TUNCAY ÖZKAN MÜNİH'TE AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ

Siyaset 02.11.2016 - 05:12, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 1242+ kez okundu.
 

TUNCAY ÖZKAN MÜNİH'TE AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ

Münih Türkiye Halk Derneği Cumhuriyetimizin 93. yılını İzmir Milletvekili Gazeteci Tuncay Özkan ile birlikte kutladı. Tuncay Özkan gecede açtı ağzını yumdu gözünü ve çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.
Gecenin sunuculuğunu  Münih Türkiye Halk Derneği Gençlik Kolları’ndan Görkem Şahin gerçekleştirdi. Konferansa Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşu ile başlandı. Açılış konuşmasını Münih Türkiye Halk Derneği  Başkanı Fulya Kip gerçekleştirdi. Cumhuriyetin önemine değinen Kip, Münih Halk Derneği çalışmaları ve yeni seçilen yönetim hakkında bilgiler verdi. HDF Federasyonu Genel Başkanı Necip Şahin yaptığı konuşmada hükümetin aydınlara karşı olan politikasını eleştirdi.   Şahin; “Aydınlara kurulan tuzakların en acıları bu dönemde yaşanmış, karşılıklı çıkarları uğruna Cumhuriyet değerleri yerle bir edilmiştir. Bugün bile darbeden bir başkanlık çıkarma çabası mevcut” dedi. Sanatçı Sebahat Ünal konferansta “Olmaz ol alacakaranlık” şiiri ile dinleyicilerden büyük alkış aldı.   Sabahat Ünal şiirin sonunda; “Bizi nefrete boğanlara, özgürlüğümüzü kısıtlayanlara inadına birlik, inadına beraberlik, inadına barış” mesajı verdi. Gecenin konuğu İzmir Milletvekili Gazeteci Tuncay Özkan alkışlar eşliğinde kürsüye geldi.  Özkan konuşmasına “Türklerin sorunlarını istemiyoruz” diyen Bavyera Hükümeti Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Georg Eisenreich mesaj vererek başladı.  Biz ülkemizin sorunlarını çözebilecek güçte ve birikimdeyiz. Gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz diyen Özkan; “Bir büyük engelemiz var, bir büyük tehlike var.  Toplum kendi bileşenlerinde ayrıldığı için, ulus yıkılmak istendiği için İç savaş söylemi var. Silahlanın diyorlar. Ne için diye sorulduğunda lazım olur diyorlar. Buradan o silahlanma çağrısı yapanlara sesleniyorum. Her kim ki Türkiye’yi böyle bir uçurumun kenarına getirir her kim ki böyle bir hazırlık içerisindedir.  Onu ezer geçeriz.  Biz bu Cumhuriyeti kanla ve irfanla kurduk gerekirse kanla ve irfanla savunmaya hazırız. Bunu herkes böyle bilsin. Hiç kimse bu ülkenin aydınlık insanlarını, Cumhuriyet sevdalılarını karanlık karşısında sahipsiz  ve çaresiz zannetmesin.  Bizim o karanlığı yıkacak, yenecek birikimimiz de var gücümüzde var. Bu aydınlığı yıkabilecek her hangi bir güç yok. Sadece Türkiye’de değil dünyada da yok. Biz ne cumhuriyeti ne de vatan savunmasını asla ve asla bırakmayacağız. Bunu Münih’ten bütün dünyaya söylüyorum. O sorunlarınızı bizim ülkemize getirmeyin diyen Alman bürokratlara ve politikacılara da sesleniyorum” dedi. Ordu itibarsızlaştırılıyor… Tuncay Özkan hükümetin orduyu itibarsızlaştırmaya çalıştığını söyledi ve hükümete yüklendi.  