DR. ETEM ETE: UMUT HER ZAMAN VAR

Abant Restoran’da HDF Münih (Sosyal Demokratlar Halk Federasyonu) tarafından düzenlenen etkinlikte Münih Türkiye Halk Derneği Başkanı Dr. Fulya Kip Barnard’ın yönetiminde gerçekleştirilen etkinlikte sözlerine “Her şeyden önce böyle güzel bir havada, hafta sonunda burada olduğunuz için teşekkür ediyorum” diye başlayan Barnard; “Bizlerden önce buraya gelmiş, bizlere önderlik etmiş çok değerli konuklarımızsınız.  Çok değerli bir büyüğümüzde bizlerle bugün. O kadar güzel bir kitap yazmış ki kendisini tanıyor olsanız bile bu kitaptan öğreneceğiniz çok şey vardır diye düşünüyorum. Pandemi döneminde yüz yüze etkinlikler yapamadık, sizlerden uzun süre ayrı kaldık. Ama şimdi buradayız. Ülkemizdeki demokrasi mücadelesinde her zaman varız” dedi.  

HDF Genel Başkanı Necip Şahin HDF hakkında bilgiler vererek başladığı konuşmasında Türk toplumu olarak okumaktan uzaklaştıklarına değindi. Eskiden sağcılar ile solcular arasındaki farkın kitap okumakla belli olduğunu belirten Şahin; “Eskiden sağcılar ile solcular arasındaki en önemli fark biz okuruz, onlar okumazdı. Şimdi fark kalmadı.  Biz de okumuyoruz, onlarda okumuyor. Solcular olarak eğitim çalışması yapmıyoruz, okumuyoruz, ne farkımız kaldı sağcılardan?  Onlar da aşağı yukarı aynı şeyi söylüyorlar biz de söylüyoruz. Bizim onlardan bir farkımız olması gerekiyor. Okumadığımız sürece ne yaparsak yapalım aynı yerde döner dolaşırız” dedi.  Konuşmasında Türklere verilmesi gereken çifte vatandaşlık konusuna da değinen Necip Şahin, Dr. Etem Ete’ye ve tüm katılımcılara teşekkür etti.

Açılış konuşmalarının ardından Dr. Etem Ete konuşmasına kendi hayatı ve kitabı yazma süreci hakkında kendine özgü üslubu ile esprili bir şekilde bilgiler vererek başladı. Hacca gitmek dışında Türkiye’deki birçok heyecanlı olaya şahit olduğunu, renkli bir ailede büyüdüğü için Türk Edebiyatı’na damgasını vuran birçok aydını tanıma fırsatı bulduğunu belirten Ete; “Tek Adam ve İkinci Adam kitaplarının yazarı Şevket Süreyya Aydemir bize gelirdi. Onun anlattıklarını dinlerdim. Aydemir hatırat yazmanın önemine değinirdi. Ben de hatıralarımı yazmaya karar verdim ve 2013 yılında bu kitabı yazmaya başladım. Türkiye’de kitap bastırmak zor bir mesele. Ancak yayınevleri Ayşe Kulin’in akrabası olduğumu öğrenince kitabı basmaya karar verdi. Nihayet kitap Türkiye’de basıldı. Alman arkadaşlar kitabı merak edince kitabın Almanca baskısı da çıktı.” dedi.

Almanya’ya entegre olmayı çok istemedik…

Türk toplumunun Almanya’ya çok fazla entegre olamadığını, yaşayıp gittiğini belirten Dr. Etem Ete; “Entegrasyon insanlık yaşadıkça bitmeyecek bir olay. Senede 25 milyon insan bir yerlerden bir yerlere göç ediyor. Almanya’ya ilk gelen Türkler benim için en başarılı olanlar yani adsız kahramanlar. Onlardan sonra gelenlerde mesleki kalite hep düştü. Biz Türkler biraz karamsar bir toplumuz. Göçün hep olumsuz yönlerini ele alıyoruz. Tabii bize kendimizi böyle hissettiren Almanlar da var. Mesela bana nereden geldiğimi soruyorlar, Türk olduğumu öğrenince ama Almancayı çok iyi konuşuyorsun diyorlar. Ben de ‘siz de öyle’ diye cevap veriyorum. Nereden geldiğimi soruyorlar ama kimse mesleğimi sormuyor. Türkler niye domuz eti yemiyor diye soruyorlar onu Dönerci Ali’ye sorun bana niye soruyorsunuz diyorum” dedi.

 

Umut her zaman var…

Dünyada olan bunca olumsuzluğa rağmen karamsar olmamak gerektiğini belirten Dr. Etem Ete; “Umut her zaman var. Umut olmazsa hiçbir şey olmaz. Dünyanın oluşu, yaşamın oluşu zıtların birliğine bağlı. Zıtlar birleşiyor, sonra ayrılıp birbiriyle savaş yapıyorlar. Küllerden yeni bir yaşam doğuyor. Volkan patlıyor, sonra her şey susuyor lavlar eriyor yeni bir arazi ortaya çıkıyor, ağaçlar yetişiyor. O nedenle umut her zaman vardır ve var olmaya devam edecektir” dedi.

Dr. Etem Ete keyifli bir söyleşinin ardından kitaplarını imzaladı.

 

Deniz Gezginci- Münih