Odak Kültür Atölyesi organizasyonu ve Turkuaz Kültür – Sanat Kuruluşu’nun katkıları ile Almanya’da ilk kez düzenlenen etkinlikte büyük sanatçı Zülfü Livaneli’yi sanatçı ve gazeteci dostları yalnız bırakmadı. İki gün olarak düzenlenen programın ilk gününde Zülfü Livaneli’nin senaryosunu yazdığı ve yönettiği “Veda” filmi sinemaseverlerle buluştu.  Gerçekleştirilen “Livaneli Sanatı” okur buluşması ile “Son Ada” ve “Seranad” kitapları ve Zafer Köse’nin “Son Ozan Livaneli” isimli kitabı üzerine sohbet edildi. “Livaneli Sanatı Semineri” konulu etkinliğe Sunay Akın, Barış İnce, Zafer Köse ve Henning Schmiedt konuşmacı olarak katıldı.

Etkinliğin ikinci günü Odak Kültür Atölyesi ve Turkuaz Kültür – Sanat Kuruluşu’nun düzenlediği konser ile devam etti. Zülfü Livaneli’nin hayatından kesitlerin okunduğu konserde, Livaneli’nin şarkıları koro eşliğinde hep bir ağızdan söylendi. Özellikle küçük solist Neva Çabuk’un söylediği solo şarkılar Livaneli’yi çok duygulandırdı.

Her davet edildiği yere gidemediğini ancak Ulm'e gelmekten çok mutlu olduğunu belirten Zülfü Livaneli; "Ulm’deki arkadaşların Odak Kültür Atölyesi ve Turkuaz Kültür Sanat kuruluşu bu etkinliği büyük bir heyecanla, büyük kadrolarla ve emeklerle hazırlamış. Burada bu akşam büyük bir emek gördüm. Enstrümanlar, düzenlemeler, notalar, akortlar, ses provaları, koro.. Bunları ayarlamak kolay değil.  Türkiye’de hiç eğitim görmemiş, küçük minicik şahane sanatçılar bugün şarkılarımı söyledi. Uzaklardan gelenler, sevgili dostlarım, sahnedekiler, oradakiler. Hepinize çok teşekkür ederim. Benim için çok güzel bir anı oldu, güzel bir gün oldu.  Bu etkinlik beni etkilediği kadar biraz da hüzünlendirdi. Gurbetteki insanların kendi kök kültürleri ile ilişki kurmak için ve onu yaşatmak için büyük bir çaba göstermeleri çok değerli. Her davet edildiğim yere gidemiyorum ama buraya iyi ki geldim" dedi. 

Barış İnce: Zülfü Livaneli çok bütünlüklü bir sanatçı…

Almanya’da düzenlenen Livaneli günlerinde ustanın yanında olmanın kendisi için bir onur olduğunu belirten Gazeteci Barış İnce; “Livaneli için burada düzenlenen etkinlik için geldik. Onun romancılığından, müzisyenliğinden bahsettik.  Bugün de Odak korosu Livaneli şarkıları söyledi. Zülfü Livaneli gerçekten bütünlüklü bir sanatçı. Hem sinemada hem romanda hem müzikte çok değerli eserler verdi. Onunla ilgili bir programda burada birlikte olmak benim için de gurur verici oldu” dedi.

Barış İnce gibi iyi bir gazeteciyi bulmuşken Türkiye’deki gelişmeleri sormamak olmazdı. Barış İnce; “Türkiye’deki durumlar iyi değil. Çok ciddi bir ekonomik kriz var. Aynı zamanda AKP iktidarının dinsel baskıları sürüyor. Ama umutluyuz. Önümüzde direnenlerin vereceği bir seçim var. Bu seçimi eğer güvenlikli bir şekilde halledebilirsek ben AKP’nin artık miadını doldurduğunu düşünüyorum” dedi.

Bu etkinlik bizim için bir hayaldi, gerçek oldu…

Zülfü Livaneli’yi Almanya’ya getirmenin kendileri için bir hayal olduğunu belirten Odak Kültür Atölyesi Yönetim Kurulu Üyesi Ceren Ünlü Kayani; “Uzun zamandır Zülfü Livaneli konseri düzenlemek istiyorduk. Arkadaşlarla bir hayal kurduk – Hayal kurmak bedava ya- Bu projeyi Zülfü Livaneli’ye anlatalım gelir mi gelmez mi emin değildik. Hayalimiz gerçek oldu ve gelmeyi kabul etti. Davet ettik, kabul etti ama şimdi ne yapacağız? Kaç milyon kişinin önünde şarkıları söylenmiş bir sanatçıdan bahsediyoruz. Bizde bir panik dönemi başladı. Hadi semineri bir şekilde ustalar yapacak onu atlatırız ya koroyu nasıl yapacağız? Ulm Belediyesi ile etkinlik hakkında konuşurken Alman sekreter ilginç bir şekilde şöyle bir cümle kurdu; “Herkesin bir Livaneli anısı var” Biz de bu fikirden yola çıktık. Hepimizin bir Livaneli anısı var. Biz bu Livaneli anılarını çocuklarımıza da gençlerimize de anlatmak istiyoruz. O yüzden Livaneli anıları olan yeni çocuklar olsun istedik. Ayrıca solist tutmaya gerek duymadık. Zülfü ağabey affınıza sığınarak, detone oluruz, yanlış gireriz, unuturuz, tekrar ederiz ama biz senelerdir gönülden senin şarkılarını söylüyoruz. İstiyoruz ki bu gençlerimiz de söylesin” dedik. Kabul etti ve bugün karşınıza böyle çıktık. Frankfurt’tan, Stuttgart’tan, Münih’ten gelen müzisyen arkadaşlarımız oldu ve konser günü ilk defa birlikte çaldık.

Gecenin bir diğer sürprizi de etkinliğin afişini hazırlayan, Almanya'da yayımlanan Türkçe-Almanca mizah dergisi Don Kişot (Don Quichotte)'un sahibi ve yayın yönetmeni Erdoğan Karayel'in Zülfü Livaneli için kırk yıl önce hazırladığı portresini hediye etmesi oldu.

Almanya’da kültürel işlerin kolay olmadığını belirten Odak Kültür Atölyesi Başkanı Mustafa Harman; “Biz burada gerçekten çok parçayı bir araya getirerek bu işleri yapmaya çalışıyoruz. Büyük emek veriyoruz. Hazır salonlarımız, hazır bütçelerimiz yok. Arkamızda bir belediye, bir kurum yok. Burada gönüllü gördüğünüz 20-25 arkadaşımız aylarca çalışıp, her alanda koşturup kültürümüzü geliştirmeye çalışıyoruz. Bugün Livaneli günlerinin son günüydü. Konser tertipledik. Yüzlere baktığım zaman tahmin ediyorum ki güzel geçti. Emeği geçen tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Burada Zülfü beyi ağırlamak bizim için çok büyük onurdu. Çok heyecanlıydık. Kendisinin kitaplarını, filmlerini tanıttık. Okuyucuya, sinemaseverlere ulaştırdık. Şarkılarında bugün topluma, sevenlerine ulaştırdık. Güzel bir gündü. Umarım etkinliklerimizin başka sanatçılarla devamı gelecektir” dedi.

Deniz Gezginci- ULM