FUTBOLDA KALECİLİKTEN THAİ BOX'TA ALMANYA İKİNCİLİĞİNE

Röportajlar 16.05.2019 - 07:20, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 2998+ kez okundu.
 

FUTBOLDA KALECİLİKTEN THAİ BOX'TA ALMANYA İKİNCİLİĞİNE

Almanya'nın Augsburg şehrinde doğan Nazım Küçükkaya beş yaşında futbola başladı. Babası futbolcu olmasını istiyordu ama onun içinde her zaman Thai Box hayali yatıyordu. Uzun yıllar futbol oynayan, Türkiye'nin önde gelen kulüplerinin kalesini koruyon Küçükkaya, futbol tutkusunun ardından tutkularından vazgeçmedi ve iki sene önce en büyük hayali olan Thai Box'a başladı. Thai Box'ta kısa sürede başarı yakalayan Nazım, Almanya ikincisi oldu. İşte Nazım Küçükkaya'nın futbolda kalecilikten başlayan, Thai Box'ta Almanya ikinciliğine uzanan öyküsü.
- Nazım Kısaca seni tanıyabilir miyiz ?   Nazım Küçükkaya: Almanya'nın Augsburg şehrinde doğdum. Giresunluyum. Futbola beş yaşında başladım. Çocukluğumda babam beni soğuk, sıcak, yaz, kış demeden futbol maçlarına götürürdü. Fanatik Fenerbahçe taraftarıyım. O zamanlar Rüştü Rençber, Engin İpekoğlu gibi isimler Fenerbahçe de oynuyordu ve ben de onlara özeniyordum. Babam da her zaman “futbolcu ol bizim de hayatımızı kurtar” derdi. Futbola ailemin desteği ile başladım.   - Futbolculuk serüveninde neler yaşadın ?   Nazım Küçükkaya: 15 yaşında gurbete çıkıp Yimpaş Yozgatspor'un PAF takımında oynadım. O zamanlar Yozgatspor birinci lig de yer alıyordu. Türkiye'ye çok genç yaşımda gittiğim için burada ki okulumu ve mesleğimi bırakmak zorunda kaldım. Yimpaş Yozgatspor, Ankara Şekerspor, Gebzespor, Ankaragücü gibi takımlarda kalecilik yaptım.  Örneğin 2007-2009 yılları arasında Ankaragücü'nün üçüncü kalecisiydim. Hakan Kutlu ve Hikmet Karaman gibi tecrübeli Teknik Direktörler ile çalışma fırsatım oldu.   - Almanya'dan giden gurbetçi bir futbolcu olarak Türkiye'de zorlandın mı ?   Nazım Küçükkaya: Hayatımda ilk defa ailemden uzaklaşıp gurbete çıkmıştım. O zamanlar çocuk denecek yaşta, 15 yaşındaydım. Altyapıda oynadığım için Türkiye'de ki her altyapı futbolcusunda olduğu gibi ben de çok zorlandım. Hem futbol oynuyor hem de eğitimimi tamamlamaya çalışıyordum. Liseyi orada okudum ve açıktan bitirdim. Türkiye'de İyi ve kötü günlerim oldu. Asker gibi yaşıyor, tesislerde kalıyordum. Altı sene Türkiye'de kaldım.    - Türkiye'nin ardından yeniden Almanya'ya geldin. Burada hangi kulüplerde oynadın ?   Nazım Küçükkaya: Almanya'ya geri döndükten sonra burada mesleğimi yaptım. Regionalliga (dördüncü lig) ve beşinci lig de oynadım. En son Münih'in en köklü Türk kulüplerinden olan o zamanlar Landesliga da yer alan Türkgücü Ataspor da oynadım.    - Gelelim Thai Box serüvenine. Futboldan sonra Thai Box sporuna geçişin nasıl oldu ?   Nazım Küçükkaya: 15 sene futbol oynadım ama Thai Box'a benim her zaman bir ilgim ve yeteneğim vardı. Beş altı yaşında babam beni antrenmanlara götürürdü. Yıllarca futbol oynadım ama hayalimde hep Thai box vardı. Ancak ailem bu spor dalını tehlikeli zannettikleri için karşı çıkıyorlardı. Futbolculuğumun son yıllarında haftada iki kere Thai Box antrenmanlarına geliyordum ancak ringlere çıkmıyordum. İki yıldır bu spor dalı ile profesyonel olarak uğraşıyorum.    - Thai Box ailenin korktuğu kadar tehlikeli bir spor mu ?     Nazım Küçükkaya: Aksine Thai Box ile uğraştıkça öğrendim ki bu spor insanın içini rahatlatıyor. Özel hayatını daha sakin, daha rahat yaşamasını sağlıyor. Ben bu spor sayesinde efendi olmayı, arkadaşlarıma ve aileme karşı daha saygılı olmayı, sinirlerimi kontrol etmeyi öğrendim. Özellikle şiddete meyilli olan genç arkadaşlarıma bu sporu tavsiye ederim. Görecekler ki hayatları daha sakin bir duruma gelecek.    - Almanya'da Türk sporcu olarak başarılı olmak zor mu?    Nazım Küçükkaya: Özellikle Bayern bölgesinde futbolda Türklere çok şans tanımıyorlar, önünü kapatıyorlar. Ben bunu canlı olarak yaşadım. Mesela bir arkadaşım on iki sene Bayern Münih'te oynadı tam profesyonel takıma çıkacaktı ki hemen önünü kestiler. Burada yani Bayern bölgesinde Türk olarak futbolcu olmak çok zor. Dortmund ya da Hannover tarafında Türkleri daha çok seviyorlar, daha çok tutuyorlar. Mesut Özil gibi, Nuri Şahin gibi isim yapmış futbolcular hep o taraflardan çıktı. Thai Box'ta böyle bir zorluk yaşadığımı söyleyemem.    - Thai Box'ta bugüne kadar hangi başarıları elde ettin ? Bundan sonraki hedeflerin nelerdir ? Nazım Küçükkaya: Geçen senenin Kasım ayında Almanya ikincisi oldum. Bu Pazar günü yani 19 Mayıs tarihinde Stuttgart'ta kafeste dövüşeceğim. 15 Ekim de İrlanda da dünya şampiyonluğu maçım var. Hedefim orada birinci olup dünya şampiyonu olmak. Dünya şampiyonu olursam hedefime ulaşmış olacağım ve bu spor dalında önümde ki kapılar daha çok açılıyor olacak.    - Hangi kulüp adına müsabakalara katılıyorsun ve seni takip etmek isteyenler nereden takip edebilirler ?   NazımKüçükkaya: Alman kulübü olan SCS München Sendling adına yarışıyorum. Biz burada bir aile gibiyiz. Beni yetiştiren hocam Günter Scheller'e çok şey borçluyum. Çok iyi bir hoca olmasının yanı sıra çok efendi bir insan. Ondan bir senelik kısa sürede çok şey öğrendim. Onun sayesinde Almanya ikincisi oldum. Hedefim daha çok çalışıp daha iyi yerlere gelebilmek. Thai Box'ta isim yapıp Türklerin de bu sporda var olduğunu kanıtlamak istiyorum. Maçlara Türk bayrağı ile çıkıyorum. İsterim ki vatandaşlarımız beni desteklesinler, maçlarıma gelsinler. Beni desteklemek isteyenler maç programlarımı sosyal medyadaki hesaplarımdan ve kulübümüzün sosyal medya hesaplarından takip edebilirler.    Röportaj: Deniz Gezginci
Almanya'nın Augsburg şehrinde doğan Nazım Küçükkaya beş yaşında futbola başladı. Babası futbolcu olmasını istiyordu ama onun içinde her zaman Thai Box hayali yatıyordu. Uzun yıllar futbol oynayan, Türkiye'nin önde gelen kulüplerinin kalesini koruyon Küçükkaya, futbol tutkusunun ardından tutkularından vazgeçmedi ve iki sene önce en büyük hayali olan Thai Box'a başladı. Thai Box'ta kısa sürede başarı yakalayan Nazım, Almanya ikincisi oldu. İşte Nazım Küçükkaya'nın futbolda kalecilikten başlayan, Thai Box'ta Almanya ikinciliğine uzanan öyküsü.

