GENÇLERLE ATATÜRK'Ü KONUŞTUK

Farklı Sesler 24.06.2018 - 19:54, Güncelleme: 01.12.2021 - 20:21 3110+ kez okundu.
 

GENÇLERLE ATATÜRK'Ü KONUŞTUK

Farklı Sesler Programı’nda 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısı ile mikrofonu gençlere bıraktık.
Atatürk Cumhuriyeti gençlere emanet etti. Gençliğe hitabesinde “Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir” dedi. Görkem Şahin ve Fatma Uçar’da  Münih’te doğup, büyüyen, buradaki okullarda öğrenimlerini sürdüren Atatürk ilke ve inkılaplarına son derece bağlı pırıl pırıl gençler. Şu anda THD Münih Gençlik Kolları’nda faaliyetlerini sürdürüyorlar.  Farklı Sesler Programı’nda 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısı ile mikrofonu gençlere bıraktık. Gençlerle keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.     Deniz GEZGİNCİ: Kısaca sizi tanıyabilir miyim ? Görkem ŞAHİN: 1984 Münih doğumluyum. Bio Informatik bölümünde öğrenimimi sürdürüyorum. Türk Halk Derneği Gençlik Kolları’nda ve SPD’de üyeliğim bulunuyor. Fatma UÇAR: 1988 Münih doğumluyum. Bau Engineer bölümünü bitirdim. Türk Halk Derneği Gençlik Kolları’nda çalışmalarda bulunuyorum. Deniz GEZGİNCİ: 19 Mayıs Gençlik bayramı sizin için ne ifade ediyor ? Fatma UÇAR: 19 Mayıs öncelikle bana Atatürk’ü ifade ediyor. 19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk Samsun’a çıktı ve kurtuluş savaşını başlattı. Bu savaş özgür ve bağımsız bir devletin kuruluş mücadelesinin ilk adımıydı. Atatürk bu önemli günü kendisine doğum günü olarak belirledi. Her zaman değer verdiği ve bunu söylemlerinde belirttiği gençlere bu önemli günü armağan etti. Görkem ŞAHİN: Atatürk gençlere her zaman çok önem verdi. 19 Mayıs’ı sadece doğum günü olarak ilan etmedi bu günü bütün gençlere armağan etti. Kurtuluş savaşı bu olayla başladı. Savaş tabii ki iyi bir şey değil ama benim için “kurtuluş” sözcüğü daha büyük anlam ifade ediyor. Özgürlük çok önemli olduğu için bunun mücadelesini vermek de bir o kadar önemli. Deniz GEZGİNCİ: Atatürk’ü üç kelime ile ifade edecek olsaydınız bu üç kelime ne olurdu ? Fatma UÇAR: Çağdaşlık, ileri görüşlü olmak, özgür ve bağımsız bir birey olabilmek. Eşitlik ve kadın hakları. Atatürk’ün kadınlara tanınan hakların öncüsü olması benim için çok önemli. Görkem ŞAHİN: Mustafa Kemal Atatürk bizim için çok büyük bir lider. Birkaç cümleyle anlatılmaz. Ama üç cümleyle özetlemek gerekirse Çağdaş, demokratik, eşitliğe önem veren büyük bir lider.   Deniz GEZGİNCİ: Münih’te doğdunuz burada büyüdünüz. Sizin gibi burada doğup büyüyen gençlerin çoğu bu tür işlerle uğraşmazken siz neden  Türkiye ile yakından ilgileniyorsunuz ? Fatma UÇAR: Maalesef burada ki genç arkadaşlarımız çok fazla Türkiye ile ve Türk siyaseti ile ilgili değiller. Biz çocukluğumuzdan beri yaz tatillerimizi hep Türkiye’de geçirdik. Türkiye ile bağımız hiç kopmadı. Ailemin de yarısı orada yaşıyor ve oradaki sorunları birebir yaşıyorlar. O nedenle Türkiye ile ilgili haberleri yakından takip ediyorum. Biz burada gayet rahat yaşıyoruz ama onların sorunları da beni ilgilendiriyor. Görkem ŞAHİN: Babamın her zaman dediği bir şey var; “Sosyal demokrasi sadece bir ülkeye bağlı değil tüm dünyada geçerlidir” O nedenle sosyal demokrasi ilkelerini sadece Almanya’da desteklemem gerekmiyor. Almanya’dan çıkıp başka bir ülkeye gittiğimde başka bir siyasal görüşüm olmuyor. Ben de küçüklüğümden beri en az bir ayımı Türkiye’de geçirdim. Orada yaşayan akrabalarımın, arkadaşlarımın sorunlarını dinledikten sonra çok baskı altında olduklarını öğrendim. Artık Türkiye’ye gittiğim zaman bende o değişikliği hmeye başladım. O nedenle hem kendim için hem de her bireyin hayatı önemli olduğu için bu konularla ilgileniyorum.   Deniz GEZGİNCİ: Babalarınız da siyasetin içerisinde ve bu yolda çalışmaları var.  