CHP MÜNİH BİRLİĞİNDEN KOVULDUM

29.11.2015 - 15:36, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 1813+ kez okundu.
 

CHP MÜNİH BİRLİĞİNDEN KOVULDUM

Münihin Sesi köşe yazarlarından Deniz Gezginci'nin CHP MÜNİH BİRLİĞİNDEN KOVULDUM başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.
Hayatımda ilk defa  bir yerden kovuldum. Değişik bir hismiş doğrusu. Hele ki  kendi evinde hissettiği bir yerden kovulması daha fazla ağırına gidiyormuş insanın. Neyse girizgahı kısa tutarak konuya gireyim. Bugün CHP Münih Birliği CHP sevdalılarına bir kahvaltı düzenledi.  Başkan Sevgi  Fırat’a gönderdiğim mail ile kahvaltıya katılmak istediğimi belirttim. Eğer basına açık ise Gazeteci olarak,  değil ise bir CHP sevdalısı olarak gitmek istediğimi söyledim. Sohbet havasında geçen ortam Sevgi Hanım’ın oturduğum masaya gelmesi ile bir anda gerildi. Daha önceki yazımda CHP Münih Birliği’ne sorularım olduğunu, bu soruları yanıtlamak isteyip istemediğini nazik bir şekilde sorduğumda Sevgi Fırat’tan aldığım yanıt. - “Sizin amacınız nedir Deniz Bey ?” oldu. - “Halkın haber alma özgürlü…. ” diye cevap vermek istedim ki ne mümkün. Sözümü bile bitirmeme izin vermeyerek, Hiçbir etkinliğimize gelmiyorsunuz,  haberini yapmıyorsunuz. Sadece olumsuz haberler yapıyorsunuz. dediğinde; - Siz Münihin Sesi sitesini takip ediyor musunuz ? diye sordum. - “Hayır hiç vaktim olmuyor takip etmeye” diye yanıt verdi. Halbuki takip etseydi gidebildiğim haberlere gittiğimi, gidemediğim tüm etkinliklerin haberini duyurmak için CHP Münih Birliği’nin sosyal medyasında ki haberlere siteden yer verdiğimi görecekti. Ancak Sevgi Hanım beni şok eden bir şey daha söyledi; - “Facebook sayfamızdaki fotoğrafları kullanarak suç işlediğinizin farkında mısınız ?” Düşünebiliyor musunuz demokrasiyi savunan, basın özgürlüğünü savunan ve bunun için bas bas bağıran bir parti benim facebookta ki fotoğraflarını izinsiz kullanmama takmış. Neyse gelelim kovulma hadisesine. Masaya kaba, saba konuşan biri geldi. Hiddetliydi. Daha sonra kendisinin CHP’nin Disiplin Kurulu Başkanı Aziz Yamak olduğunu öğrendim. (Eğer CHP Münih Birliği disiplini sağlamak için bu zat-ı muhteremden medet umuyorsa vay haline!) - “İki saattir konuştuklarınızı dinliyorum” diyerek bana bağırmaya başladı.  Başkan Sevgi Fırat’ın sandalyeden kalkıp gitmesi üzerine ise bana dönüp; - “Sen ne bekliyorsun kardeşim bak başkanımız gitti” dedi. -Bende “Yani benim de mi gitmem gerekiyor” diye sorduğumda alaycı bir tavırla - “Eee yani” cevabını aldım. Yani bu kovulduğum anlamına mı geliyor ? diye sordum (Ki daha önce hiçbir yerden kovulmadığım için bunu bilmediğimden sordum) - Ne yani Polis mi çağıralım? diye yanıt verdi. Anlayacağınız CHP Münih Birliği’nden kovulmuş oldum. Şimdi ben bu işin peşini tabii ki de bırakmayacağım. Her gün basına özgürlükten, demokrasiden yana olduğunu belirten Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na Avrupa’nın göbeğinde bir Gazetecinin hem de kendi partisinin bürosundan nasıl kovulduğunu anlatacağım. Bu olayı Türk medyasına taşıyacağım ve cevaplarını arayacağım. Bundan sonra ki sorularım CHP Münih Birliği Başkanı Sevgi Fırat’a olmayacak. (Ne yazık ki ben bugün kendisinin koltuğunu korumak uğruna ne kadar çirkinleşebildiğine şahit oldum)  Bundan sonra ki sorularım Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na olacak.   Son sözüm de Münih’te yaşayan CHP sevdalılarına. Türkiye’de haksızlığa uğrayan, hapislere atılan gazetecilere ah vah ediyorsunuz elinizden bir şey gelmiyor ya. Münih’te hem de CHP’de bir Gazeteciyi doğruyu yazıyor ve eleştiriyor diye bugün partisinin bürosundan kovdular. Hatta polis eşliğinde kovmak istediler. Bilginiz olsun istedim. Deniz GEZGİNCİ deniz@munihinsesi.com Twitter: @denizgezginci
Münihin Sesi köşe yazarlarından Deniz Gezginci'nin CHP MÜNİH BİRLİĞİNDEN KOVULDUM başlıklı yazısına haberin devamından ulaşabilirsiniz.