- Nazım Kısaca seni tanıyabilir miyiz ?

 

Nazım Küçükkaya: Almanya'nın Augsburg şehrinde doğdum. Giresunluyum. Futbola beş yaşında başladım. Çocukluğumda babam beni soğuk, sıcak, yaz, kış demeden futbol maçlarına götürürdü. Fanatik Fenerbahçe taraftarıyım. O zamanlar Rüştü Rençber, Engin İpekoğlu gibi isimler Fenerbahçe de oynuyordu ve ben de onlara özeniyordum. Babam da her zaman “futbolcu ol bizim de hayatımızı kurtar” derdi. Futbola ailemin desteği ile başladım.

 

- Futbolculuk serüveninde neler yaşadın ?

 

Nazım Küçükkaya: 15 yaşında gurbete çıkıp Yimpaş Yozgatspor'un PAF takımında oynadım. O zamanlar Yozgatspor birinci lig de yer alıyordu. Türkiye'ye çok genç yaşımda gittiğim için burada ki okulumu ve mesleğimi bırakmak zorunda kaldım. Yimpaş Yozgatspor, Ankara Şekerspor, Gebzespor, Ankaragücü gibi takımlarda kalecilik yaptım. 

Örneğin 2007-2009 yılları arasında Ankaragücü'nün üçüncü kalecisiydim. Hakan Kutlu ve Hikmet Karaman gibi tecrübeli Teknik Direktörler ile çalışma fırsatım oldu.

 

- Almanya'dan giden gurbetçi bir futbolcu olarak Türkiye'de zorlandın mı ?