Onlardan etkilendiniz mi ? Fatma UÇAR: Kesinlikle etkilendim. Kız çocuğuyum biraz babaya da düşkünlük var. Tabii ki anneme de düşkünüm. Etkilenme oldu çünkü babam yıllardır siyasetle ilgileniyor, etkinliklere katılıyor. Onun ilgilendiği alanlara da ilgi duymaya ve onunla birlikte etkinliklere katılmaya  başladım. Bundan dolayı etkilendiğim doğrudur. Görkem ŞAHİN: Aynı şekilde bende babamla birlikte etkinliklere katılarak Türk siyasetine daha çok ilgi duymaya başladım. Etkinlikleri de çoğunlukla babam düzenlediği için biz de orada bulunuyoruz. İlk başlarda Türkçemin çok iyi olmamasından dolayı konuşulanları pek anlamıyordum. Daha sonra Türkçem de ilerledikçe etkinliklere daha çok ilgi duymaya başladım. Zorla olan bir şey değildi. İlgimi çekmeye başladı. Sinemaya gideceğime etkinliğe gitmeyi tercih ettim. Bu tür etkinliklerde yer almak hoşuma gidiyor.  Deniz GEZGİNCİ: THD Münih Gençlik Kolları’ndaki çalışmalarınız hakkında bilgiler verebilir misiniz ? Görkem ŞAHİN: Türk Halk Derneği Gençlik Kolları’nı kurmakta ki amacımız gençlere ulaşmaktı. Siyaseti okuyarak, öğrenerek, araştırarak, kültürel değerlere sahip çıkabilmek için böyle bir çaba göstermiştik. Yaptığımız çalışmalara gelince müze gezileri yapıyoruz, kitap söyleşilerine gidiyoruz. Münihin Sesi haber portalında ayda bir yazılarımız yayınlanıyor. Fatma UÇAR: Kültürel faaliyetler yapmak, tiyatroya gitmek, sanatla ilgilenmek. Bunun için gençlere ulaşmaya çalışıyoruz. Ulaşıyoruz da ama maalesef çok ilgisiz kalıyorlar. Deniz GEZGİNCİ: Size ulaşmak isteyen gençler hangi kanallardan ulaşabilirler ? Görkem ŞAHİN: Sosyal medyadan Türkiye Halk Derneği Münih Gençlik Kolu sayfasından bize ulaşabilirler. Deniz GEZGİNCİ: Türkiye’de ki sosyal ve siyasal gelişmelere de duyarsız kalmıyorsunuz. Cinayete kurban giden Özgecan’ın ailesine ve hapse atılan gazeteci Can Dündar’a mektup göndermiştiniz. Bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz ? Fatma UÇAR: Özgecan bizim gibi bir gençti. Evine giderken çok acı bir şekilde öldürüldü. Türkiye’de ciddi toplumsal bir sorun olan bir durumu tekrar gözler önüne serdi. Kadın olmanın zorluklarını, istediğin bir  saatte istediğin yerde bulunmanın zorluklarını tekrar Türkiye’nin gündemine getirdi. Biz de ailesinin acısına bir nebze de olsa destek olmak istedik. O nedenle ailesine kendi düşüncelerimizin yer aldığı bir defter gönderdik. Görkem ŞAHİN: CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar ile Özgecan’ın ailesine defter gönderdik. Özgecan da bizim gibi genç bir kızdı. Tabii ki insan bu durumda daha çok etkileniyor. Ailesinin o acıyla yaşaması çok zor. Onlara bir destek vermemiz gerekiyordu. Avrupa’da ki gençlerden destek almaları belki biraz daha farklı olur diye düşündük. Birkaç saniye olsun ailesinde bir tebessüm yaratabildiysek ne mutlu bize. O yüzden benim için çok önemliydi. Özgecan’da hayatta olsaydı böyle olmasını isterdi. Deniz GEZGİNCİ: CHP Münih Birliği Gençlik Kollarında görev aldınız oradan ayrılmanızın nedeni neydi ? Fatma UÇAR: İlk önce CHP Münih Birliği’nden haberdar olduk ve CHP’li olduğumuz için toplantılarına gitmeye karar verdik. Orada CHP Münih Birliği Gençlik Kolunu kurduk. Etkinlikler düzenlemeye çalıştık ama yönetimdeki bazı şahıslar tarafından sürekli engellemelere maruz kalıyorduk. Bu sorunlar da git gide büyümeye başladı. Örneğin 07 Haziran seçimlerinde aktif olarak çalıştık. Kasım ayındaki seçimlerde görev listesinden dışlandığımızı gördük. Bu bize karşı kasıtlı yapıldı. Yönetimdeki bazı kişiler tarafından bir gruplaşma var. O nedenle bu haksızlığa karşı durmak için oradan ayrılmak zorunda kaldık. Orada yerimizin olmadığını düşündük. Görkem ŞAHİN: Bizden önce bazı gençlerinde ayrıldığını duymuştuk. Çünkü orada gençlerle ilgili çalışmalar maalesef yapılmıyor. Sadece gençlerle ilgili değil siyasi içeriği olmayan kahvaltı muhabbetleri oluyordu. Çalışma yapıyoruz dedikleri şeyler benim için çalışma değildi. Seminer veriyoruz diyorlardı ama bir broşür dağıtıp eve gönderiliyorduk. Sonra bize seçimlerde çalışın diyorlardı. Tabii ki seçimlerde çalışmamız için bize birilerinin  bir şeyler anlatması gerekiyordu. Orada epey bir hayal kırıklığına uğradık. Oradaki zihniyet değişene kadar da fazla katkıda bulunamayacağız. Deniz GEZGİNCİ munihinsesi.com / özel 
Farklı Sesler Programı’nda 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısı ile mikrofonu gençlere bıraktık.