Hayatımda ilk defa  bir yerden kovuldum. Değişik bir hismiş doğrusu. Hele ki  kendi evinde hissettiği bir yerden kovulması daha fazla ağırına gidiyormuş insanın.

Neyse girizgahı kısa tutarak konuya gireyim. Bugün CHP Münih Birliği CHP sevdalılarına bir kahvaltı düzenledi.  Başkan Sevgi  Fırat’a gönderdiğim mail ile kahvaltıya katılmak istediğimi belirttim. Eğer basına açık ise Gazeteci olarak,  değil ise bir CHP sevdalısı olarak gitmek istediğimi söyledim.

Sohbet havasında geçen ortam Sevgi Hanım’ın oturduğum masaya gelmesi ile bir anda gerildi. Daha önceki yazımda CHP Münih Birliği’ne sorularım olduğunu, bu soruları yanıtlamak isteyip istemediğini nazik bir şekilde sorduğumda Sevgi Fırat’tan aldığım yanıt.

- “Sizin amacınız nedir Deniz Bey ?” oldu.

- “Halkın haber alma özgürlü…. ” diye cevap vermek istedim ki ne mümkün. Sözümü bile bitirmeme izin vermeyerek,

Hiçbir etkinliğimize gelmiyorsunuz,  haberini yapmıyorsunuz. Sadece olumsuz haberler yapıyorsunuz. dediğinde;

- Siz Münihin Sesi sitesini takip ediyor musunuz ? diye sordum.

- “Hayır hiç vaktim olmuyor takip etmeye” diye yanıt verdi.

Halbuki takip etseydi gidebildiğim haberlere gittiğimi, gidemediğim tüm etkinliklerin haberini duyurmak için CHP Münih Birliği’nin sosyal medyasında ki haberlere siteden yer verdiğimi görecekti. Ancak Sevgi Hanım beni şok eden bir şey daha söyledi;

- “Facebook sayfamızdaki fotoğrafları kullanarak suç işlediğinizin farkında mısınız ?”

Düşünebiliyor musunuz demokrasiyi savunan, basın özgürlüğünü savunan ve bunun için bas bas bağıran bir parti benim facebookta ki fotoğraflarını izinsiz kullanmama takmış.

Neyse gelelim kovulma hadisesine. Masaya kaba, saba konuşan biri geldi. Hiddetliydi. Daha sonra kendisinin CHP’nin Disiplin Kurulu Başkanı Aziz Yamak olduğunu öğrendim. (Eğer CHP Münih Birliği disiplini sağlamak için bu zat-ı muhteremden medet umuyorsa vay haline!)

- “İki saattir konuştuklarınızı dinliyorum” diyerek bana bağırmaya başladı.  Başkan Sevgi Fırat’ın sandalyeden kalkıp gitmesi üzerine ise bana dönüp;

- “Sen ne bekliyorsun kardeşim bak başkanımız gitti” dedi.

-Bende “Yani benim de mi gitmem gerekiyor” diye sorduğumda alaycı bir tavırla

- “Eee yani” cevabını aldım.

Yani bu kovulduğum anlamına mı geliyor ? diye sordum (Ki daha önce hiçbir yerden kovulmadığım için bunu bilmediğimden sordum)

- Ne yani Polis mi çağıralım? diye yanıt verdi.

Anlayacağınız CHP Münih Birliği’nden kovulmuş oldum. Şimdi ben bu işin peşini tabii ki de bırakmayacağım. Her gün basına özgürlükten, demokrasiden yana olduğunu belirten Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na Avrupa’nın göbeğinde bir Gazetecinin hem de kendi partisinin bürosundan nasıl kovulduğunu anlatacağım. Bu olayı Türk medyasına taşıyacağım ve cevaplarını arayacağım.

Bundan sonra ki sorularım CHP Münih Birliği Başkanı Sevgi Fırat’a olmayacak. (Ne yazık ki ben bugün kendisinin koltuğunu korumak uğruna ne kadar çirkinleşebildiğine şahit oldum)  Bundan sonra ki sorularım Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na olacak.  

Son sözüm de Münih’te yaşayan CHP sevdalılarına. Türkiye’de haksızlığa uğrayan, hapislere atılan gazetecilere ah vah ediyorsunuz elinizden bir şey gelmiyor ya. Münih’te hem de CHP’de bir Gazeteciyi doğruyu yazıyor ve eleştiriyor diye bugün partisinin bürosundan kovdular. Hatta polis eşliğinde kovmak istediler. Bilginiz olsun istedim.

Deniz GEZGİNCİ
deniz@munihinsesi.com
Twitter: @denizgezginci

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.