Türkiye`nin siyasi rejim açısından karanlığa sürüklendiğinin karşısında iki çok önemli direniş yaşadık. Son iki yılın Haziran başlarında: 2013 Haziran Direnişi ve 7 Haziran 2015 seçimleri.

Onyıllarca süregelen baskı ve susturulan toplum doğal olarak kendinde müdafa hakkını görür… Doğaya verilen tahribatın, insana verilenle farkı olmadığının bilinci ile düşünen toplumda biriken öfke „Gezi Direnişi“ ile harekete geçti. Nerdeyse son yarim asırda yaşadığımız en etkili karşı koyuş oldu…
Zorba bedel ödetti topluma, kurbanlar aldı, bastırdığını zannetti. Derken bir yol,bir umut daha göründü aydınlık yolunda: 7 Haziran seçimleri…

„Din Toplumu“ kültüründen gelen halka laik-demokratik bir toplumu inşa etmek isterken, karşı devrim hareketlerinin rejimi geriye dönüştürme arzularını engellemek ve artık daha fazla bedel ödememek için bir fırsat olmalıydı 7 Haziran. Bu bakımdan seçimlerden de zulme karşı bir direniş çıkmıştır. Laikligin fiilen ve dolaylı olarak resmen ortadan kaldırıldığı, onun yerine ser-i düzenin yerlestirildiği bir toplumda tüm bunlara ragmen, seçmen „Seçim“ aracılığı ile „AklınYolu“ nu (laik ve demokratik yolu) çok net gösterdi. Bu mesaj alınır mı? Sanmıyorum. İktidari ele geçirmis olanlar seçimle geldiler ama seçimle gitmeyecekler. En azından nasıl bir seçim dönemi yaşadığımız bunu gösterdi.

Çıkış Yolu?

Toplumun sosyal yapısının tek haneli asırlara referans edilmesine, ekonomik gidişatın da buna bağlanmasına ve hatta örgütsüzlüğe karşın Türk Halkı çıkış yolunu bulacaktır. Umut ederim toplum ağır bedel ödemek zorunda kalmadan gerçekleşir.

Zekeriye UÇAR
zekeriyeucar@hotmail.de