Özkan; “Fettullah Gülen ve arkadaşları bize bu alçaklığı yaşattılar. Türk ordusunun bel kemiğini kırdılar. En güçlü varlığımızı zayıf hale getirdiler. Şimdi beli kırılan ordunun üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışan bir iktidar var. İktidarı buradan uyarıyorum eğer o ordu işlevsiz hale gelirse canavar en önce seni yutar. Bu ülkenin anayasasını, bu ülkenin namusunu ve erdemini koruyacak olan ordumuzdan elini çek. Fettulllah Gülen ile birlikte orduyu bu hale getiren, işlevsiz hale getiren sizsiniz” dedi. Almanlar gibi rehabilitasyon şart… Bir dinleyicinin “Biz bu sorunları nasıl aşacağız?” sorusuna yanıt veren Tuncay Özkan; “Alman toplumunun yeniden inşasında Hitler ve onu destekleyenlere ne yapıldıysa o yapılacak. Bir rehabilitasyon çalışması öneriyoruz. Suça bulaşmış olanları, doğrudan suçla ilişkisi olanları Fettullah’ın yönetim kadrosunu, darbeye direk bulaşanları yargılayacaksınız. Ama bu tür işlere bulaşmamış olanları, sempatizanları, rehabilite edeceksiniz. Siyam ikizlerinin bir tanesi ayrıldı, geriye kalanını bizim onarmamız gerekiyor. Onun için Alman modeli gerekiyor. Psikologlar, sosyal psikologlar eşliğinde rehabilitasyon çalışmaları yapacağız. Bu insanları hayattan, hayatın içinden koparmayacağız” dedi. Mustafa Kemal’in çocuklarıyız, başkalarının acısından mutluluk devşirmeyiz… Kendisine tuzak kuran Fetöcülerin şuan içeride olmasını da değerlendiren Özkan; “Fetöcülerin şuan içerde olmasına sevinmişsindir diyebilirsiniz ama asla gönlümde bir yaprak dahi kıpırdamadı. Biz Mustafa Kemal’in çocuklarıyız. Başkalarının acısı üzerinden kendimize mutluluk devşirmeyiz. Bizim için geçerli olan şey o insanların yeniden topluma kazandırılmasıdır. Biz öçle, kinle, nefretle asla hareket etmeyiz. Biz o yüzden gelin daha fazla yaralar açılmadan o insanların mağduriyetlerini sonlandıralım diyoruz.” dedi. Devletler katil olamaz… Tuncay Özkan son günlerde Türkiye’nin gündemini meşgul eden idam cezası konusuna da değindi. Türkiye’de idam cezası olsaydı bizi 6 ayda asmışlardı diyen Özkan; “Bazı sözlerin, bazı nutukların tarih önünde bir değeri yoktur. Avrupa Birliği ile yaptığımız sözleşmelerde, Birleşmiş Milletlerle yaptığımız sözleşmelerde iç hukukumuzda idam yolunu kapattık. Devletler katil olmaz. İnsanların canına kast eden devlet olursa o devlet katil devlettir. Canı katil olmak isteyen siyasetçiler çıkabilir ama onun cezası ömür boyu müebbet hapistir. Bu boş lafları değerlendirerek gündemimizi karartmak isteyenlerin değirmenine su taşımayalım. Bunlar olmayacak şeyler” dedi.   CHP ile ilgili öz eleştiri yaptı… Tuncay Özkan’ın konuşmasının ardından programın ikinci bölümünde soru cevap bölümüne geçildi.  Özkan bir dinleyicinin “CHP neden iktidar olamıyor? “ sorusuna öz eleştiri yaparak cevap verdi.  