SÜALP ERDOĞAN: DEMOKRASİMİZİ SOKAKTA BULMADIK

Yaşam 15.07.2024 - 11:21, Güncelleme: 15.07.2024 - 11:21 3878+ kez okundu.
 

SÜALP ERDOĞAN: DEMOKRASİMİZİ SOKAKTA BULMADIK

T.C. Münih Başkonsolosluğu tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Beraberlik Günü Anma Töreni ve “Türkiye’de Darbeler ve 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi” konulu konferans düzenlendi. Münih Başkonsolosu Süalp Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen programda Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi tarihçi Prof. Dr. Haluk Selvi bir konferans verdi.
15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden sekiz yıl geçmesine rağmen hain girişimin izleri unutulmadı. T.C. Münih Başkonsolosluğu önceki gün gerçekleştirdiği etkinlikte 15 Temmuz’u kalabalık bir davetli topluluğu ile andı. Anma programı saygı duruşu, İstiklal Marşımızın okunması ve kaybettiğimiz şehitlere dua okunması ile başladı. Programın düzenlenmesinde katkıda bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarından UİD (Uluslararası Demokratlar Birliği) Bavyera Kadın Kolları Başkanı Aslı Demir, DİTİB Güney Bavyera Teşkilatı Başkanı Mehmet Azal ve MÜSİAD Münih Şube Başkanı Feyyaz Dursun konuşmalar yaptı. Yaptığı konuşmasında bu anlamlı günde her kesimden insanlarla bir araya gelmelerinin anlamlı olduğunu belirten Münih Başkonsolosu Süalp Erdoğan; “Göreve başladığım günden beri her önemli günde mutlaka sivil toplumun katkısını ortaya koymaya çalışan bir Başkonsolosum. 15 Temmuz’da da beni yalnız bırakmadığınız için destek verdiğiniz için hepinize minnettarım. Hain darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti ve hepimizde birçok travma bıraktı. Sekiz yıldır olayı farklı boyutlarıyla anlamaya ve idrak etmeye çalışıyoruz. Yıllar geçtikçe ve olayın üzerinde araştırmalar yapıldıkça, yeni deliller ortaya çıktıkça 15 Temmuz’un ne kadar köklü ne kadar derin ve ne kadar organize bir hareket olduğunu daha iyi anlıyoruz” dedi. Demokrasimizi sokakta bulmadık… Bu tür hain saldırılara önlem almak konusunda Türkiye içerisinde son derece iyi bir noktaya geldiklerini ve işin yurtdışı boyutunda da zamanında müdahaleler ile başarılı sonuçlar aldıklarını belirten Süalp Erdoğan; “Olayın hem yurtiçi hem yurtdışı boyutu var. Karşımızda hain terör örgütünün son derece masumane kisveler altında insanları aldatan faaliyetler ile yıl ve yıl güçlendiği bir manzara var. İçeride verdiğimiz mücadeleyi dışarıya taşımak son yıllardaki diplomasi mesleğinin çok fazla mesaisini aldı. Yurtdışında zamanında müdahaleler ile başarılı sonuçlar aldık ve bu müdahaleleri yapmakta hiç tereddüdümüz olmadı.  Bu mücadeleyi bıkmadan, disiplinle götürmemiz önemli. Bu konuda çalışma arkadaşlarımdan ve hukuk danışmanlarımızdan çok memnunum. Biz demokrasimizi sokakta bulmadık. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir. Demokrasimiz içi kanını döken kahramanlarımıza, Atatürk ve silah arkadaşlarına minnettarlığımızı sunuyorum” dedi. Yapılan konuşmaların ardından Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi tarihçi Prof. Dr. Haluk Selvi “Türkiye’de Darbeler ve 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi” konu başlığında bir konferans verdi. Selvi konuşmasında darbelerin tarihinden ve bu günlere nasıl gelindiğinden örnekler vererek anlattı. Konferansın sonunda soru – cevap bölümüne geçildi. Sosyal Dernekler Halk Dernekleri Federasyonu Necip Şahin’in sorduğu; “Aynı zamanda bir Osmanlı kurmayı olan dünyanın tartışmasız en büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü var. Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli laikliktir.  FETÖ’nün ardından şimdilerde İsmail Ağa, Menzil gibi tarikatlar çıkıyor. Niye biz laiklik kavramını daha güzel uygulayarak bu tarikatları devletin dışına sürme görevimizi kullanmıyoruz. Bugün benim sizden duymak istediğim, sayın Ateşimizden en çok duymak istediğim sözcük “laiklik” idi. Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli laiklik ise bugün hiç burada laiklikten bahsetmediniz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusu izleyenlerden alkış aldı. Prof. Dr. Haluk Selvi bu soruya şu yanıtı verdi; “Bizim burada bahsettiğimiz şey tam da laiklik üzerineydi. Devlet bünyesinde hiçbir cemaatin ve grubun ön plana çıkmaması. Her vatandaşın eşit hakka sahip olması. Kendi işlerini takip etme ve yürütme konusunda da eşit bir statüde olması. Kişiler sosyal hayatlarında istedikleri gibi yaşayabilirler. Laiklik bunu da garanti altına alır. O cemaat, bu cemaat kendisini tasavvufun bir kolunda mutlu görüyorsa orada yaşar. Ama oradaki birlik ve beraberliğini bir devlet dairesi içerisine getirip de bu benim taraftarımdır diye girdiği yerde her şey biter. Buna asla müsaade edilemez. Bizim bugün burada bahsettiğimiz şey de tamda buydu zaten” dedi. Deniz Gezginci- Münih  
T.C. Münih Başkonsolosluğu tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Beraberlik Günü Anma Töreni ve “Türkiye’de Darbeler ve 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi” konulu konferans düzenlendi. Münih Başkonsolosu Süalp Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen programda Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi tarihçi Prof. Dr. Haluk Selvi bir konferans verdi.