 

Nazım Küçükkaya: Hayatımda ilk defa ailemden uzaklaşıp gurbete çıkmıştım. O zamanlar çocuk denecek yaşta, 15 yaşındaydım. Altyapıda oynadığım için Türkiye'de ki her altyapı futbolcusunda olduğu gibi ben de çok zorlandım. Hem futbol oynuyor hem de eğitimimi tamamlamaya çalışıyordum. Liseyi orada okudum ve açıktan bitirdim. Türkiye'de İyi ve kötü günlerim oldu. Asker gibi yaşıyor, tesislerde kalıyordum. Altı sene Türkiye'de kaldım. 

 

- Türkiye'nin ardından yeniden Almanya'ya geldin. Burada hangi kulüplerde oynadın ?

 

Nazım Küçükkaya: Almanya'ya geri döndükten sonra burada mesleğimi yaptım. Regionalliga (dördüncü lig) ve beşinci lig de oynadım. En son Münih'in en köklü Türk kulüplerinden olan o zamanlar Landesliga da yer alan Türkgücü Ataspor da oynadım. 

 

- Gelelim Thai Box serüvenine. Futboldan sonra Thai Box sporuna geçişin nasıl oldu ?

 

Nazım Küçükkaya: 15 sene futbol oynadım ama Thai Box'a benim her zaman bir ilgim ve yeteneğim vardı. Beş altı yaşında babam beni antrenmanlara götürürdü. Yıllarca futbol oynadım ama hayalimde hep Thai box vardı. Ancak ailem bu spor dalını tehlikeli zannettikleri için karşı çıkıyorlardı. Futbolculuğumun son yıllarında haftada iki kere Thai Box antrenmanlarına geliyordum ancak ringlere çıkmıyordum. İki yıldır bu spor dalı ile profesyonel olarak uğraşıyorum. 

 

- Thai Box ailenin korktuğu kadar tehlikeli bir spor mu ?

 

 

Nazım Küçükkaya: Aksine Thai Box ile uğraştıkça öğrendim ki bu spor insanın içini rahatlatıyor. Özel hayatını daha sakin, daha rahat yaşamasını sağlıyor. Ben bu spor sayesinde efendi olmayı, arkadaşlarıma ve aileme karşı daha saygılı olmayı, sinirlerimi kontrol etmeyi öğrendim. Özellikle şiddete meyilli olan genç arkadaşlarıma bu sporu tavsiye ederim. Görecekler ki hayatları daha sakin bir duruma gelecek. 

 

- Almanya'da Türk sporcu olarak başarılı olmak zor mu? 

 

Nazım Küçükkaya: Özellikle Bayern bölgesinde futbolda Türklere çok şans tanımıyorlar, önünü kapatıyorlar. Ben bunu canlı olarak yaşadım. Mesela bir arkadaşım on iki sene Bayern Münih'te oynadı tam profesyonel takıma çıkacaktı ki hemen önünü kestiler. Burada yani Bayern bölgesinde Türk olarak futbolcu olmak çok zor. Dortmund ya da Hannover tarafında Türkleri daha çok seviyorlar, daha çok tutuyorlar. Mesut Özil gibi, Nuri Şahin gibi isim yapmış futbolcular hep o taraflardan çıktı. Thai Box'ta böyle bir zorluk yaşadığımı söyleyemem. 

 

- Thai Box'ta bugüne kadar hangi başarıları elde ettin ? Bundan sonraki hedeflerin nelerdir ?


Nazım Küçükkaya: Geçen senenin Kasım ayında Almanya ikincisi oldum. Bu Pazar günü yani 19 Mayıs tarihinde Stuttgart'ta kafeste dövüşeceğim. 15 Ekim de İrlanda da dünya şampiyonluğu maçım var. Hedefim orada birinci olup dünya şampiyonu olmak. Dünya şampiyonu olursam hedefime ulaşmış olacağım ve bu spor dalında önümde ki kapılar daha çok açılıyor olacak. 

 

- Hangi kulüp adına müsabakalara katılıyorsun ve seni takip etmek isteyenler nereden takip edebilirler ?

 

NazımKüçükkaya: Alman kulübü olan SCS München Sendling adına yarışıyorum. Biz burada bir aile gibiyiz. Beni yetiştiren hocam Günter Scheller'e çok şey borçluyum. Çok iyi bir hoca olmasının yanı sıra çok efendi bir insan. Ondan bir senelik kısa sürede çok şey öğrendim. Onun sayesinde Almanya ikincisi oldum. Hedefim daha çok çalışıp daha iyi yerlere gelebilmek. Thai Box'ta isim yapıp Türklerin de bu sporda var olduğunu kanıtlamak istiyorum. Maçlara Türk bayrağı ile çıkıyorum. İsterim ki vatandaşlarımız beni desteklesinler, maçlarıma gelsinler. Beni desteklemek isteyenler maç programlarımı sosyal medyadaki hesaplarımdan ve kulübümüzün sosyal medya hesaplarından takip edebilirler. 

 

Röportaj: Deniz Gezginci

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.