SOSYAL DEMOKRATLAR ÇİFTE VATANDAŞLIK İÇİN ÇOK MÜCADELE VERDİ

Almanya’nın en köklü derneklerinden biri olan HDF- Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu vatandaşlık yasasını Federal Alman Meclisi’nden geçiren Başbakan Olaf Scholz, SPD yönetimi ve bu yasaya Federal Meclis’te destek veren tüm milletvekillerine teşekkür etti.

HDF Genel Başkanı Necip Şahin tarafından kaleme alınan “Göçmenlerin Mücadelesi Sonuç Verdi” başlıklı açıklama şu şekilde yer aldı Federal Almanya Meclisi, Vatandaşlık Yasası’nda bir dizi değişiklik yaparak, hem vatandaşlık başvuruları için bekleme süresini beş yıla indirdi hem de herkes için çifte vatandaşlığın yolunu açtı. Yani artık Alman vatandaşlığına başvururken eski vatandaşlıktan çıkma mecburiyeti olmayacak. Esasen bu eski vatandaşlıktan çıkma kuralı 2000 yılında başta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olmak için birkaç grup için getirilmişti. Diğer ülke vatandaşları rahatlıkla çifte vatandaş olabiliyorlardı. Bu yeni düzenlemeyle yıllardır insanlarımıza yönelik bir haksızlık giderilmiş oldu. HDF 1977 yılındaki kuruluşundan itibaren Almanya’daki yaşamın yasal güvencelere dayandırılması gerektiğini belirtmiştir. 1980 yılından itibaren de kolaylaştırılmış vatandaşlık ve çifte vatandaşlık yurtdışındaki sosyal demokratların temel talebi ve mücadele alanı olmuştur. HDF olarak 1996 yılında SPD Federal Meclis Grubunun bir konferans yapmasını sağladık ve böylece bu istemin ardından gelen SPD - Yeşil koalisyonunun programına girmesi sağlandı. 1999 yılında hazırlanan ilk taslak istemlerimizi göz önüne almıştı. Ancak CDU’nun yabancılara karşı açtığı imza kampanyası ile yasa özellikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için olumsuzlaştırıldı. Bu olumsuzluklar ancak 23 yıl sonra giderilebildi. Göçmenlere karşı bu düşmanca tavrı da unutmayacağız. Bugün Almanya Meclisi çok önemli bir kararı gerçekleştirerek, gecikmiş bir haksızlığı ortadan kaldırdı. Özellikle Almanya’da yaşayan Türkler, 63 yıl önce yapılan Almanya, Türkiye işgücü anlaşmasından bu yana, üçüncü dünya ülke yurttaşı gibi görülmekten çıkma olanağını elde etmiş olacak. Bu yasayla 1 – 1,5 milyon Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı kendi yurttaşlıklarından çıkmadan, Alman vatandaşlığını da alabilecekler. Bu olanak elbette sembolik bir Almanya pasaportu elde etmekten öte, sosyal, siyasal, ekonomik hakların elde edilmesinin de kapısını aralamış olacak. Yarım asırdan daha fazla bir zamandan beri, Almanya’nın ekonomi, sosyal, kültürel kalkınmasına sayısız katkıları olmuş yurttaşlarımız, birliğe yeni üye olmuş bir AB ülkesinden daha az haklara sahipken, bugün bu haksızlık ortadan kalkmış oluyor. Bu da Türk toplumunun Almanya toplumu ile daha uyumlu ve katılımcı yaşamasına en büyük katkıyı sağlayacaktır. HDF olarak yıllardan beri çok vatandaşlığın, Almanya’da seçme ve seçilme hakları için önemini, her ortamda yazılı ve sözlü dile getirdik. Bu kararın koalisyon anlaşmasına girmesiyle meclise gelmeden ve geldikten sonra da en çok çabayı veren SPD ile hep iletişim içerisinde olduk. Mektupla ve sözlü olarak vatandaşlık yasasıyla ilgili istemlerimizi Başbakan ve SPD Yönetim Kuruluna sürekli ilettik. Bu anlamda başta Başbakan Scholz, SPD yönetimi ve bu yasaya Federal Meclis’te destek veren tüm milletvekillerine teşekkür ediyoruz. HDF olarak yasanın uygulama yönetmeliğinin göçmenlerin beklentilerine uygun hazırlanması için konunun yakın takipçisi olacağız. Elbette bu yasa değişikliği ile toplumumuzun, iki ülke arasındaki sorunlarının hepsi ortadan kalkmış olmuyor. HDF- Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da iki ülkeye yönelik eşit haklar mücadelesini sürdürmeye aynı kararlılıkla devam edecektir. Deniz Gezginci- Münih