Özkan; “Biz bu soruyu kendi içimizde değerlendireceğiz. Biz o kadar iyiyiz ki bizi anlamıyorlar ? Böyle bir şeyi size asla söylemem. Bunlar saçma sapan yaklaşımlar. Bizim kendimizi yenileme, toplumla daha güçlü buluşma, kucaklaşma, topluma daha yeni mesajlar verme ve o mesajları topluma anlatma konusunda sorunlarımız var. Bu sorun liderlikte de var, bende de var, kadrolarda da var her aşamada var. Örgütlenme ve örgütlerimizi harekete geçirme sorunu yaşıyoruz. Çok büyük bir kitleyiz ama bu kitleyi biraz amaçsız bırakmışız. Her bir üyemize dönüp bizim amaca dönük bir ödev vermemiz gerekiyor. Bunları eksik yapıp bugünlere gelmişiz. Yarını kucaklamak için asla ve asla mazeret uyduracak konumda değiliz. Marx diyor ki devrilmez diktatör, yenilmez hükümet yoktur onu deviremeyen muhalefet vardır. Tek kişi kalmış canavara karşı asla korku içerisinde değiliz. Ne yapmamız gerektiğini ve nasıl yapacağımızı biliyoruz” dedi. Konferansla ilgili Münihin Sesi’ne özel bir açıklama yapan Tuncay Özkan; “Türkiye’den binlerce kilometre uzakta insanlarımızla, burayı yurt edinmiş ya da çalışmak zorunda buraya gelmiş yurttaşlarımızla birlikte olmak,  onlarla umudu, sevgiyi, sevinci paylaşmak çok güzel bir şey. Cumhuriyet bayramı bizim en anlamlı bayramımız. Böyle bir  bayramda birlikte olmaktan çok büyük mutluluk duyuyorum. Münihlilere sizin aracığınızla seslenme fırsatı verdiğiniz için Münihin Sesi’ne çok teşekkür ediyorum. Onları çok seviyorum, var olsunlar çok teşekkür ederim. Cumhuriyet bizim faziletimizin, erdemimizin, onurumuzun ve Türkiye’de ki kimsesizlerin sesidir. Cumhuriyet bu ülkenin yoksul çocuklarının köleliğe karşı baş kaldırmasıdır. Cumhuriyet devrimimizin adıdır. Sonsuza kadar yaşayacak olan onurumuzun ve şerefimizin adıdır. Fazilettir o yüzden cumhuriyete gönülden aşkla bağlıyız” dedi. Münihin Sesi’ne özel bir açıklama yapan Necip Şahin;  “Kurtuluş savaşının ardından böyle bir siyasi sistemin kurulmuş olması, hem kurtuluş ardından Cumhuriyet ardından da devrimlerin kazanımları bölgesinde ve Avrupa’nın bir çok ülkesinde diktatörlükler varken bizim ülkemizde parlamenter sistemin kurulması bize nefes aldırmıştır. Başta laiklik olmak üzere Cumhuriyetin tüm ilkeleri işletildiği sürece bizim için Cumhuriyet en önemli kazanım olarak kalacaktır. Atatürk’ün de en önem verdiği şey kazanımlara takılıp kalmak değil onları daha işlevsel hale getirmekti. Bundan sonra bize düşen de Cumhuriyet devrimlerini daha işlevsel hale getirip daha güncelleştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Gençliğinde bundan sonrasını üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum.  Tuncay Özkan Türk solu içerisinde tabandan gelen bir arkadaşımız. Solu ideolojik olarak özümsemiş, içselleştirmiş bir politikacı hem de Gazeteci. Aynı zamanda bu işte hapis yatmadan Gazeteci olunmaz derler ya oradaki görevlerini tamamlamış da bir isim. Acı bir durum ama maalesef Nazım Hikmet’ten beri aydınlarımız ne yazık ki hep cezalandırıldılar. Tuncay Özkan da o isimlerden birisi. Önemli ve dinamik bir politikacı. Cumhuriyet değerlerine bağlı bir politikacı. O nedenle böyle bir arkadaşımızı bugün Cumhuriyet bayramında konuşturduğumuz için HDF olarak gururluyuz” dedi. munihinsesi.com / özel
Münih Türkiye Halk Derneği Cumhuriyetimizin 93. yılını İzmir Milletvekili Gazeteci Tuncay Özkan ile birlikte kutladı. Tuncay Özkan gecede açtı ağzını yumdu gözünü ve çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.

