsınız. Bu çok yanlış bir tutumdur. Bunu Recep Tayyip Erdoğan yapıyor. Onun yaptığını eleştirirken CHP’de böyle bir şeyin olması son derece yanlıştır.
Deniz GEZGİNCİ: Bu çalışmalarınızın ardından CHP Münih örgütünde sular durulacak mı ?
Necdet SARAÇ: Buradaki sorunların çözüleceğini düşünüyorum. Sorunları aşmamamız için hiçbir neden görmüyorum. O nedenle de yeni bir diyalog grubu oluşturduk. Bu ekip mümkün olduğunca herkesi kucaklayacak arkadaşlardan oluştu. Genel merkez olarak da buna müdahil oluyoruz. Şeffaf bir kongre süreci ile Münih’i normalleştireceğimizi, iç tartışmaları devre dışı bırakacağımız hem de büyüyeceğimize inanıyorum.
Deniz GEZGİNCİ: CHP Münih Birliği Başkanı ile yaptığınız görüşme nasıl geçti. Kongre süreci ile ilgili düşünceleri nelerdir ?
Necdet SARAÇ: İyi geçti. Ortak noktada buluşacağımızı düşünüyorum. Biz kişileri tartışmak istemiyoruz. Münih Birlik Başkanımız da diğer Birlik Başkanlarımız gibi kongre sürecine itiraz eden kişiler değil. Bu süreci onlarla birlikte başlatacağız. Direnecek bir arkadaş görmüyorum. Direnenlerin de şansı olacağını düşünmüyorum. Suyun akışını tersine çevirmek mümkün değildir. Dünkü ihtiyaçlarla bugünkü ihtiyaçlar değişiyor. Bir takım şeylerde ısrar etmeye devam edenler kaybedenlerdir. Kimsenin dışarıda kalmasını istemiyoruz. Bugüne kadar hizmet etmiş arkadaşlarımızı bırakın dışarıda bırakmayı hizmetlerinden dolayı ödüllendirmemiz gerekiyor. Başarıya ihtiyacımız var, birinci parti olmaya ihtiyacımız var, Türkiye’de de iktidar olmaya ihtiyacımız var.
Deniz GEZGİNCİ: Burada ki siyasi örgütlerimiz aslında Alman kanunlarına bağlı dernek statüsünde ama aynı zamanda siyasi bir dernek. Bunun zorluklarını yaşıyor musunuz ?
Necdet SARAÇ: Tüzel kişilikten dolayı dernek biçiminde örgütleniyoruz ama aslında orta yerde parti var. Bizi bir araya getiren CHP’lilik. Tüzüğü tekleştiriyoruz, iç yönetmelikle Türkiye ile bütünleştireceğiz. Vekalet modelini kaldırıyoruz. Demokrasilerde vekalet olmaz. Türkiye ile bağlantıyı kuruyoruz. Çünkü bizim burada kurduğumuz dernekler sosyal, kültürel dernek değil. Yardımlaşma derneği de değil. Doğrudan sosyal demokrasinin temel prensiplerini savunan ve yüzü CHP’ye dönük dernekler. Bu anlamda o tartışma da bitecek.
Deniz GEZGİNCİ: Umarım bir gün yine“kovulma korkusu” yaşamadan CHP’nin ofisine girebilirim (Gülüşmeler…)
Necdet SARAÇ: Deniz Bey söylediğimiz her çalışmayı yapacağız, bu kesin.
Deniz GEZGİNCİ
munihinsesi.com / özel