TÜRK OLMAK HEP AVANTAJIM OLDU
Ayzit Bostan, Kammerspiele Tiyatrosu’nun açılışında Jacques Tati'nin 1967 tarihli aynı adlı filminden esinlenen “Playtime” (Oyun Zamanı) adlı enstalasyonunu sergiledi. Tiyatronun kapısında gülümser bir yüz sanatseverleri karşıladı.
Ayzit Bostan, Skydancer fikrinin tiyatro yetkilileri tarafından çok beğenildiğini belirtirken, açılışı misafirleri güler yüzle karşılayan “Playtime” enstalasyonu ile yapmaya karar verdiklerini söyledi.
Türkiye’de doğan, Ankara’da büyüyen ve dört yaşında Almanya’ya gelen Ayzit Bostan 1972 yılından beri Münih’te yaşıyor. Münih'teki moda master okulunda terzilik ve kalıp yapımı kursundan sonra, 1995'te kendi markasını kurdu. Ayzit Bostan ayrıca Münih Kammerspiele'de kostüm tasarımcısı olarak görev yapıyor.
Türk asıllı bir tasarımcı olan Bostan, Vogue, Marie Claire, Elle, Frame, The Face ve çocuk giyim dergileri gibi dünyaca tanınmış birçok yazılı ve görsel basında yer aldı.
Tasarım sanatında önemli başarılara imza atan ve bu alanda birçok ödül alan Ayzit Bostan’a Almanya’da Türk bir sanatçı olmak avantaj mı yoksa dezavantaj mı? diye sorduğumuzda Bostan; “Almancam çok iyi olduğu için benim yabancı olduğumu düşünmüyorlardı. Bu aslında benim için hep bir avantaj oldu diyebilirim. Gençken yabancı olduğumu hep saklamak istiyordum ancak yıllar geçtikçe sanatım ile ön plana çıktıkça bunun gereksiz olduğunu anladım” dedi.
Enstalasyon nedir?
Yerleştirme Sanatı olarak da bildiğimiz enstalasyon, geleneksel sanat eserlerinden farklı olarak mekân ile birlikte ve mekânı kullanarak yapılan bir sanat türü. İzleyici ya da ziyaretçi katılımı bu sanat türünde ön planda yer alıyor. Açık veya kapalı mekanlarda yapılan bu sanat kısacası her yerde yapılabilir ve ziyaretçilere sunulabilir. Mekân odaklı olduğundan belki de mimari ve iç mimarinin de çok önemli oluyor.
Enstalasyon her türlü malzemenin kullanımına olanak verebilir. Resim, video, heykel ve ışık vs. gibi sanat malzemesi olarak kullanabileceğimiz her şey diyebiliriz. Bu sanatın farklı materyaller kullanılarak yapıldığından sadece göze değil insanın farklı duyularına hitap edebilir.
Deniz Gezginci - Münih