Gecenin sunuculuğunu  Münih Türkiye Halk Derneği Gençlik Kolları’ndan Görkem Şahin gerçekleştirdi. Konferansa Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşu ile başlandı.

Açılış konuşmasını Münih Türkiye Halk Derneği  Başkanı Fulya Kip gerçekleştirdi. Cumhuriyetin önemine değinen Kip, Münih Halk Derneği çalışmaları ve yeni seçilen yönetim hakkında bilgiler verdi.

HDF Federasyonu Genel Başkanı Necip Şahin yaptığı konuşmada hükümetin aydınlara karşı olan politikasını eleştirdi.   Şahin; “Aydınlara kurulan tuzakların en acıları bu dönemde yaşanmış, karşılıklı çıkarları uğruna Cumhuriyet değerleri yerle bir edilmiştir. Bugün bile darbeden bir başkanlık çıkarma çabası mevcut” dedi.

Sanatçı Sebahat Ünal konferansta “Olmaz ol alacakaranlık” şiiri ile dinleyicilerden büyük alkış aldı.   Sabahat Ünal şiirin sonunda; “Bizi nefrete boğanlara, özgürlüğümüzü kısıtlayanlara inadına birlik, inadına beraberlik, inadına barış” mesajı verdi.

Gecenin konuğu İzmir Milletvekili Gazeteci Tuncay Özkan alkışlar eşliğinde kürsüye geldi.  Özkan konuşmasına “Türklerin sorunlarını istemiyoruz” diyen Bavyera Hükümeti Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Georg Eisenreich mesaj vererek başladı.  Biz ülkemizin sorunlarını çözebilecek güçte ve birikimdeyiz. Gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz diyen Özkan; “Bir büyük engelemiz var, bir büyük tehlike var.  Toplum kendi bileşenlerinde ayrıldığı için, ulus yıkılmak istendiği için İç savaş söylemi var. Silahlanın diyorlar. Ne için diye sorulduğunda lazım olur diyorlar. Buradan o silahlanma çağrısı yapanlara sesleniyorum. Her kim ki Türkiye’yi böyle bir uçurumun kenarına getirir her kim ki böyle bir hazırlık içerisindedir.  Onu ezer geçeriz.  Biz bu Cumhuriyeti kanla ve irfanla kurduk gerekirse kanla ve irfanla savunmaya hazırız. Bunu herkes böyle bilsin. Hiç kimse bu ülkenin aydınlık insanlarını, Cumhuriyet sevdalılarını karanlık karşısında sahipsiz  ve çaresiz zannetmesin.  Bizim o karanlığı yıkacak, yenecek birikimimiz de var gücümüzde var. Bu aydınlığı yıkabilecek her hangi bir güç yok. Sadece Türkiye’de değil dünyada da yok. Biz ne cumhuriyeti ne de vatan savunmasını asla ve asla bırakmayacağız. Bunu Münih’ten bütün dünyaya söylüyorum. O sorunlarınızı bizim ülkemize getirmeyin diyen Alman bürokratlara ve politikacılara da sesleniyorum” dedi.

Ordu itibarsızlaştırılıyor…

Tuncay Özkan hükümetin orduyu itibarsızlaştırmaya çalıştığını söyledi ve hükümete yüklendi.  Özkan; “Fettullah Gülen ve arkadaşları bize bu alçaklığı yaşattılar. Türk ordusunun bel kemiğini kırdılar. En güçlü varlığımızı zayıf hale getirdiler. Şimdi beli kırılan ordunun üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışan bir iktidar var. İktidarı buradan uyarıyorum eğer o ordu işlevsiz hale gelirse canavar en önce seni yutar. Bu ülkenin anayasasını, bu ülkenin namusunu ve erdemini koruyacak olan ordumuzdan elini çek. Fettulllah Gülen ile birlikte orduyu bu hale getiren, işlevsiz hale getiren sizsiniz” dedi.

Almanlar gibi rehabilitasyon şart…

Bir dinleyicinin “Biz bu sorunları nasıl aşacağız?” sorusuna yanıt veren Tuncay Özkan; “Alman toplumunun yeniden inşasında Hitler ve onu destekleyenlere ne yapıldıysa o yapılacak. Bir rehabilitasyon çalışması öneriyoruz. Suça bulaşmış olanları, doğrudan suçla ilişkisi olanları Fettullah’ın yönetim kadrosunu, darbeye direk bulaşanları yargılayacaksınız. Ama bu tür işlere bulaşmamış olanları, sempatizanları, rehabilite edeceksiniz. Siyam ikizlerinin bir tanesi ayrıldı, geriye kalanını bizim onarmamız gerekiyor. Onun için Alman modeli gerekiyor. Psikologlar, sosyal psikologlar eşliğinde rehabilitasyon çalışmaları yapacağız. Bu insanları hayattan, hayatın içinden koparmayacağız” dedi.

Mustafa Kemal’in çocuklarıyız, başkalarının acısından mutluluk devşirmeyiz…

Kendisine tuzak kuran Fetöcülerin şuan içeride olmasını da değerlendiren Özkan; “Fetöcülerin şuan içerde olmasına sevinmişsindir diyebilirsiniz ama asla gönlümde bir yaprak dahi kıpırdamadı. Biz Mustafa Kemal’in çocuklarıyız. Başkalarının acısı üzerinden kendimize mutluluk devşirmeyiz. Bizim için geçerli olan şey o insanların yeniden topluma kazandırılmasıdır. Biz öçle, kinle, nefretle asla hareket etmeyiz. Biz o yüzden gelin daha fazla yaralar açılmadan o insanların mağduriyetlerini sonlandıralım diyoruz.” dedi.

Devletler katil olamaz…

Tuncay Özkan son günlerde Türkiye’nin gündemini meşgul eden idam cezası konusuna da değindi. Türkiye’de idam cezası olsaydı bizi 6 ayda asmışlardı diyen Özkan; “Bazı sözlerin, bazı nutukların tarih önünde bir değeri yoktur. Avrupa Birliği ile yaptığımız sözleşmelerde, Birleşmiş Milletlerle yaptığımız sözleşmelerde iç hukukumuzda idam yolunu kapattık. Devletler katil olmaz. İnsanların canına kast eden devlet olursa o devlet katil devlettir. Canı katil olmak isteyen siyasetçiler çıkabilir ama onun cezası ömür boyu müebbet hapistir. Bu boş lafları değerlendirerek gündemimizi karartmak isteyenlerin değirmenine su taşımayalım. Bunlar olmayacak şeyler” dedi.  

