ENTEGRASYON KONUSU SONSUZA KADAR GEÇERLİ OLACAK
- “İntegration a la IKEA ?” oyunundan bahseder misiniz ?
Muhsin Omurca: “Integration a la Ikea?” adından da anlaşılacağı gibi entegrasyon ile ilgili bir oyun. Aslında son zamanlarda entegrasyon ile ilgili bir oyun yapmak istemiyordum zira bundan otuz sene önce yine böyle bir konuyla kabareye başlamıştım. O zamanlar “bu konu artık eskir” demiştim. Ne eskimesi, aksine bu konu gittikçe daha da güncelleşti. Şu geldiğimiz noktada otuz yıl öncesinden daha da geriye gitmiş olduk. Yeni bir oyun yazmaya kalksam tiyatrolar bana “konu nedir” diye soruyorlar. “Aşk, para” demeye kalktığımda “Peki entegrasyon ile ilgili bir şey yok mu ? diye ekliyorlar. “Yok” deyince de “o zaman bir daha ki sefer ki oyunu bekleyelim” cevabını alıyorum. Millet böyle bir konu bekliyor aslında. Benim de görüşüm bu entegrasyon konusu biz burda var olduğumuz sürece -ki buna Alman pasaportlular da dahil- Almanya'da sonsuza kadar geçerli olacak.
- “Oyunlarınızda zaman zaman Türkleri eleştirdiğiniz kadar Almanları da eleştiriyorsunuz. Gelen tepkiler nasıl oluyor ?”
Muhsin Omurca: Yaptığım gösterilerle ile ilgili direk kızabilirsiniz, kızdırabilirsiniz, devamlı eleştirebilirsiniz bu benim tarzım, benim sistemim. Oyunlarımda eleştirirken genelde iğne değil çuvaldız batırıyorum. Almanları da kendimizi de eleştiriyorum. Bu anlattıklarıma biz de Almanlar da hep birlikte gülebiliyorsak, buradan hep beraber memnun bir şekilde çıkabiliyorsak demek ki iyi bir şey yapıyoruz.
- “Farklı bir yönteminiz var. Gösterilerinizde çok ilginç karikatürler yer alıyor ve bunların üzerine konuşuyorsunuz”
Muhsin Omurca: Kabareye karikatürden geliyorum. Kendi çizdiğim karikatürler üzerine hikayeler anlatıyorum. O nedenle "Cartoons Kabare" olayını da bilmeden, istemeden ben bulmuş oldum. Şu anda böyle bir şeyi benden başka yapan yok.
- “Bugün ki oyununuzda Alman izleyicilerin çoğunlukta olduğunu görüyorum. Oyunlarınıza genelde Almanlar mı yoksa Türkler mi daha fazla ilgi gösteriyor?”
Muhsin Omurca: Bu organizasyonun kim tarafından yapıldığı ile alakalı. Sizi o oyun için kim çağırıyor, hangi tiyatroda sahneleniyor, organize edenler kimler ? Bazen bir bakıyorsunuz oyunlarımı izleyenlerin yüzde sekseni, doksanı Türk, bazen bir bakıyorsunuz tek Türk yok. Örneğin iki hafta önce oynadığım yeni oyunumu izleyenler arasında bir tane Alman vardı gerisi silme Türk'tü.
- “Bundan sonra sizi hangi projelerde izleyeceğiz”
Muhsin Omurca: Sırada müzisyenlerle birlikte sahneye çıkacağım; “Taxim, Maxim” isimli bir oyunum var. Türk Halk Müziği ve Sanat Müziği üzerine tanınan parçalar ile ilgili yazdığım bir oyun. İçerisinde Almanca şarkılar ve yine bizim problemlerimizle ilgili metinlerin yer aldığı bir oyun. Onu oynayacağız.
Bir de seneye tekrar bir solo oyun daha çıkarmak istiyorum bu sefer konusu entegrasyon olmayacak. Oyunun konusu turnelerde yaşadığım ilginç olayları anlatacağım. Japonya'da üniversiteler turneye çağırmışlardı 15 gün orada kalıp gösteriler yaptım. Bu oyunların dokuzu Almanca biri Türkçe idi. İki sene de bir Finlandiya'da gösteri yapıyorum. Şimdi yine Madagaskar'ın karşısında küçük bir adaya çağırdılar. Geçen sene de ordaydım. San Francisco da, Toronto da, Estonya'da gösteriler yaptım. Bu gösterileri yaptığım yerlerde edindiğim izlenimler, anlatılan hikayeler, yaşadıklarım, anılarım hakikatten çok komik olaylar. Tüm bunları önümüzdeki sene “turne anılarım” olarak sahnelemek istiyorum.
Munihinsesi.com / özel