Almanya’nın Münih kentindeki Schwabing Kliniği’nde “Demans-Yaşlılıkta unutkan olunursa, buna karşı neler yapılabilir?” başlıklı bir konferans düzenlendi. Özellikle kentte yaşayan birinci nesil Türklere yönelik projeleriyle tanınan demans uzmanı Süheyla Topdelen, yurttaşlarımızı Türkçe olarak demans konusunda bilgilendirdi. Topdelen, çok sayıda yurttaşımızın büyük bir ilgiyle izlediği konferansta “Gazete ve kitap okumak gibi düşünsel faaliyetler demansı önlemektedir” dedi.

ALMANYA’DA 1,5 MİLYON DEMENZ HASTASI VAR

Almanya’da 1,5 milyon kişinin demansa yakalandığını dikkati çeken Topdelen “bu rakam günden güne artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nun verilerine göre, 2050 yılına kadar bu sayı ikiye katlanacaktır. Yakın bir zamanda bu hastalığı karşı bir ilaç bulunması umudu da yoktur. Bu nedenle elimizdeki mevcut korunma tedbirlerini daha ciddiye almalıyız. Diyabet ve yüksek tansiyon gibi hastalıklar demansa yakalanma rizikosunu artırmaktadır. B Vitamini eksikliği de bu hastalığa neden olabilir. Uzmanlar, hastalığın teşhisinde çoğu zaman geç kalındığı uyarısında bulunmaktadırlar” dedi. 

GURBET SENDROMU

Almanya’da yaşayan Türklerin göçmenliğin getirdiği zorluklar nedeniyle Almanlara oranda daha fazla demans hastalığına yakalandığını söyleyen Topdelen, “Maalesef Türkler, Almanlara oranla 10 yıl daha erken yaşlanmaktadır.  Vardiyalı çalışma, zorlu işlerde çalışma ve yabancı düşmanlığına maruz kalma gibi olumsuz koşullar Türklerin demansa yakalanma olasılığını arttırmaktadır" dedi. Topdelen "Almanya’da yaşayan yaklaşık 200 bin civarında 60 yaş üzeri Türk var. Maalesef özellikle yurttaşlarımız arasında önümüzdeki yıllarda demans hastası insan sayısında büyük artış beklenmektedir” diye sözlerine ekledi.

GAZETE VE KİTAP OKUMAK DEMANSI ÖNLÜYOR

Uzman Topdelen hastalığın ileri yaşlarda unutkanlıklarla başladığını belirtirken “Hafıza bozuklukları, yönelim bozukluğu, konuşma bozukluğu ve yemek yapmak, alışveriş gibi günlük yaşam aktivitelerinde zorluklar çekmeleri gibi belirtileri var" diye konuştu.  Gazete ve kitap okumak gibi düşünsel faaliyetler, düzenli bedensel hareketler, dengeli beslenme ve sosyal yaşamda aktif olmanın demansın başlamasını önlemede etkili olduğunu söyleyen Topdelen şu bilgileri verdi:

"Birinci derecede akrabalarda demans olması, beyni etkileyen kafa yaralanmaları, Parkinson gibi hastalıklar, inmeler, alkol, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı demansa yakalanma rizikosunu artırmaktadır. Demans hastası yakınları çok zorluklar çekiyor. Demans semptomları ile başa çıkmada hasta yakınlarına önemli görevler düşmektedir. Bir yandan çok sevdiğiniz yakınınızın becerilerini kaybetmesine tanıklık ederken, bir yandan da giderek tuhaflaşan davranışlarını görmek sizi çok üzecektir. Demansa yakalanmış bir yakınımızın her sözünü olumsuz algılayıp, ona karşı tavır almamalıyız, onun davranışının ardında hastalığının yattığını hiç akıldan çıkarmamalıyız” .

Ahmet İNCEL / MÜNİH