15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden sekiz yıl geçmesine rağmen hain girişimin izleri unutulmadı. T.C. Münih Başkonsolosluğu önceki gün gerçekleştirdiği etkinlikte 15 Temmuz’u kalabalık bir davetli topluluğu ile andı.

Anma programı saygı duruşu, İstiklal Marşımızın okunması ve kaybettiğimiz şehitlere dua okunması ile başladı. Programın düzenlenmesinde katkıda bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarından UİD (Uluslararası Demokratlar Birliği) Bavyera Kadın Kolları Başkanı Aslı Demir, DİTİB Güney Bavyera Teşkilatı Başkanı Mehmet Azal ve MÜSİAD Münih Şube Başkanı Feyyaz Dursun konuşmalar yaptı.

Yaptığı konuşmasında bu anlamlı günde her kesimden insanlarla bir araya gelmelerinin anlamlı olduğunu belirten Münih Başkonsolosu Süalp Erdoğan; “Göreve başladığım günden beri her önemli günde mutlaka sivil toplumun katkısını ortaya koymaya çalışan bir Başkonsolosum. 15 Temmuz’da da beni yalnız bırakmadığınız için destek verdiğiniz için hepinize minnettarım. Hain darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti ve hepimizde birçok travma bıraktı. Sekiz yıldır olayı farklı boyutlarıyla anlamaya ve idrak etmeye çalışıyoruz. Yıllar geçtikçe ve olayın üzerinde araştırmalar yapıldıkça, yeni deliller ortaya çıktıkça 15 Temmuz’un ne kadar köklü ne kadar derin ve ne kadar organize bir hareket olduğunu daha iyi anlıyoruz” dedi.

Demokrasimizi sokakta bulmadık…

Bu tür hain saldırılara önlem almak konusunda Türkiye içerisinde son derece iyi bir noktaya geldiklerini ve işin yurtdışı boyutunda da zamanında müdahaleler ile başarılı sonuçlar aldıklarını belirten Süalp Erdoğan; “Olayın hem yurtiçi hem yurtdışı boyutu var. Karşımızda hain terör örgütünün son derece masumane kisveler altında insanları aldatan faaliyetler ile yıl ve yıl güçlendiği bir manzara var. İçeride verdiğimiz mücadeleyi dışarıya taşımak son yıllardaki diplomasi mesleğinin çok fazla mesaisini aldı. Yurtdışında zamanında müdahaleler ile başarılı sonuçlar aldık ve bu müdahaleleri yapmakta hiç tereddüdümüz olmadı.  Bu mücadeleyi bıkmadan, disiplinle götürmemiz önemli. Bu konuda çalışma arkadaşlarımdan ve hukuk danışmanlarımızdan çok memnunum. Biz demokrasimizi sokakta bulmadık. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir. Demokrasimiz içi kanını döken kahramanlarımıza, Atatürk ve silah arkadaşlarına minnettarlığımızı sunuyorum” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi tarihçi Prof. Dr. Haluk Selvi “Türkiye’de Darbeler ve 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi” konu başlığında bir konferans verdi. Selvi konuşmasında darbelerin tarihinden ve bu günlere nasıl gelindiğinden örnekler vererek anlattı.

Konferansın sonunda soru – cevap bölümüne geçildi. Sosyal Dernekler Halk Dernekleri Federasyonu Necip Şahin’in sorduğu; “Aynı zamanda bir Osmanlı kurmayı olan dünyanın tartışmasız en büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü var. Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli laikliktir.  FETÖ’nün ardından şimdilerde İsmail Ağa, Menzil gibi tarikatlar çıkıyor. Niye biz laiklik kavramını daha güzel uygulayarak bu tarikatları devletin dışına sürme görevimizi kullanmıyoruz. Bugün benim sizden duymak istediğim, sayın Ateşimizden en çok duymak istediğim sözcük “laiklik” idi. Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli laiklik ise bugün hiç burada laiklikten bahsetmediniz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusu izleyenlerden alkış aldı.

Prof. Dr. Haluk Selvi bu soruya şu yanıtı verdi; “Bizim burada bahsettiğimiz şey tam da laiklik üzerineydi. Devlet bünyesinde hiçbir cemaatin ve grubun ön plana çıkmaması. Her vatandaşın eşit hakka sahip olması. Kendi işlerini takip etme ve yürütme konusunda da eşit bir statüde olması. Kişiler sosyal hayatlarında istedikleri gibi yaşayabilirler. Laiklik bunu da garanti altına alır. O cemaat, bu cemaat kendisini tasavvufun bir kolunda mutlu görüyorsa orada yaşar. Ama oradaki birlik ve beraberliğini bir devlet dairesi içerisine getirip de bu benim taraftarımdır diye girdiği yerde her şey biter. Buna asla müsaade edilemez. Bizim bugün burada bahsettiğimiz şey de tamda buydu zaten” dedi.

Deniz Gezginci- Münih

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve munihinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.