YAPTIKLARIMIZ YAPACAKLARIMIZIN TEMİNATIDIR
Deniz Gezginci: Kısaca sizleri tanıyabilir miyim?
Aykan İnan: 44 yaşındayım. Üniversitede Siyasal Bilimler ve Kültür Bilimleri okudum. Son zamanlarda DİTİB başta olmak üzere çoğu dernekte aktif olarak görev yapıyorum.
Önder Karakılıç: 39 yaşındayım. Üç çocuk babasıyım. Lise mezunuyum. Servis Teknisyeni olarak çalışıyorum. Bunun yanında IGMG Millî Görüş’te görev alıyorum.
Erkan Yüksel: Ben de üç çocuk babasıyım. Almanya’da doğup büyüdüm. Siyasal Bilimler ve Tarih mezunuyum. Şu anda Jobcenter’da mültecilerle ilgili bir Avrupa Birliği Projesi’ni yönetiyorum. Altı senedir yabancılar meclisine üyeyim.
Gönül Kurt: Münih’te avukatlık yapmaktayım. Evliyim iki çocuğum var. Aslen Erzincanlıyım. Almanya’nın Solingen kentinde doğdum büyüdüm. Babam da zamanında Solingen Belediye Meclisi’nde Yabancılar Meclisi Başkanlığı yaptı. Ailece siyasetle iç içeyiz. Benim ikinci adaylığım, ikinci kez seçime giriyorum.
Deniz Gezginci: Listeye baktığım zaman burada çok farklı mesleklerden insanları bir araya getirmişsiniz. Bu listeyi nasıl oluşturdunuz. Listeyi oluştururken nelere dikkat ettiniz?
Aykan İnan: Atlas listesine burada en büyük desteği Münih Türk Dernekler Birliği veriyor. Münih Türk Dernekler Birliği elliye yakın derneğin oluşturduğu bir platform Türk derneklerinden ziyade başka derneklerde bize burada destek oluyorlar. Bizim adaylarımız arasında Iraklı, Pakistanlı, Tunuslu, Fransız bir Müslüman, Ukrayna’dan bir Tatar Türkü var. Münih’te Türk nüfusu yoğun olduğu için amacımız Türklerin adayının daha fazla olduğu bir liste oluşturmaktı. Ama tabii ki öteki Müslümanları da göçmenleri de unutmuyoruz. Onları da listemize almış bulunuyoruz.
Deniz Gezginci: Sizce Münih’teki Türk ve Müslüman toplumunun en büyük sorunu nedir?
Erkan Yüksel: Entegrasyon sorununun tek taraflı olarak ele alınması. Burada insanlar asimile etmek yerine entegre edilmeye çalışılsa Türk toplumu da buraya çok başarılı bir şekilde uyum sağlayıp daha güzel yerlere gelebilecek ve çok daha başarılı ortak çalışmalar yapılabilecek. Almanya ile depremde de gördük eşi benzeri olmayan ilişkiler içindeyiz. Burada 3-4 milyon vatandaşımız yaşıyor. Bu sorunu çözebilirsek daha fazla katkı sunarak, katılım yaparak, yabancılar meclisinde örnek göstererek daha iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum. Daha yüksek temsil edildiğimiz yerlerde Türk toplumuna çok fazla yakın olmayan isimlerin olduğunu düşünüyorum. Belki biraz daha toplumun içinden çıkan isimlere yer verilirse entegrasyon sorunu sadece tek yönlü değil çift yönlü olarak ele alınır.
Deniz Gezginci: Daha önceki seçimlerde ne tür çalışmalar yaptınız bundan sonra neleri yapmayı amaçlıyorsunuz?
Erkan Yüksel: Altı sene çok çabuk geçti. Bu süreçte pandemi çalışmaları çok büyük etkiledi. Yine de çok başarılı işler yaptığımızı düşünüyorum. Göçmenler Meclisi’nin özellikle seçme ve seçilme hakkı olmayan vatandaşlarımızın Almanya’da ve Münih’te sesini duyurabilmeleri için çok önemli bir platform olduğunu düşünüyorum. Göçmenler Meclisi 180 bin Euro bütçesi olan bir meclis. Bu 180 bin Euro bir yılda derneklere dağıtılıyor. Biz de bu paranın aşırı derneklere gitmemesi, toplum için güzel faaliyet yapan derneklere gitmesi için uğraşıyoruz. Aynı zamanda sadece Türklerin değil tüm yabancıların sesi olmaya çalışıyoruz. Bilhassa Avrupa Birliği üyesi olmayıp, seçme seçilme hakkı olmayan insanların sesi olmaya çalışıyoruz. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı ile ilgili çalışıyoruz. Bu konularda geçmiş dönemde çok büyük başarılarımız oldu. Toplumumuzun çeşitli hassasiyetleri var. O hassasiyetlere göre davranmaya çalışıyoruz. Bizim listemiz bir önceki seçimde çok renkliydi şimdi daha renkli. Değişik ülkeden birçok adaylarımız var. Sadece Türkler için değil tüm yabancıların buradaki hakları için mücadele ediyoruz. Çünkü haklar öyle kolay verilmiyor. Mücadele etmek lazım. O yüzden de mücadeleci ruhlu, kendini iyi ifade eden özellikle Almancaya hakim insanlar gerekiyor. Bizim listemizde böyle adaylar var. Bu zamana kadar yaptıkları işlerle de bunları ispat etmiş kişiler. O yüzden Atlas’ı seçerlerse çok memnun oluruz.
