İZMİR AŞIĞI BİR YAZAR: YAŞAR AKSOY

Gazeteci, yazar, sanat tarihi uzmanı Erol Özkan’ın BİR YAZAR BİR KİTAP bölümünde bu hafta ki konuğu Yaşar Aksoy ve yazarın Halikarnas Kadırgası adlı kitabı

Erol Özkan söze “İzmir’i bilenler, orada yaşayanlar bilhassa Karşıyakalılar Yaşar Aksoy adını çok iyi bilirler. İzmir’e gönlünü vermiş, İzmirlilerin çok sevdiği bir edebiyat adamı. Sayılı bir entelektüel, tüm İzmir’in kıymetini bildiği  bir insan. Aynı zamanda dostum olduğu için onu zevkle ve sevinçle anlatmak istiyorum” diye başlıyor. Bir Yazar: Yaşar Aksoy Yaşar Aksoy 1947 İzmir doğumlu. Annesi tarih öğretmeni Zehra Aksoy ile babası Uşaklı Cemal Bey’in oğludur. İzmir’i çok sevdiği için devamlı yazı yazmış, üretmiş bir insan. Ömrünü Ege’ye, Ege’nin sanat tarihine, mitolojiye, arkeolojiye adamıştır. 1971 yıllarında Demokrat İzmir gazetesinde ki yazılarından önce kendisiyle tanışıyordum. Daha sonra uzun yıllar Yeni Asır gazetesinde yazılar yazdı. O zamana kadar pek çok kitap çalışması vardı. 1983 yılında görüştüğümüzde bugün anlatacağımız “Halikarnas Kadırgası” adlı kitabının hazırlığı içerisindeydi. Yaşar Aksoy çok iyi bir Karşıyakalı. Karşıyakalılar doğduğu sokağa onun adını vermişlerdir. Ayrıca Asansör’de de bir parka onun adı verilmiştir. Yaşar Aksoy’un her özelliğini burada ki kısıtlı yerde anlatmak mümkün değil. En son 2012 yılında İzmir Tüyap Fuarı’nda onur ödülü almıştı. O zaman gidememiştim ama geçen sene İzmi Fuarındaydım. Bir baktım ki Yaşar Aksoy karşımda. Birbirimize sarıldık, hasret giderdik  ve o anı ölümsüzleştirmek için fotoğraf çekildik.  Bu fotoğraflar benim için çok önemli. Yaklaşık 20 yıldır Münih’te olduğum için Yaşar Aksoy’u bir türlü göremiyordum. Eskilerden konuşmaya başladık. Evi kitapla dolu bir ailede yetiştiği için yazmak ailesinden geliyor. Annesi de tarih yazarı. “İzmir’in geçmişi ile ilgili malzeme arıyordum derken imdadına  annesi yetişiyor ve  diyor ki “Halikarnas Balıkçısının yıllar önce Demokrat İzmir gazetesinde çıkmış 18 yıllık röportajları var. Onlar bodrum katında eski bir sandığın içerisinde duruyor”  Yaşar Aksoy üşenmiyor ve gidip onları araştırıyor. Son görüşmemizde Yaşar Aksoy bana “İzmir’den Çeşme’ye kaçtım” dedi. Çeşmeliler de onu çok seviyorlar. Çeşme’de çok çalışmaları var. Çeşme ilçesinin arşivini kurma çalışmalarına başlamış. Ben Alaçatı’ya çok meraklıyım. Kendisinden bana Alaçatı hakkında bilgi vermesini istediğimde kendi elleri ile oracıkta bir Alaçatı haritası çizdi. Kafasına Çeşme’nin bütün antik kentlerini yerleştirmiş bir arkadaşım. Bu kadar Ege’yi seven bir ruh çok nadirdir. O nedenle Egeliler için de Yaşar Aksoy’un yeri ayrıdır. Kıymeti iyi bilinir.  Bir Kitap: Halikarnas Kadırgası Yaşar Aksoy, "Halikarnas Kadırgası" isimli hayalet gemisiyle antik kentleri, Küçük Asya efsanelerini, güncel kültür gelişimlerini sorguluyor. Kaleme aldığı bu metinler, Anadolu uygarlıkları gerçeğine kendini yakın hisseden yazarın ideolojik ağırlıklı öncü denemeleridir. Mavi Hümanizma'ya ulusal ve sınırsal bir içerik, dahası anti-emperyalist bilinç katmak isteyen yazarın, çok sevdiği Halikarnas balıkçısı Azra Erhat çizgisinde "turistik" bir durakta donmayıp, kültürle duyarlıkları güncel tartışma ve savaşım alanlarına taşıma çabası içinde olduğu izleniyor. Yazıların içinde geçen düşünsel sentezlerin ve çarpıcı önerilerin günümüzde tartışılmaya bağlanması, yapıtı dikkat çekici izleniyor. Zeus Sunağı'nın geri istenmesi, Pamukkale'nin korunması, Afrodisyos'ın yaşatılması, İzmir Festivali, Ege'de bir kültür vakfı kurulması, Meryem Ana mezarının araştırılması, tarihi eser kaçakçılığı, Anadolu gerçeğinin savunulması gibi nice güncel duyarlıklar, apıtın birinci baskısında savunulmuş ve büyük ilgi görmüştü. munihinsesi.com