Atatürk Cumhuriyeti gençlere emanet etti. Gençliğe hitabesinde “Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir” dedi. Görkem Şahin ve Fatma Uçar’da  Münih’te doğup, büyüyen, buradaki okullarda öğrenimlerini sürdüren Atatürk ilke ve inkılaplarına son derece bağlı pırıl pırıl gençler. Şu anda THD Münih Gençlik Kolları’nda faaliyetlerini sürdürüyorlar.  Farklı Sesler Programı’nda 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısı ile mikrofonu gençlere bıraktık. Gençlerle keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.  

 

Deniz GEZGİNCİ: Kısaca sizi tanıyabilir miyim ?

Görkem ŞAHİN: 1984 Münih doğumluyum. Bio Informatik bölümünde öğrenimimi sürdürüyorum. Türk Halk Derneği Gençlik Kolları’nda ve SPD’de üyeliğim bulunuyor.

Fatma UÇAR: 1988 Münih doğumluyum. Bau Engineer bölümünü bitirdim. Türk Halk Derneği Gençlik Kolları’nda çalışmalarda bulunuyorum.


Deniz GEZGİNCİ: 19 Mayıs Gençlik bayramı sizin için ne ifade ediyor ?

Fatma UÇAR: 19 Mayıs öncelikle bana Atatürk’ü ifade ediyor. 19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk Samsun’a çıktı ve kurtuluş savaşını başlattı. Bu savaş özgür ve bağımsız bir devletin kuruluş mücadelesinin ilk adımıydı. Atatürk bu önemli günü kendisine doğum günü olarak belirledi. Her zaman değer verdiği ve bunu söylemlerinde belirttiği gençlere bu önemli günü armağan etti.