Gönül Kurt: Bizim burada yapmak istediklerimiz bir köprü vazifesi olmak. Göçmenlerin burada seçme ve seçilme hakkı yok. Atlas listesi olarak bizler özellikle Münih’te yaşayan bütün göçmenlerin sesiyiz. Burada yaşayan yabancıların herhangi bir sorunu olduğunda kendimizi yabancılarla Münih Belediyesi arasında bir köprü vazifesi kuruyoruz. Bir insan Münih’te elli sene de yaşasa altmış sene de yaşasa eğer yabancı bir pasaporta sahipse hiçbir şekilde burada sesi, siyasette bir duyanı yok. Biz onların sesi olmaya adayız. Desteklerini de bekliyoruz.
Deniz Gezginci: 19 Mart tarihinde yapılacak seçim ile ilgili evlere mektuplar gelmeye başladı. Sizce de oy kullanmak çok önemli değil mi?
Gönül Kurt: Avrupa topluluğu üyesi değil de diğer ülkelerden gelen insanların tek seçim yapabileceği yer Göçmen Meclisi Seçimleri. Burada başka seçme ve seçilme hakları yok. Biz de diyoruz ki Münih’te yaşıyorsak Münih’teki sorunlarımızı birlikte halledelim.
Eğer insanlara kağıtlar geldiyse Facebook sayfamızda ve broşürümüzde nasıl oy kullanabileceklerini anlattık. Facebook sayfamıza girip listemiz hakkında bilgi edinebilirler.
Erkan Yüksel: Seçime katılım oranının yüksek olması çok önemli. Çünkü demokratik ülkelerde seçime yüzde kaç kişinin katıldığına çift gözle bakılıyor. Altı sene önceki seçimde seçmen sayısı biraz düşük olmuştu. Böyle olunca genel temsilde sıkıntılar yaşanabiliyor. Belediye meclisi diyor ki; “Sizin zaten seçmeniniz çok az. Daha temsil ettiğiniz grup size dikkatli bakmıyor, arkanızda değil” gibi yanlış anlaşılmalar oluyor. O yüzden sadece bizim listemize değil başka listede olanlara da çağrımız var. Mutlaka oyunuzu kullanın.
Gönül Kurt: Demokratik bir haktır. Herkes bu hakkını kullansın. Oyuna sahip çıksın. Yaşadığımız şehirde bir şeyler yapmak istiyorsak bunu hep beraber yapalım. Bunun yolu da seçme ve seçilmeden geçer. Onun için demokratik hakkımızı kullanalım.
Önder Karakılıç: Münih’te yaşayan göçmenlerin sesi olmaya biz hazırız diyoruz. Orada kendimizi ifade edebilmek için biraz daha güçlü seçmene ihtiyacımız var.
Deniz Gezginci: Seçime az bir süre kaldı bundan sonra ne tür çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?
Gönül Kurt: Belirli aralıklarla belirli noktalara kurduğumuz bilgi stantlarımız var. Bu noktaları sosyal medyadan bildiriyoruz. Vatandaşlarımız soruları varsa geliyorlar soruyorlar, bizimle tanışıyorlar. Orada çok güzel sohbetlerde oluyor. Vatandaşlarımızın kahvaltı, kermes, konferans gibi farklı programları varsa ve bizi buraya davet ederlerse seve seve geliriz. Bütün STK’lara açık davetimdir. Bizi çağırın, gelelim göçmenler meclisini tanıtalım ve tanışalım.
Deniz Gezginci: Neden Atlas Listesi’ni tercih etmeliler?
Aykan İnan: Türklerin ve Türk erklerinin bu şekilde daha iyi bir temsil hakkı olması gerekiyor. Bu nedenden dolayı.
Önder Karakılıç: Sosyal, siyasi ve dini haklarımızı aramak için, burada kendimizi duruşumuzla gösterebilmek için Atlas listesi diyorum.
Erkan Yüksel: Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Son altı senede bu mecliste gurur duyacağımız birçok güzel işlere imza attık. Bunların devamını isteyen bizi seçebilir. O yüzden Atlas diyorum.
Gönül Kurt: Atlas listesinde çok tecrübeli ve branşında uzman arkadaşlarımız var. Onun için bugüne kadar yaptıklarımız yapacaklarımızın bir başlangıcı. Listemize güvenebilirsiniz. Çok deneyimli, çok tecrübeli, çok donanımlı arkadaşlarımız var.
Deniz Gezginci: Son olarak vurgulamak istediğiniz bir şey var mı?
Aykan İnan: Almanya’ya ve Münih’e en iyi uyum sağlayan toplum Türkler. Burada liseye, üniversiteye gidenler var. Ne yazık ki biz bunu tanıtamıyoruz hala. Burada tam bir İslam düşmanlığı ve Türkiye düşmanlığı var. Bizim buradaki amacımız siyasetteki var olma nedenimiz Türkleri ve Müslümanları iyi tanıtmak. Bizim de burada kalıcı olduğumuzu göstermek. Buranın ismi şu an göçmenler meclisi. Daha önce Yabancılar Meclisiydi. Biz yabancı değiliz dedik ve bu isim değişti. Yabancılıktan göçmenliğe geçtik. İleride belki daha farklı bir isim bize gelecek. Buradaki amacımız Türklerin de Müslümanların da başka bir ülkeden gelenlerin de Münihli ve Almanya’nın bir parçası olduğunu göstermek. Bunu göstermek için de bu tür meclislerde olmamız gerekiyor.
Deniz Gezginci - Münih