Moderatörlüğünü Ebru Lök ve Sertaç Boztepe’nin gerçekleştirdiği etkinlik bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Pir Hıdır Erenler ve Pir Ergün Erdoğan tarafından saz çalınması ile devam eden programda konuşmalar yapıldı.

BDAJ Münih Başkanı Sidal Taş yaptığı konuşmada Aşurenin sadece geleneksel bir yemek olmadığını derin bir anlamı olduğunu belirtti.  Sidal Taş; “Aşure birlik, beraberlik ve dayanışmayı sembolize ediyor” dedi.  

Yaptığı konuşmada insanlık tarihinin sadece mutluluk veren olaylara sahne olmadığını belirten Pir Hıdır Erenler; “Acı veren ve hüzünle andığımız birçok olayı bir ömürde yaşarken insanlık tarihi de acılara neden olmuş, hüzünle andığımız birçok olayı tarih sayfalarına yazmıştır. Nasıl ki hayatımızda hüzün veren ve acı olaylardan ders çıkarıp ileriki yaşantımızda bu tür olayların yaşanmamasından kaçınıyorsak insanlığında tarihteki acılara neden olmuş hüzün ile hatırlanan olaylardan ders çıkarması ve tekrarlarından kaçınası gerekir. Muharrem Kerbela acısından ders çıkarılır, hüzünle anılır ve bir daha böyle acıların yaşanmaması temenni edilir. Kerbela, zalime, zulme, insafsızlığa, kötülüğe karşı direnmek zalimin zulmüne dur demektir. Muharrem mateminin her yıl yaşanmasının nedeni acıların azaldığı, barış içinde cennete dönüştüğü bir dünya ve bu dünyayı daha güzel mutlu yer haline getirmektir. Aşure pişirenlerin, dağıtanların, paylaşanların ve yiyenlerin niyetlerinde barış umudu vardır, aşk ve sevgi vardır. Bir aşure kazanındaki yemişler gibi renkleri yaşatarak insanların da bu dünyada farklı ama bir arada, eşit haklarla, eşit koşullarda bu dünya kazanında kardeşçe yaşamalı” dedi.

Münih Alevi Toplumu Başkanı Musa Çelik konuşmasına tüm katılımcıları sevgi, saygı, muhabbetle selamlayarak başladı. Musa Çelik; “Bugün burada olmaktan dolayı çok heyecanlı ve mutluyuz. Aşure insanlığın sembolü. Farklılıkların yok olduğu, benzerliklerin var olduğu bir semboldür” dedi.  

Dinler Konseyi adına konuşan Dr. Bernhard Liess; “Davetiniz için çok teşekkür ederim. Bu benim için büyük bir zevk ve büyük bir onurdur. Hepimiz biliyoruz ki dinler insanların içindeki en iyiyi ortaya çıkarabilir. Alevi toplumu uzun yıllardır din konseyi üyesi. İnsanlık, birlik, bütünlük, barış, dayanışma, adalet, özgürlük. Bu duyguları din şuramızdaki Alevi dostlarımızın varlığı sayesinde fark ediyoruz. Bu vesile ile şunu söylemek isterim ki Aleviler bizimle olduğu için minnettarız” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından lokma ve sofra duası edildi. Edilen duaların ardından Aşure ve lokma dağıtıldı.

Münihin Sesi ’ne özel bir açıklama yapan Musa Çelik; “Aşure birlik, beraberlik ve paylaşmaktır. Aşure’nin en büyük anlamı bir olmak bir araya gelmek paylaşmayı bilmektir. Savaşlara değil de barışa kucak açıp, toplumsal beraberliği sağlamak adına bugün toplumun her kesiminden kişiyi aşure günümüze davet ettik” dedi.

Deniz Gezginci- Münih