Görkem ŞAHİN: Atatürk gençlere her zaman çok önem verdi. 19 Mayıs’ı sadece doğum günü olarak ilan etmedi bu günü bütün gençlere armağan etti. Kurtuluş savaşı bu olayla başladı. Savaş tabii ki iyi bir şey değil ama benim için “kurtuluş” sözcüğü daha büyük anlam ifade ediyor. Özgürlük çok önemli olduğu için bunun mücadelesini vermek de bir o kadar önemli.

Deniz GEZGİNCİ: Atatürk’ü üç kelime ile ifade edecek olsaydınız bu üç kelime ne olurdu ?

Fatma UÇAR: Çağdaşlık, ileri görüşlü olmak, özgür ve bağımsız bir birey olabilmek. Eşitlik ve kadın hakları. Atatürk’ün kadınlara tanınan hakların öncüsü olması benim için çok önemli.


Görkem ŞAHİN: Mustafa Kemal Atatürk bizim için çok büyük bir lider. Birkaç cümleyle anlatılmaz. Ama üç cümleyle özetlemek gerekirse Çağdaş, demokratik, eşitliğe önem veren büyük bir lider.

 

Deniz GEZGİNCİ: Münih’te doğdunuz burada büyüdünüz. Sizin gibi burada doğup büyüyen gençlerin çoğu bu tür işlerle uğraşmazken siz neden  Türkiye ile yakından ilgileniyorsunuz ?

Fatma UÇAR: Maalesef burada ki genç arkadaşlarımız çok fazla Türkiye ile ve Türk siyaseti ile ilgili değiller. Biz çocukluğumuzdan beri yaz tatillerimizi hep Türkiye’de geçirdik. Türkiye ile bağımız hiç kopmadı. Ailemin de yarısı orada yaşıyor ve oradaki sorunları birebir yaşıyorlar. O nedenle Türkiye ile ilgili haberleri yakından takip ediyorum. Biz burada gayet rahat yaşıyoruz ama onların sorunları da beni ilgilendiriyor.


Görkem ŞAHİN: Babamın her zaman dediği bir şey var; “Sosyal demokrasi sadece bir ülkeye bağlı değil tüm dünyada geçerlidir” O nedenle sosyal demokrasi ilkelerini sadece Almanya’da desteklemem gerekmiyor. Almanya’dan çıkıp başka bir ülkeye gittiğimde başka bir siyasal görüşüm olmuyor. Ben de küçüklüğümden beri en az bir ayımı Türkiye’de geçirdim. Orada yaşayan akrabalarımın, arkadaşlarımın sorunlarını dinledikten sonra çok baskı altında olduklarını öğrendim. Artık Türkiye’ye gittiğim zaman bende o değişikliği hmeye başladım. O nedenle hem kendim için hem de her bireyin hayatı önemli olduğu için bu konularla ilgileniyorum.  


Deniz GEZGİNCİ: Babalarınız da siyasetin içerisinde ve bu yolda çalışmaları var.  Onlardan etkilendiniz mi ?

Fatma UÇAR: Kesinlikle etkilendim. Kız çocuğuyum biraz babaya da düşkünlük var. Tabii ki anneme de düşkünüm. Etkilenme oldu çünkü babam yıllardır siyasetle ilgileniyor, etkinliklere katılıyor. Onun ilgilendiği alanlara da ilgi duymaya ve onunla birlikte etkinliklere katılmaya  başladım. Bundan dolayı etkilendiğim doğrudur.

Görkem ŞAHİN: Aynı şekilde bende babamla birlikte etkinliklere katılarak Türk siyasetine daha çok ilgi duymaya başladım. Etkinlikleri de çoğunlukla babam düzenlediği için biz de orada bulunuyoruz. İlk başlarda Türkçemin çok iyi olmamasından dolayı konuşulanları pek anlamıyordum. Daha sonra Türkçem de ilerledikçe etkinliklere daha çok ilgi duymaya başladım. Zorla olan bir şey değildi. İlgimi çekmeye başladı. Sinemaya gideceğime etkinliğe gitmeyi tercih ettim. Bu tür etkinliklerde yer almak hoşuma gidiyor.

 Deniz GEZGİNCİ: THD Münih Gençlik Kolları’ndaki çalışmalarınız hakkında bilgiler verebilir misiniz ?


