Etkinlik yaşanan depremde ve kadın mücadelesinde hayatlarını kaybeden tüm kadınlar için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Sonrasında Göçmen Kadınlar Birliği adına yapılan konuşmada deprem süreci değerlendirildi ve ilk günlerde devletin sınıfta kalan politikaları yüzünden hayatlarını kaybedenlerden ve yakınlarını kaybedenlerden ayrıca depremden kurtulanların yaşadıkları sorunlardan ve ihtiyaçlardan bahsedildi.

Birlikte izlenen 8 Mart filmi ise büyük ilgi gördü. Sonrasında afet döneminde kadın sağlığı ile ilgili sunumuyla Prof. Dr. Zeliha Öcek Türkiye’de deprem bölgesindeki kadınların yaşadıklarından yola çıkarak böylesi dönemlerde kadınların karşı karşıya kaldığı problemleri aktardı.

Çadırların konumlandırılma şekilleri ve tuvalet banyoların kontrolsüz ve korunaksız oluşundan kaynaklı taciz ve cinsel saldırılardan, hijyene erişemeyen kadınların yaşadığı sağlık sorunlarını da aktaran Öcek "Böylesi dönemlerde en riskli grupta olan hamile ve lohusa kadınlarda ve bebeklerde de ölümlerin yaşandığı gelen bilgiler arasında. Yaşlı kadınlara dairde ihtiyaçlar düşünülmediği gibi doğum kontrolden tutun koruyucu aşılara da ulaşım erişilmez durumda." dedi. Öcek yardımların dağıtılmasından tutun mutfakların kontrolü ve planlanmasında kadınların görev almaları kadınların hem sosyalleşmesinde hem de travmayı atlatmalarında yardımcı olacaktır dedi.

Zeliha Öcek ayrıca depremden 15 gün sonra başlayan terapiler ve psikiyatrik yardımlarla da özellikle kadınlara yardımcı olunmaya çalışıldığını aktardı. TTB ve SES ten edinilmiş bilgileri de kadınlarla paylaşan Öcek sunumunu Kız kardeşlik köprülerini kuralım görseli ve çağrısıyla bitirdi. Sunum sonrasında hep birlikte yenen yemeğin ardından Pınar Ateş seslendirdiği birbirinden güzel parçalarla kadınlar bir nebze nefes alırken Ateş dinletisini mücadele ve dayanışma çağrısıyla bitirdi. Kadın dergisinin de satıldığı etkinlik yeniden buluşmak dileğiyle sonlandırıldı.

munihinsesi.com