BİR MÜZİK ELÇİSİ: NÜKHET TAŞKIN

Yolu Münih’e düşmüş bir sanatçı Nükhet Taşkın. Küçük yaştan beri aldığı müzik eğitimini Almanlara öğretmeyi kendine misyon edinmiş. “Almanlara Türk müziğinin sadece düğünlerde duydukları müzikten ibaret olmadığını göstermeye çalışıyorum” diyen Nükhet Taşkın, Deniz Gezginci’nin sorularını yanıtladı. İşte o röportaj…

Deniz Gezginci: Müzik ile olan yolculuğunuz nasıl başladı ve nasıl devam etti? Nükhet Taşkın: Müzik ile olan ilişkim küçüklüğümden beri “Bu çocuğun kulağı var, bu çocuk şarkı söylemeyi seviyor” şeklinde başladı, öyle de devam etti.  İlk müzik eğitimime Ankara’da Türk Müziği Uzmanı ve Eğitmeni Muzaffer Şenduran klasik korosunda başladım.  Aynı zamanda Klasik Türk Müziği Bestecisi Saadettin Kaynağın öğrencisi ve Tasavvuf Musikisi Hocası Tahir Karagöz’ün öğrencisiyim. Eğitim sürecimde çok çaba sarfettim, hep öğrendim, senelerce emek verdim. İşin nazariyat ve teknik kısmını öğrendikten sonra bugün Türk Sanat Müziği, Türkü veya Yabancı Batı Müziği’ni çok doğru ve rahat bir şekilde okuyabildiğimi düşünüyorum. Ancak bunların hepsi uzun süreler çalışmanın sonucu ortaya çıktı.   Deniz Gezginci: Ve yolunuz Münih’e düştü. Burada ne tür çalışmalar içerisindesiniz? Nükhet Taşkın: Burada dört sene önce şan hocalığı yapmaya başladım ve ders verdiğim öğrencilerim var. Aynı zamanda iki ayrı koronun şefliğini yapıyorum. Onun dışında Lavinya adında bir müzik grubu kurduk. Grubumuzda Alman arkadaşlar, bir tane Türk ve bir tane de Makedonyalı çok yetenekli bir arkadaşımız var. Onların solistliğini yapıyorum. Lavinya için yaklaşık iki senedir Türkçe sözlü bir repertuar hazırladım. Burada bir nevi Almanlara Türkçe sözlü şarkılarımızı öğretiyorum. Bavaria Stüdyo ’da her hafta provalarımız oluyor. Bir Türkü grubunda hocalık yapıyorum. Yeni bir pop müziği grubu kurdum. Oraya da ilgi çok iyi. Çalışmaları çok seviyorlar ve çok hoş bir grup. Onlarla çalışıyorum. Buraya geldiğimde ilk olarak eğitmenliğimi ön plana çıkardım ama sonra baktım ki solistlik vasfım da var. İstanbul’da uzun süre iyi sanatçılara eşlik ettim. İyi yerlerde sahne aldım. Burada da solistlik yönümü değerlendirmek için bazı özel organizasyonlarda sahne alıyorum.   Deniz Gezginci: Verdiğiniz eğitimler neleri kapsıyor? Nükhet Taşkın: Temel müzik eğitimi, şan dersleri, nefes egzersizleri…  Bir şarkı nasıl doğru okunur, nerede nefes alınır, hangi tekniklere dikkat etmemiz gerekir?  Ses açma egzersizleri, nefesimizi doğru kullanma egzersizleri gibi çalışmalar yapıyoruz. Öğrencilerime ciddi ve teknik bir eğitim veriyorum. Deniz Gezginci: Almanlara Türk müziğini tanıtmak gibi zor bir misyon edinmişsiniz kendinize diyebilir miyiz? Nükhet Taşkın: Diyebiliriz. Amacım 15 sene müzik eğitimi almış biri olarak burada Almanlara Türk müziğinin sadece düğünlerde duydukları müzikten ibaret olmadığını, aslında ne kadar teknik ve anlamlı olduğunu göstermek. Bizim müziğimiz makamsal ve teknik açıdan kolay bir tür değil. Bir kültürün bir topluma duyurulmasında en önemli etkenlerden biri müzik. Bizim müziğimizi, bizim kültürümüzü duyurmak için çaba sarf ediyorum. Umuyorum ki bu çabalarım başarılı olur. Öyle bir inancım var. Deniz Gezginci: Almanlara Türkçe müzik eğitimi verme fikri nasıl ortaya çıktı? Nükhet Taşkın: Aslında bunun çok ilginç bir hikayesi var.  Öğretmen emeklisi Alman bir komşum var. “Sen ne zaman şarkı söylesen bütün işimi bırakıp seni dinliyor ve o şarkının tadını çıkarıyorum” dedi. Biliyorsunuz Almanlar böyle şeylere çok meraklıdır. Öncelikle müziğe olan ilgimin nerden geldiğini sordu. Daha sonra bu işin eğitimini aldığımı ve eğitimini verdiğimi öğrenince kendi torunu için özel ders istedi. O eğitimlerimiz üç buçuk dört sene sürdü. Sonra başka Alman öğrencilerim oldu. Daha sonra Alman öğrencileri, buraya eğitim için gelen Türk öğrencileri takip etti. Bu sayede birçok öğrenciye eğitim verme fırsatım oldu. Deniz Gezginci