Görkem ŞAHİN: Türk Halk Derneği Gençlik Kolları’nı kurmakta ki amacımız gençlere ulaşmaktı. Siyaseti okuyarak, öğrenerek, araştırarak, kültürel değerlere sahip çıkabilmek için böyle bir çaba göstermiştik. Yaptığımız çalışmalara gelince müze gezileri yapıyoruz, kitap söyleşilerine gidiyoruz. Münihin Sesi haber portalında ayda bir yazılarımız yayınlanıyor.


Fatma UÇAR: Kültürel faaliyetler yapmak, tiyatroya gitmek, sanatla ilgilenmek. Bunun için gençlere ulaşmaya çalışıyoruz. Ulaşıyoruz da ama maalesef çok ilgisiz kalıyorlar.

Deniz GEZGİNCİ: Size ulaşmak isteyen gençler hangi kanallardan ulaşabilirler ?

Görkem ŞAHİN: Sosyal medyadan Türkiye Halk Derneği Münih Gençlik Kolu sayfasından bize ulaşabilirler.

Deniz GEZGİNCİ: Türkiye’de ki sosyal ve siyasal gelişmelere de duyarsız kalmıyorsunuz. Cinayete kurban giden Özgecan’ın ailesine ve hapse atılan gazeteci Can Dündar’a mektup göndermiştiniz. Bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz ?

Fatma UÇAR: Özgecan bizim gibi bir gençti. Evine giderken çok acı bir şekilde öldürüldü. Türkiye’de ciddi toplumsal bir sorun olan bir durumu tekrar gözler önüne serdi. Kadın olmanın zorluklarını, istediğin bir  saatte istediğin yerde bulunmanın zorluklarını tekrar Türkiye’nin gündemine getirdi. Biz de ailesinin acısına bir nebze de olsa destek olmak istedik. O nedenle ailesine kendi düşüncelerimizin yer aldığı bir defter gönderdik.


Görkem ŞAHİN: CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar ile Özgecan’ın ailesine defter gönderdik. Özgecan da bizim gibi genç bir kızdı. Tabii ki insan bu durumda daha çok etkileniyor. Ailesinin o acıyla yaşaması çok zor. Onlara bir destek vermemiz gerekiyordu. Avrupa’da ki gençlerden destek almaları belki biraz daha farklı olur diye düşündük. Birkaç saniye olsun ailesinde bir tebessüm yaratabildiysek ne mutlu bize. O yüzden benim için çok önemliydi. Özgecan’da hayatta olsaydı böyle olmasını isterdi.

Deniz GEZGİNCİ: CHP Münih Birliği Gençlik Kollarında görev aldınız oradan ayrılmanızın nedeni neydi ?

Fatma UÇAR: İlk önce CHP Münih Birliği’nden haberdar olduk ve CHP’li olduğumuz için toplantılarına gitmeye karar verdik. Orada CHP Münih Birliği Gençlik Kolunu kurduk. Etkinlikler düzenlemeye çalıştık ama yönetimdeki bazı şahıslar tarafından sürekli engellemelere maruz kalıyorduk. Bu sorunlar da git gide büyümeye başladı. Örneğin 07 Haziran seçimlerinde aktif olarak çalıştık. Kasım ayındaki seçimlerde görev listesinden dışlandığımızı gördük. Bu bize karşı kasıtlı yapıldı. Yönetimdeki bazı kişiler tarafından bir gruplaşma var. O nedenle bu haksızlığa karşı durmak için oradan ayrılmak zorunda kaldık. Orada yerimizin olmadığını düşündük.


Görkem ŞAHİN: Bizden önce bazı gençlerinde ayrıldığını duymuştuk. Çünkü orada gençlerle ilgili çalışmalar maalesef yapılmıyor. Sadece gençlerle ilgili değil siyasi içeriği olmayan kahvaltı muhabbetleri oluyordu. Çalışma yapıyoruz dedikleri şeyler benim için çalışma değildi. Seminer veriyoruz diyorlardı ama bir broşür dağıtıp eve gönderiliyorduk. Sonra bize seçimlerde çalışın diyorlardı. Tabii ki seçimlerde çalışmamız için bize birilerinin  bir şeyler anlatması gerekiyordu. Orada epey bir hayal kırıklığına uğradık. Oradaki zihniyet değişene kadar da fazla katkıda bulunamayacağız.

Deniz GEZGİNCİ
munihinsesi.com / özel 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.