CHP ile ilgili öz eleştiri yaptı…

Tuncay Özkan’ın konuşmasının ardından programın ikinci bölümünde soru cevap bölümüne geçildi.  Özkan bir dinleyicinin “CHP neden iktidar olamıyor? “ sorusuna öz eleştiri yaparak cevap verdi.  Özkan; “Biz bu soruyu kendi içimizde değerlendireceğiz. Biz o kadar iyiyiz ki bizi anlamıyorlar ? Böyle bir şeyi size asla söylemem. Bunlar saçma sapan yaklaşımlar. Bizim kendimizi yenileme, toplumla daha güçlü buluşma, kucaklaşma, topluma daha yeni mesajlar verme ve o mesajları topluma anlatma konusunda sorunlarımız var. Bu sorun liderlikte de var, bende de var, kadrolarda da var her aşamada var. Örgütlenme ve örgütlerimizi harekete geçirme sorunu yaşıyoruz. Çok büyük bir kitleyiz ama bu kitleyi biraz amaçsız bırakmışız. Her bir üyemize dönüp bizim amaca dönük bir ödev vermemiz gerekiyor. Bunları eksik yapıp bugünlere gelmişiz. Yarını kucaklamak için asla ve asla mazeret uyduracak konumda değiliz. Marx diyor ki devrilmez diktatör, yenilmez hükümet yoktur onu deviremeyen muhalefet vardır. Tek kişi kalmış canavara karşı asla korku içerisinde değiliz. Ne yapmamız gerektiğini ve nasıl yapacağımızı biliyoruz” dedi.

Konferansla ilgili Münihin Sesi’ne özel bir açıklama yapan Tuncay Özkan; “Türkiye’den binlerce kilometre uzakta insanlarımızla, burayı yurt edinmiş ya da çalışmak zorunda buraya gelmiş yurttaşlarımızla birlikte olmak,  onlarla umudu, sevgiyi, sevinci paylaşmak çok güzel bir şey. Cumhuriyet bayramı bizim en anlamlı bayramımız. Böyle bir  bayramda birlikte olmaktan çok büyük mutluluk duyuyorum. Münihlilere sizin aracığınızla seslenme fırsatı verdiğiniz için Münihin Sesi’ne çok teşekkür ediyorum. Onları çok seviyorum, var olsunlar çok teşekkür ederim. Cumhuriyet bizim faziletimizin, erdemimizin, onurumuzun ve Türkiye’de ki kimsesizlerin sesidir. Cumhuriyet bu ülkenin yoksul çocuklarının köleliğe karşı baş kaldırmasıdır. Cumhuriyet devrimimizin adıdır. Sonsuza kadar yaşayacak olan onurumuzun ve şerefimizin adıdır. Fazilettir o yüzden cumhuriyete gönülden aşkla bağlıyız” dedi.

Münihin Sesi’ne özel bir açıklama yapan Necip Şahin;  “Kurtuluş savaşının ardından böyle bir siyasi sistemin kurulmuş olması, hem kurtuluş ardından Cumhuriyet ardından da devrimlerin kazanımları bölgesinde ve Avrupa’nın bir çok ülkesinde diktatörlükler varken bizim ülkemizde parlamenter sistemin kurulması bize nefes aldırmıştır. Başta laiklik olmak üzere Cumhuriyetin tüm ilkeleri işletildiği sürece bizim için Cumhuriyet en önemli kazanım olarak kalacaktır. Atatürk’ün de en önem verdiği şey kazanımlara takılıp kalmak değil onları daha işlevsel hale getirmekti. Bundan sonra bize düşen de Cumhuriyet devrimlerini daha işlevsel hale getirip daha güncelleştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Gençliğinde bundan sonrasını üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum.  Tuncay Özkan Türk solu içerisinde tabandan gelen bir arkadaşımız. Solu ideolojik olarak özümsemiş, içselleştirmiş bir politikacı hem de Gazeteci. Aynı zamanda bu işte hapis yatmadan Gazeteci olunmaz derler ya oradaki görevlerini tamamlamış da bir isim. Acı bir durum ama maalesef Nazım Hikmet’ten beri aydınlarımız ne yazık ki hep cezalandırıldılar. Tuncay Özkan da o isimlerden birisi. Önemli ve dinamik bir politikacı. Cumhuriyet değerlerine bağlı bir politikacı. O nedenle böyle bir arkadaşımızı bugün Cumhuriyet bayramında konuşturduğumuz için HDF olarak gururluyuz” dedi.

munihinsesi.com / özel

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.